Tezcan, gazetecilere yaptığı açıklamada, CHP olarak YSK'ya üç grupta talepleri olduğunu hatırlattı.
Tezcan, "Bir grup, il başkanlığının imzasıyla verilen 25 ilçedeki birleştirme tutanaklarına itiraz etmiştik, onları reddetti. İkinci grup, yine il başkanlığı tarafından, sayımın yeniden yapılmasına ilişkin tek bir dilekçemiz vardı, onu da reddetti. Üçüncüsü ise olağanüstü itiraz yoluyla tam kanunsuzluğa dayalı seçimin iptaline ilişkin talebimiz
vardı, o talebi de reddetti" diye konuştu.
On ayrı başlık altında gerekçelerini saydıklarını belirten Tezcan, şunları söyledi:
"Mesela 2 bin 908 sandıkta, sandık sonuç tutanaklarında mühür yoktu. Mühür sandık sonuç tutanağının sıhhat şartıdır, kurucu unsurudur. Mührü olmayan sandık sonuç tutanağı resmi evrak hüviyetini kazanmaz. Öyle olmasına rağmen, YSK mühür olmadığını kabul etti, tespit etti ama bunun iptal sebebi olmayacağını söyledi, çok ilginçtir. Halbuki 3 gün önce Ardahan'ın Çıldır ilçesiyle ilgili oy pusulasının arkasında mührün olmamasını iptal sebebi saydı. 124 bin geçersiz sayıldı. Bu geçersiz oy kamusal ihmalden kaynaklıdır, seçim idaresinin gerekli önlemi almaması nedeniyle iptal edilmiştir, muhtarlık pusulası ve benzeri sebeplerle dedik. Bu da seçimin iptali için bir sebeptir, 30 bin fark arada. Farkın 4 katı iptal var. Kaldı ki ne kadarının da geçerli sayıldığı belli değildir, bu tip oyların geçerli sayıldığına ilişkin tutanak örnekleri de verdik YSK'ya. Bu talebimizi de ilginç ve anlaşılmaz bir şekilde reddetti."
Tezcan, 35 bin 930 oyun ise geçersiz olduğunun tespit edildiğini, ancak tutanaklarda geçersizlik gerekçelerinin yazmadığını belirterek, bunların neden geçersiz olduğunun ise belli olmadığını söyledi.
Ne ilçe, ne il, ne de YSK'nın bu oyları yeniden saymadığını bildiren Tezcan, "Peki bu oyların geçersiz olmalarının sebebi nedir? Tek tek çıkardık, sandık sonuç tutanaklarından, delillerini verdik. 'Bunların iptal edilmesi lazım ya da yeniden incelenmesi lazım, bu sebeple de seçimin iptali gerekir' dedik. Bunu da gerekçesiz olarak reddetti" dedi.
YSK'nın üstünde oynama olan tutanakları da "bunlar seçimin sıhhatine etkili değildir" şeklinde yorumladığını belirten Tezcan, bu durumun ise "çok ilginç" olduğunu söyledi.
Tezcan, "Bizim düşüncemiz burada YSK, hukukla bağdaşmayan, adaletle bağdaşmayan, yargı gözetim ve denetiminde seçimlerin yapılacağına ilişkin Anayasa'nın 79. maddesindeki sorumluluk ve yükümlülükleriyle bağdaşmayan bir karar vermiştir. Siyasi etki ve mülahaza altında karar verdiğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
-"Usulsüzlükleri tek tek gösterdik"
YSK'nın kararının hukuka aykırı olduğunu savunan Tezcan, şunları kaydetti:
"Adil bir karar olmadığını düşünüyoruz. Açıkça usulsüzlükleri, delilleriyle birlikte 39 klasör halinde YSK'ya vermiştik. Daha sonra 3 klasör daha ilave delil verdik. Tek tek gösterdik usulsüzlükleri. Ancak YSK görülen o ki hukuki çerçeve içerisinde hareket etmek yerine, siyasi etki ve mülahazalar altında karar vermiştir. Özellikle Ankara seçimini iptal etmenin, yaratabileceği muhtemel siyasi sarsıntının tedirginliği altında kalarak talebimizi reddettiğini düşünüyoruz. Açıkça bu karar hukuka aykırıdır. Bu çerçevede hem Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru olmak üzere, arkasından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine müracaata kadar bütün hukuk yollarını deneyeceğiz. Seçme ve seçilme hakkı, seçim güvenliği ihlal edilmiştir. Delillerimizin tamamıyla bu çok açık bir şekilde ortaya konulmuştur. Bu noktada YSK'dan vatandaşın Ankara seçimleriyle ilgili tereddütlerini giderecek bir karar bekliyorduk, adalete, hukuka uygun bir karar bekliyorduk. Ama son siyasal dengelere uygun bir karar verdiğini görmenin üzüntüsünü yaşıyoruz."
Üyelerin siyasi kimlikleri olduğunu ifade etmediklerini de vurgulayan Tezcan, "Ama Türkiye'de son yerel seçimlerden sonra oluşan siyasi tabloya bakarak, Ankara seçimlerinin iptal edilmiş olmasının yaratacağı siyasi sarsıntının tereddütü ve etkisi altında hareket ettikleri kanaatindeyiz" ifadesini kullandı.
Başvurunun Mansur Yavaş tarafından mı, yoksa CHP tarafından mı yapılacağı yönündeki bir soru üzerine ise Tezcan, buna yapılacak değerlendirme sonrasında karar verileceğini kaydetti.
Tezcan, şöyle devam etti:
"Anayasa'nın 79. maddesine göre, YSK kararlarına karşı hiçbir merciye başvurulamaz hükmünden yola çıkarak, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılamayacağını iddia edenler var. Adalet Bakanı da bu doğrultuda beyanda bulunmuş. Belli ki bunun hukuk ekseninde sonuna kadar tartışılmasından rahatsız, Adalet Bakanı ve hükümet çevreleri. Biz böyle düşünmüyoruz. Bu hüküm, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını ortadan kaldırır nitelikte bir hüküm değildir. Çünkü biz seçim güvenliğinin ortadan kalktığını, seçme ve seçilme hakkının ihlal edildiğini iddia ediyoruz. Bu çerçevede Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuruyu değerlendireceğini düşünüyoruz."
Tezcan, kararın red gerekçelerinin ayrıntılarını telefonda öğrendiğini belirterek, Mansur Yavaş'la henüz bir görüşme gerçekleştirmediğini de söyledi.
Öte yandan Yavaş'ın "Bir hukukçu olarak YSK'nın aldığı kararı hayretle karşıladığı, hak ve adalet arayışlarının sonuna kadar devam edeceğini" söylediği belirtildi. Yavaş'ın konuyla ilgili yarın bir basın toplantısı düzenleyeceği öğrenildi.