İşbilir, Suriye Türkmen Kitlesi Yayladağı Şubesini ziyaretinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, çatışmaların yoğunlaştığı Lazkiye'nin Bayırbucak Türkmen bölgesinde incelemelerde bulunduğunu söyledi. Özellikle Keseb kasabası ve Keseb'te yaşayan Ermenilerle ilgili son günlerde ulusal ve uluslararası medyada gerçeklerle uyuşmayan, tamamen asılsız ve kasıtlı haberlerin yer aldığını ifade eden İşbilir, şöyle devam etti:
"Bazı ulusal ve yabancı medyada 'Keseb kasabasında yaşayan Ermenilerin muhalifler tarafından katledildiği, kasabadaki kiliselerin talan edildiği' şeklinde haberler yer aldı. Muhaliflerin ele geçirdiği ve Esed için hayati önemi olan Keseb'te yaşayan Ermeni nüfus zaten savaşın başında şehri terk etmiş. Kalanlar ise şu an 15 aileyi geçmiyor. Yaşlı bir Ermeni, rejim güçlerinin son bombardımanında yaralanmış ve Türkmenler tarafından kurtarılarak tedavi altına alınmış. Hastanede bizzat ziyaret edip görüştüğüm bu Ermeni Suriyeli, hayatını kurtaran muhaliflere teşekkür ediyordu. Ayrıca, tarihi bir şehir olan Keseb'teki kiliseler ve özel mülkler muhalif güçlerin koruması altında. Bütün bu gerçeklere rağmen bu konuda yapılan yorumlar ve haberler tam bir rezalet."
Bölgede asıl Türkmenlerin tehdit altında olduğunu vurgulayan İşbilir, özellikle Lazkiye'deki Türkmen yerleşim yeri Ali Cemmal Mahallesi'nin geçtiğimiz hafta kuşatılarak çok sayıda kişinin tutuklandığını, biri çocuk 2 Türkmen'in burada vahşice katledildiği haberlerinin geldiğini söyledi.
- "Bugünden sonra Keseb kasabasında yaşanacak tahribattan rejim suçlu olacak"
Esed güçlerinin bölgenin kilidi halindeki Keseb'i geri almak için bugünlerde Kırkbeş Tepesi gibi stratejik yerleri havadan, karadan ve denizden yoğun bombardımana tabi tuttuğunu vurgulayan İşbilir, tarihi Keseb kasabasının şimdi Esed güçleri tarafından atılan bombaların altında kaldığını, bugünden sonra kasabada yaşanacak tahribattan rejimin suçlu olacağı kaydetti.
Resmi ve sivil kuruluşlarla yazılı ve görsel medyanın bölgeyi daha yakından ve doğru tanımak için daha çok gayret sarf etmesi gerektiğini vurgulayan İşbilir, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin verdiği insani desteklerle ayakta kalmaya çalışan Bayırbucak Türkmenleri ve hangi etnik kökenden olursa olsun tüm Suriyelilerle ilgili tarihi, insani ve İslami sorumluluklarımız var. Suriyeli kardeşlerimize her türlü yardımı yapmak ve sınırda yaşanan sorunlara anında müdahale edebilmek için sürekli kriz masaları kurulmalı. Bölgeye atanan resmi görevliler ve bölgede hizmet eden sivil toplum çalışanları özenle seçilmeli. Bu konuda yapılan çok güzel çalışmalar olmakla birlikte koordinasyon ve strateji eksikliğimiz zaman zaman göze çarpıyor."
