AA muhabirinin dolardaki fiyat hareketleri ve Türkiye ekonomisinin geleceğine ilişkin sorularını yanıtlayan Süllü, yurt içi piyasalarda seçim sonrası parametrelere baktığında, Dolar/TL ve faiz cephesinde aşağı yönlü, endeks tarafında ise yükselişlerin devamı yönünde ralli oluştuğunu hatırlattı.
Bu hafta sepet kurun 2,60TL seviyesinin altına gerilediğini anımsatan Süllü, "Dolar/TL cephesinde ise 2,1780 seviyelerinden başlayan düşüş bu hafta 2,12 seviyelerinin altına kadar gerileyerek, 2014 yılının en düşük seviyelerini gördü" dedi.
Dolardaki düşüşün yerel seçimlerin "istikrarın devamından yana" sona ermesiyle yakından ilgili olduğunu dile getiren Süllü, "Bu düşüşlerin ardını incelediğimizde şüphesiz ki iktidar partisinin oylarını artırıp, dış gündeme istikrarın devam ediyor mesajının verilmiş olduğunu görüyoruz. Daha öncesinde derecelendirme kuruluşları tarafından çoğu kez siyasi risklerin var olduğu yönünde uyarılar sebebiyle, Dolar/TL kuru 2,20 seviyelerinin altına kalıcı olarak gerileyemiyordu. Ancak şu an ki duruma bakıldığında TCMB'nin günlük döviz satım ihalelerinde dövize olan yurtiçi talebin azalması ve faiz cephesinin gevşemesiyle beraber, TL'nin destek bulduğunu görüyoruz" diye konuştu.
- Türkiye'nin hikayesi
Yerel seçimlerin geride kalmasıyla finans piyasalarının rahat bir nefes aldığını dile getiren Süllü, Türkiye ekonomisinin hikayesini sürdüreceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Geçtiğimiz yerel seçimlerin etkisi her ne kadar genel seçimler kadar olmasa da, iktidar partisinin oy oranlarını ciddi şekilde artırması, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik riskleri bir kenara bırakıp, öngörülebilirliği artırmış oldu. Dolayısıyla oluşabilecek senaryolar arasında, genel seçimlere kadar siyasi riskler, yeni Türkiye gündeminde yer almıyor. Türkiye'nin hikayesi bize göre tüm hızıyla devam ediyor. Özellikle seçim öncesinde yalnızca Mart ayında yüzde 9,87 oranında yabancı girişi olması Türkiye ve TL'ye olan güveni pekiştiriyor."
Önümüzdeki dönemde TL açısından olası senaryolara bakıldığında TCMB'nin Zorunlu Karşılık Oranları'na faiz ödemesinin gündeme gelmesinin büyük bir önem taşıdığına dikkati çeken Süllü, "Geçtiğimiz gün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı'nın yaptığı konuşmada, talep olması durumunda yüzde 2,5 - yüzde 3 oranlarında bankaların TCMB'nin kasasında tuttukları zorunlu karşılıklar için faiz ödemesinin yapılabileceğini belirtmişti. Son dönemde kredi daralmasıyla birlikte karlılık oranları düşen bankacılık sektörü açısından böyle bir gelişme, bankacılık karlarını olumlu etkileyecektir. Türkiye'nin en güçlü ve en dinamik sektörü olan Bankacılık sektörünün karlılıklarının korunması ise, büyüme rakamlarına oldukça katkıda bulanacaktır" değerlendirmesini yaptı.
Yabancı yatırımcıların 2014 yılsonu büyüme beklentilerinin yüzde 2,1-2,3 arasında değiştiğini anımsatan Süllü, bu rakam Türkiye dinamikleri açısından çok düşük olmakla beraber, beklentilerinin yılsonu için yüzde 2,5 seviyesinin üstünde büyüme rakamı olacağı yönünde olduğunu, büyüme rakamlarında bir bozulma olmaması ve bankacılık sektör karlılığının etkilenmemesinin TL'yi Dolar karşısında güçlendireceğini ve 2,2 TL seviyesinin altında tutabileceğini anlattı.
Türkiye'nin kredi notuyla ilgili olası gelişmelere de değinen Süllü, Türkiye'nin kamu borcunun birçok Avrupa ülkesine göre çok düşük durumda olduğunu hatırlatarak, Türkiye'de finans piyasalarının kalbi olan bankacılık sektörünün aktif kalitesinin çok yüksek olduğunu söyledi.
Türkiye ekonomisinin sağlam mali disiplini ve güçlü finans sektörüyle güven veren bir yapısı olduğuna işaret eden Süllü, "Hazine de yaptığı ihalelerde borçlanmasını sorunsuz bir şekilde gerçekleştirebiliyor. Bu nedenle herhangi bir not indirimi beklemiyoruz. Türkiye açısından bu durum, yabancı çıkışı yaratmayacağı gibi, diğer gelişen ülkelere karşı iyi bir performans sergilememiz durumunda yabancı girişlerini artıracaktır. Bu durum TL alımlarını da beraberinde getirebilir ve kısa bir süreliğine 2,05 ve altı seviyelerinde Dolar/TL kurunu görebiliriz" dedi.
