CHP Genel Başkan Yardımcıları Keskin, Yakup Akkaya ve CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, Antalya Adliye Sarayı'na gelerek iptal edilen oylar nedeniyle seçimin yeniden yapılması için İl Seçim Kuruluna dilekçe verdi. CHP heyeti, Antalya Büyükşehir Belediyesine ait evrakların yakıldığı iddiasına ilişkin olarak da Cumhuriyet Savcısını ziyaret etti.
Keskin, adliye çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. 30 Mart'ta yapılan seçimde yaşanan olumsuzlukları yerinde tespit etmek için Antalya'ya geldiklerini söyleyen Keskin, avukatlarla değerlendirme yaptıklarını belirtti. Değerlendirmelere göre hukuk, siyasi etik, siyasi ahlak adına utanç verici olayların yaşandığını tespit ettiklerini savunan Keskin, 54 bin oy pusulasının iptal edildiğini gördüklerini kaydetti.
Oyların iptalinde en büyük sorumluluğun sandık ve seçim kurulu başkanlarında olduğuna işaret eden Keskin, muhtar adaylarının pusulası ile belediye başkan adayları ve belediye meclis üyeleri adaylarının pusulalarının aynı zarfa konulduğunu, bundan dolayı oyların geçersiz sayıldığını belirlediklerini dile getirdi.
- Seçimlerin iptal edilmesi isteği
Bazı yerlerde aynı konumdaki oyların geçerli sayıldığını anlatan Keskin, çifte standart uygulandığını öne sürdü. İptal edilen 54 bin oyun seçim sonucunu önemli ölçüde etkilediğini savunan Keskin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnancımıza göre seçim kurulu ve sandık kurul başkanlarının hatalarından kaynaklanan iptaller dikkate alınarak seçimlerin iptal edilmesi ve yeniden yapılması gerekmektedir. 54 bin oy geçerli sayılsa ya da bu oyların hangi partiye ait olduğu tespit edilmiş olsaydı bugün belki Cumhuriyet Halk Partisi seçimleri almış konumda olacaktı. İtirazlarımızı, tespitlerimizi, dilekçelerimizi İl Seçim Kuruluna verdik. Kuruldan seçimin yenilenmesine ilişkin bir karar çıkmasını bekliyoruz. Eğer olumsuz karar çıkarsa Yüksek Seçim Kuruluna kadar itirazımızı götüreceğiz."
Muhtar adaylarının pusulalarının, belediye başkan adayı ile belediye meclis üyelerinin zarflarının ayrı olduğuna ilişkin sandık başkanlarının uyarması gerektiğini belirten Keskin, iptal edilen zarfların da farklı bir yere konulup, orada hangi partiye oy verildiğinin tutanaklara işlenmesi gerektiğini ancak bunların yapılmadığını dile getirdi.
Bazı sandıklarda oy kaymalarının olduğunu tespit ettiklerini söyleyen Keskin, "Elimizdeki ıslak imzalı seçim tutanaklarıyla Yüksek Seçim Kuruluna geçen rakamların uyuşmadığını, Cumhuriyet Halk Partisi'ne verilmiş oyların bir başka siyasi partinin hanesine yazıldığına ilişkin arkadaşlarımız tespitleri yaptı. Islak imzalı sandık tutanaklarını da ekleyerek İl Seçim Kuruluna yaptığımız itirazla incelenmesini talep ettik. Burada da 6-7 bin oy fark ediyor" diye konuştu.
Keskin, İl Seçim Kurulunun hızlı bir değerlendirme yaptığı takdirde kararın yarın ya da yarından sonra çıkabileceğini bildirdi.
- Antalya Büyükşehir Belediyesine ait evrakların yakıldığı iddiası
Adnan Keskin, son 2 gündür Antalya'da, kente yakışmayacak olayların yaşandığını öne sürdü. Menderes Türel'in önderliğindeki bir grubun belediyenin yan kuruluşuna baskın yaptığını, Mustafa Akaydın'ın yolsuzlukların bulunduğu dosyaları yakıyormuş gibi görüntüler sergilediğini ifade eden Keskin, Türel'in televizyon ekranlarında Mustafa Akaydın'ın suçlayıcı üslup kullandığını öne sürdü.
