Şentop, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, 30 Mart'ta yapılan yerel seçimlerinde AK Parti'nin yüzde 45,5, CHP'nin yüzde 27,8, MHP'nin 15,2, BDP'nin 4,2 oy aldığını belirtti.
AK Parti'nin 18 büyükşehir, 30 il belediyesi, 560 ilçe belediyesi, 212 belde belediyesi olmak üzere toplam 820 belediyeyi kazandığını ifade eden Şentop, "Seçimin sonucunda ortaya çıkan tablo, AK Parti'nin büyük bir seçim başarısı gösterdiğini herkese ispat edecek tablodur" dedi.
Şentop, bazı yerlerle ilgili itirazlarda bulunduklarını ifade ederek, "Adana ve Hatay ile ilgili itirazlarımız var, onlar devam ediyor. Yalova ve Ağrı illerinde de itirazlar var. Ağrı'da yeniden sayım yapılacak. Yalova'da tutanak birleştirmeleri yapıldığında AK Parti bir oyla öndeydi. 244 sandık var. 124'ü için itiraz edildi. Bir kısmına biz, bir kısmına CHP itiraz etti. 124 sandık yeniden sayıldı. Bu sayımdan sonra CHP 6 oyla öne geçti. İlçe Seçim Kurulu'na yapılan itiraza göre CHP, 6 oy önde gözüküyor. Tabii İl seçim Kurulu'na itiraz imkanı var. Özellikle sayılmayan 124 sandıkla ilgili... Bu bahsettiğimiz 124 sandık sayıldıktan sonra AK Parti'nin 530, CHP'nin 537 oy artışı var ilk haline göre. Bu daha çok geçersiz oylardan kaynaklanıyor. Geçersiz ilan edilen oylarla ilgili bazen sandık kurulu üyelerinin biraz dikkatsiz, biraz da bilgi eksikliğinden kaynaklanan tutumları var. Burada özellikle Yalova için değil, Türkiye geneli için bunu ifade ediyorum" dedi.
Mükerrer damgalama konusuna işaret eden Şentop, "Eğer birden fazla damga farklı partilerin hanelerine vurulmuşsa oy geçersizdir. Ama aynı partinin hanesi içinde birden fazla mühür vurulması, oyu geçersiz yapmıyor. Farklı partilere mühür vurulduğunda iradeyi anlamıyorsunuz ama bir partiye 2, 3 değil, 13, 22 vurulsa bile irade anlaşılır haldedir. Sandık kurullarının, birden fazla mühürlü olanları geçersiz sayma yönünde eğilim var" görüşünü kaydetti.
-Muhtar kağıtlarının aynı zarfa konulması
Şentop, seçimde göze batıcı şekilde bir olay yaşandığına işaret ederek, bunun muhtarlık kağıtlarının belediye ve il genel meclisi zarfına konulmasından kaynaklandığını anlattı.
Kanundan kaynaklı olarak oyların kullanılmasında bir sıralama olduğunu, önce il genel meclisi, sonra belediye, sonra muhtarlık oylarının kullanıldığını anlatan Şentop, büyükşehirlerde il genel meclisi olmadığı için belediye ve muhtarlık oylarının kullanıldığını hatırlattı. Belediye oyları kullanıldığı zaman seçmene büyükşehir belediye başkanlığı, ilçe belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği için olmak üzere üç pusula verildiğini, kabinlerde muhtar adaylarının bastırdığı kağıtların da olduğunu anlatan Şentop, muhtarlık için ayrıca oy kullanacağı, bunun için ayrı bir zarf olduğunun izah edilmemesi durumunda hepsinin aynı zarfa konulduğunu kaydetti.
Bu durumda bir karışıklık ortaya çıktığını ifade eden Şentop, şöyle konuştu:
"YSK'ın genelgesinde de kanunda da bunların geçersiz sayılabileceğine dair hüküm var. Bu tartışılabilecek bir hüküm. Biz bunu seçim günü haber aldık. Seçmenler bizzat bizi aradı. Burada büyük kabahat, kusur da sandık kurulu başkanından kaynaklanıyor, çünkü onun seçmeni uyarması, izah etmesi gerekiyor. Çoğu yerde yeteri kadar izah yapılmadığını gördük. Bundan sonra geçersiz sayılan bir hayli oy var bazı yerlerde. Biz daha seçim günü sandıklar açılmadan önce YSK'ya başvurduk. Kanunda ve YSK genelgesinde 'birden fazla oy pusulası konulan zarflara başka bir seçim türüne ait pusula konulursa bu oy hesaba katılmaz' deniyor. Burada 'başka bir seçim türü...' ifadesi önemli. Muhtarlıklar için kullanılan oy pusulası, 'başka seçim türü'ne mi aittir? Bizim buradaki değerlendirmemiz, Anayasa'daki düzenlemeye de bakarsak, bizim sistemimize göre üç tür seçim var; cumhurbaşkanlığı, milletvekilliği ve mahalli idareler seçimi. Muhtarlık seçimleri, belediye seçimlerinde farklı tür olarak algılanmamalıdır.
YSK'dan bir ilke kararı alınmasını talep ettik. Diğer partiler, CHP hariç, buna destek verdi. Ama kabul edilmedi, ilke kararı alınmadı. Sonra oyların sayımı, dökümü yapılırken gördük ki İzmir'de, Muğla'da ilçe yönetimleri buna itiraz ederek geçersiz sayılmamasını istedi. Bugün CHP Genel Başkan Yardımcısı da bu oyların geçerli sayılması gerektiğini söyledi. Buna, 'bu ne perhiz bu ne lahana turşusu' denir. Biz bunu daha seçim sonuçları belli olmadan, sandıklar açılmadan önce, kimin böyle fazla oyu var, kimin daha az oyu var bilmez durumdayken ortaya koyduk. Milletimiz seçimde irade beyan ediyor, sandığa atıyor oyunu. Ama diğeri şekli bir sebeptir. Bu zarfa mı, başka zarfa mı koyacağı şekle dairdir. Mümkün olduğu kadar anlaşılabilir olduğu sürece, millet iradesinin geçerli kabul edilmesi gerekir. Bu konuda ilke kararı alınmış olsaydı bugünkü birçok tartışma yaşanmayacaktı. Şimdi görüyoruz ki CHP de bizimle aynı fikre gelmiş, 'geçerli sayılmamalı' diyor. Bu konu muhtemelen YSK'ye kadar tekrar gidecek. "
Şentop, yaşanan bu durumdan dolayı "aşırı derecede, patlama şeklinde sorun" olmadığını belirterek, "2009 yılı ile bu seçimin geçersiz oy oranlarını karşılaştırdık. Binde 2-3 gibi artış var bu seçimde" dedi.
