Dolar

36,6033

Euro

39,8948

Altın

3.466,76

Bist

10.707,32

Başbakan Yardımcısı Babacan: (3)

Başbakan Yardımcısı Babacan: (3)

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-04-04 11:18:18

Başbakan Yardımcısı Babacan: (3)
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'de erken seçimin söz konusu olmadığını belirterek, "2015-2019 arasındaki 4 yıllık dönem seçimsiz bir dönem olacak" dedi.

Babacan, Habertürk-Bloomberg HT ortak yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Seçimlerin planlanan zamanlarda yapılmasının demokrasinin ilerlemesi ve öngörülebilirlik ilkesinin temeli olduğunu belirten Babacan, gelişmiş demokrasilerde olduğu gibi Türkiye'de de seçimlerin zamanında yapılması gerektiğini ifade etti.

90'lı yıllarda hükümetlerin sık sık erken seçime gittiğini anımsatan Babacan, "Siyasi ortamın iyi olduğu dönemlerde güven tazelemek için, hükümetlerin zayıfladığı dönemlerde ise mecburiyetten erken seçime gidilmiş. Erken seçim ya fırsatçılık olarak kullanılmış, ya da mecburiyetten yapılmış. İkisi de yanlış, ikisi de bir şeylerin kötüye gittiğine işaret ediyor" diye konuştu.

Yerel seçimler sonrasında özellikle sanayicilerin kendilerinden erken seçim talebinde bulunduğunu anlatan Babacan, şunları kaydetti:

"Türkiye'de yarını düşünmeden günü kurtaracak politikalara izin vermeyiz. Hep uzun vadeli bakacağız. Biz sadece bugünün Türkiye'sini değil, çocuklarımızın ve torunlarımızın Türkiye'sini düşünüyoruz. Dolayısıyla, 2015-2019 arasındaki 4 yıllık dönem seçimsiz bir dönem olacak. Şu anda dişimizi sıkıp, demokrasinin gereğini yapıp, öngörülebilir olup, Türkiye'nin 4+4'lük asıl hamle dönemini sağlama almalıyız. Türkiye'nin uzun vadeli siyasi istikrarı açısından seçimlerin zamanında yapılması çok önemli. Erkene çekilirse ya fırsatçılık, ya da mecburiyet olacaktır."

- "Devlet borcu artık bir risk alanı olmaktan çıktı"

Babacan, bütçe konusunda izledikleri politikaların ciddi bir güven oluşturduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin kamu borcunun artık hiçbir ortamda problem olarak anılmadığını dile getirdi. Hazine'nin piyasaların en çalkantılı olduğu dönemde 31 yıl sonrası için tahvil ihraç ettiğine ve 4-5 misli taleple karşılaştığına dikkati çeken Babacan, Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet borcunun bir risk alanı olmaktan çıktığını ifade etti.

Orta Vadeli Program'da cari açığı düşürmeyi birinci öncelik olarak seçtiklerini anımsatan Babacan, şöyle devam etti:

"Makro ekonomik çerçevemizi çizerken artık, kamunun borç sürdürülebilirliği açısından çizmiyoruz. Özel sektörün dış borcunun sürdürülebilirliği açısından çiziyoruz. Bütçede sıkı gitmemizin en önemli nedeni şu anda cari açığa devletin katkıda bulunması. Bunun sonucunda rakamlar son derece sevindirici. Borç istatistiklerine göre Türkiye'nin AB tanımlı genel yönetim borç stoğu milli gelire oranla yüzde 36,3 olarak gerçekleşti, bu rakam 2002'de yüzde 74 oranındaydı. Kamunun net toplam borcunda geçen yılı yüzde 12,7 ile tamamladık. Tarihi düşük bir seviye. Kur inse de çıksa da devletin borcu etkilenmiyor. Bu çok önemli."

- "Tüketici kredilerinin ölçülü artmasını istiyoruz"

Büyümenin kaynağının üretim, yatırım ve ihracat olması gerektiğinin altını çizen Babacan, bankaların karlılıkları konusunda da değerlendirmelerde bulundu.

Babacan, kamu bankalarına bakıldığında ilk çeyreğin karlılık açısından oldukça olumlu geçtiğini belirterek, ileriki dönemlerde karlılıktan öte, sermaye yeterliliğinin önem taşıyacağını söyledi.

Bankaların, önümüzdeki dönemde tüketici kredilerinden ziyade yatırıma, üretime ve ihracatçılara yoğunlaşacağını ifade eden Babacan, "Biz tüketici kredilerinin daha yavaş, ticari kredilerin daha hızlı artmasını istiyoruz" diye konuştu.

Babacan, ekim ayı itibarıyla alınan tedbirlerin işe yaramaya başladığını belirterek, beş aydır tüketici kredilerinin artış hızının düştüğünü kaydetti.

Türkiye'deki bankaların sermaye yeterlilik rasyolarının düşmüş haliyle bile Avrupa'ya göre yüksek olduğunu vurgulayan Babacan, "BDDK, Merkez Bankası, Bankalar Birliği ve münferit bankalar kendi aralarında konuşuyorlar. Burada makul yollar tercih edilir, yeter ki bankalarımız bizim makro politikalarımıza uygun hareket etsinler" dedi.

Babacan, şeffaflığın artırılması ve yolsuzlukla mücadele konusunda yeni bir paket üzerinde çalıştıklarını belirterek, "Bu çalışmalar 17 Aralık'tan sonra başlayan çalışmalar değil, 2007'den bu yana devam eden bir süreç. Bu paket tabii her türlü sorunu çözecek bir paket değil. İşi bir adım daha ileri götürmeyi hedefleyen bir paket. En son rötuşlarını yaptıktan kısa bir süre sonra açıklayacağız" değerlendirmesinde bulundu.

(Bitti)

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Ayasofya Camii'nin ahşap kapısını kıran sanığa hapis cezası

Haber Ara