Yakılan dosyaların birer örneğinin belediyede bulunduğunu vurgulayan Keskin, şunları söyledi:
"Böyle bir iddia olsa bile herkes hukuk içerisinde, yasalar çerçevesinde hareket etmelidir. Menderes Türel kim oluyor ki devletin güvenlik güçlerini yanına alarak, onlara talimat vererek, emniyet müdürünün, emniyet amirinin yerine geçip polislerle beraber belediyenin bir yan kuruluşuna yasaya aykırı şekilde basabiliyor. Böyle bir iddia varsa yapılacak iş, emniyetin savcılıktan izni alarak orada gerekli önlemini alması, sonra arama yapılması gerektirmektedir. Maalesef bu yasal zorunluluk yerine getirilmemiş, keyfi bir yaklaşımla belediyenin yan kuruluşuna baskın yapılmış, yasalar ayak altına alınmıştır."
Daha sonra Adalet ve Kalkınma Partisi'ne mensup kişilerin de belediye binasını bastıklarını, personele hakaret ettiklerini ifade eden Keskin, bir personelin saldırılar nedeniyle rapor aldığını bildirdi. Antalya gibi bütün şehri yönetme iddiası olan bir kişinin bu tür davranışlar sergilemesinin doğru olmadığına dikkati çeken Keskin, yapılan baskınların Cumhuriyet Savcılığından izin alınmadan gerçekleştirildiğini kaydetti.
Keskin, Mustafa Akaydın'ın evinin aranmasıyla ilgili olarak da Menderes Türel'in gazetecilere verdiği beyanın yalan çıktığını söyledi.
Keskin, Ankara'da sadece demokratik tepkilerini göstermek için YSK önünde toplanan insanlara TOMA'larla su sıkarak uzaklaştıran emniyet ekiplerinin, 2 gündür Antalya Büyükşehir Belediyesi önünde Mustafa Akaydın'a hakaret içeren afişlerin bulunduğu çadırın kaldırılması konusunda herhangi bir girişim sergilemediğini öne sürdü.
Tüm bu olaylara ilişkin Emniyet Müdürlüğü ve Valiliğin yaklaşımını kınadığını belirten Keskin, "Bu olaylar olurken 3 saat Emniyet Müdürü ve Vali, maalesef ortadan yok olmuşlardır. Telefonla yapılan aramalara yanıt vermemişlerdir. Ortadan kaybolarak olayları yapan insanları cesaretlendirmişlerdir" dedi.
Antalyalı bir bakanın Mustafa Akaydın hakkında, bulunduğu konuma yakışmayan değerlendirmelerde bulunduğunu iddia eden Keskin, "Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 2 gündür Antalya'da sergilediği eylemler, fazilet kırıntılarıyla faziletsizlikleri örtmeye yönelik yaklaşımların bir sonucudur" ifadesini kullandı.
Mustafa Akaydın'ın belediye çalışmalarında yolsuzluk, usulsüzlük yapan bir kişi olmadığına işaret eden Keskin, Akaydın'ın 5 yıldır sürekli siyasal iktidarın denetimi ve kontrolü altında kaldığını ama bugüne kadar küçük bir yolsuzluğuyla ilgili olumsuzluğun ortaya çıkmadığını belirtti. Mustafa Akaydın'ın verilemeyecek hesabı bulunmadığını dile getiren Keskin, yurt dışına kaçacağı iddiasında bulunarak utanç verici bir yaklaşım sergilendiğini, bunları yapanları kınadığını söyledi.
Evrak yakma konusunda 10 kişinin gözaltına alındığı iddiasını yalanlayan Keskin, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını bildirdi.
Bir gazetecinin, "Bu süreçte eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın sessiz kalmasını nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusunu, "Baykal farklı bir görevde olabilir. Biz de ani bir kararla Antalya'ya geldik" şeklinde yanıtladı.
