BDP'nin TBMM grubunda konuşan Tuncel, Ağrı'da seçimlerin iptal edilmesini değerlendirdi. Seçimler üzerindeki şaibenin bir kez daha ortaya çıktığını ileri süren Tuncel, "Madem Ağrı'da seçimi iptal ettiniz o zaman Ceylanpınar'da da iptal edin" çağrısında bulundu.
Seçimleri Anamuhalefet Partisi üzerinden de değerlendiren Tuncel, CHP'nin otoriterleşen sisteme karşı kendisini alternatif gösterdiğini, ancak uyguladığı politikanın, Türkiye'nin temel sorunlarının çözümünden uzak olduğunu savundu.
CHP'nin, yalnızca AK Parti'nin koltuğuna göz koyan, Başbakan'ın yerini almak isteyen bir imaj sergilediğini öne süren Tuncel, "CHP, kendisine yeni bir kimlik edindi. Sosyal demokrasiden vazgeçti, daha milliyetçi bir konuma geldi. Kendisine yeni bir milliyetçi hat çizdi. Bu seçimin en büyük kaybedeni Anamuhalefet Partisi ve onun içindeki cemaat ve MHP koalisyonudur" dedi. Tuncel, seçim sürecinde partisine yönelik saldırılarda CHP tabanının olmasını tesadüf olarak değerlendirmediğini söyledi.
-Çözüm süreci
Çözüm sürecinde yasal adımlar atılmadığını iddia eden Tuncel, hükümetin bu konudaki politikasını eleştirdi. Tuncel, şunları söyledi:
"Çözüm süreci eğer yasal zemine kavuşturulmazsa çatışmanın başlaması kaçınılmaz. Bunu tehdit olarak söylemiyoruz. Türkiye'nin yüzde 80'ni artık savaş istemiyor. 'Biz adım atarsak Kürtlere taviz veririz' anlayışı yanlıştır. Müzakere yasası çıkarılmalıdır. Biz kanun teklifi de verdik. Aksi halde Türkiye'de gerçek anlamda barış elde edilemez.
Bakın, hareketlilik başladı. Sokaklar yeniden ısınmaya başladı. Bir yandan 'barış' diyeceksiniz bir yandan askeri hareketliliğe devam edeceksiniz. Bu kabul edilebilir durum değil.
Türkiye'nin bölgedeki komşuları artık Kürdistan'dır. Türkiye'nin yapması gereken şey bu komşularıyla barışmaktır. Irak Kürdistanı, Federe Kürdistan Bölgesi ile en çok ilişkilerini geliştirilmesi gereken Türkiye'dir."
Mısır'daki idam kararlarını da değerlendiren Tuncel, bunun kabul edilebilir olmadığını, bu karardan vazgeçilmesi gerektiğini ifade etti.