Dolar

34,8761

Euro

36,7523

Altın

3.038,06

Bist

10.140,82

Ergenekon Davası'nın gerekçeli kararı (7)

Ergenekon Davası'nın gerekçeli kararı (7)

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-04-03 11:58:45

Ergenekon Davası'nın gerekçeli kararı (7)
Ergenekon Davası'nın gerekçeli kararında, sanık Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın, "örgüt faaliyetlerinin düzenlenmesinde ve örgüt kararlarının alınmasında, uygulanmasında emir ve talimat verme yetkisine sahip olması" nedeniyle örgütün yöneticisi olduğunun tespit edildiği belirtildi.

Gerekçeli kararın, sanıkların bireysel değerlendirmesinin yapıldığı 3. Kitap'ta sanık Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın, Yalçın Küçük ile irtibatının çok eski yıllarda başladığı ve birbirlerini çok iyi tanıdıkları anlatıldı.

Kararda, 2002'de dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'e Haberal'ın kontrolünde olan Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde yapılanları en iyi Yalçın Küçük'ün bildiği ve aynı uygulamayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a uygulanmasını önerdiği ve Erdoğan'ın, hastaneden kaçmaması içinde başına jandarmalar dikilmesini istediği kaydedilerek, Küçük'ün bu beyanlarının vaktiyle bir ülkenin başbakanına karşı Ergenekon terör örgütünün uyguladığı stratejinin açık bir itirafı olduğu belirtildi.

Dosyaya getirilen TİB ve GSM şirketleri kayıtlarına göre, Mehmet Haberal'ın kullandığı telefon hatlarıyla davadaki 27 sanığın telefon hatları arasında irtibat bulunduğunun tespit edildiği bildirilen kararda, Haberal'ın, Ergenekon terör örgütünün birçok mensubu ile örgütsel irtibat halinde bulunduğu, eylem ve faaliyetlerinin sürekliliği, çeşitliliği ve yoğunluğu dikkate alındığında Ergenekon terör örgütünün lobi yapılanması içerisinde görevli olduğunun kabul edildiği aktarıldı.

Kararda, Haberal'ın "örgüt faaliyetlerinin düzenlenmesinde ve örgüt kararlarının alınmasında, uygulanmasında emir ve talimat verme yetkisine sahip olması" nedeniyle örgütün yöneticisi olduğu, merhum Başbakanlardan Bülent Ecevit'e bir takım tıbbi müdahalelerde bulunmak suretiyle görevini kısmen de olsa engellemeye teşebbüs ettiğinin sabit olduğunun kabul edildiği anlatıldı.

- "Fişlemeler yapıldı, kişisel veriler kaydedildi"

Gerekçeli kararda, sanık Mustafa Balbay'ın Cumhuriyet Çalışma Grubu (CÇG) üyeleri başta olmak üzere çok sayıda Ergenekon terör örgütü yönetici ve üyesiyle irtibatlı olduğunun anlaşıldığı, CÇG faaliyeti kapsamında medya alanında faaliyet gösterdiği, psikolojik harekat ve propaganda yapmak suretiyle darbe çalışmalarına aktif olarak katıldığının anlaşıldığı kaydedildi.

CÇG tarafından medya ile ilgili ayrıntılı raporlar hazırlandığı, bu raporlarda yürütme organının medyanın desteği olmadan ortadan kaldırılamayacağının belirtilen kararda, özellikle Aydınlık dergisi ve Cumhuriyet gazetesinin 2003 ve 2004 yıllarındaki yayınlarında, darbe planları çerçevesinde üst seviyede psikolojik harekat ve propaganda yapıldığının belirlendiği ifade edildi.

Sanık Balbay'da ele geçirilen belgelerin bir kısmında AK Parti'nin, bu partinin kurucuları, milletvekilleri, belediyeleri hakkında ayrıntılı çalışmaların, analizlerin yapıldığı, güçlü, zayıf, hassas yönlerinin analiz edildiği, irtica ile mücadele adı altında iktidardan düşürülmesi için stratejiler belirlendiği, bunların uygulamaya geçirildiği, hedefe ulaşmakta araç olarak kullanılmak üzere psikolojik harekat amaçlı bilgi toplandığı, fişleme yapıldığı, kişisel verilerin kaydedildiği, bir kısmında ise belgeyi düzenleyenlerin kişisel değerlendirmelerinin yer aldığı anlatıldı.

Gerekçeli kararda, şu ifadelere yer verildi:

"Dolayısıyla bu belgelerin, Ergenekon terör örgütünün gerçekleştirmeyi planladığı cebir ve şiddet kullanarak hükümetin görevini yapmasını kısmen veya tamamen engelleme (darbe) amacına matuf olarak, disiplinli ve sistemli bir çalışma sonucu, uzun zaman ve yoğun emek verilerek, bir kaç kişi tarafından yapılması mümkün olmayan, ancak bir örgüt faaliyeti içerisinde yapılabilecek nitelikte olduğu, devletin önemli birimlerine sızmış örgüt üyeleri tarafından kamu imkanları, yetkileri kullanılarak ve ekip çalışması ile organize şekilde hazırlanmış, hazırlattırılmış çalışmalar olduğu, bir kısmının da yasal olarak hazırlanmış belgelerin örgüt üyeleri tarafından illegal yollardan ele geçirilerek örgüt amaçları doğrultusunda kullanılmak üzere örgüte ulaştırılan belgelerden olduğu anlaşılmıştır."

Balbay'ın CÇG kapsamında yürüttüğü faaliyetlerinden sonra örgütsel faaliyetlerine devam ettiğinin ve çok sayıda örgüt yönetici ve üyesi ile irtibatını devam ettirerek, birlikte örgütsel faaliyet yürüttüklerinin anlaşıldığı belirtilen kararda, şunlar kaydedildi:

"CÇG'nin dağıtılmasından sonra, sanığın örgütün medya ve sivil toplum örgütleri alanındaki faaliyetlerine devam ettiği, ilgisinin olmadığını söylediği Vatansever Kuvvetler Güç Birliği'nin onursal üyesi olduğu, Türkiyem Topluluğu'nda görev aldığı, sanık Mustafa Özbek'in kontrolünde bulunan ART'de mevcut hükümeti yıpratıcı, menfi propaganda faaliyetlerine katıldığı, Danıştay cinayeti sonrası 'Er er Ergenekon, Gel her yere kon' türü yazılar kaleme alarak kamuoyunda böyle bir gizli örgütün olmadığı algısını oluşturmaya çalıştığı, 2008'de örgüte yönelik başlatılan soruşturma sürecinde aynı söylemi yayarak soruşturmayı sulandırmaya çalıştığı, örgüt mensuplarına slogan ürettiği, Ergenekon terör örgütünün kontrolü altında bulunan sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerine katıldığı anlaşılmıştır."

(Sürecek)

Haber Ara