Dolar

34,8955

Euro

36,5963

Altın

3.011,09

Bist

10.058,63

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Elvan:

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Elvan:

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-03-28 22:01:30

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Elvan:
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, güvenlik toplantısının illegal dinlenmesini "Vatana ihanet" olarak değerlendirdi. Elvan, "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı konuyla ilgili girişimlerini başlatmıştır. Tabii bizim üzerimize düşen özellikle bizimle ilişkili kurum olan Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumunun ve Türk Telekomünikasyon Başkanlığının da üzerine düşen bir şey varsa elbette bizler de onları yerine getireceğiz. Ama bunu kabul etmek mümkün değil. Türkiye Cumhuriyeti devleti bugüne kadar böyle bir olayla karşı karşıya kalmadı" dedi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Elvan, KonTV'de canlı yayınlanan "Seçime Doğru" programına, Karaman'da bir otelden katıldı.

Güvenlik toplantısının illegal dinlenmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Elvan, "Milli Güvenlik Kurulu bir karar almış ve bu karar çerçevesinde Dışişleri Bakanımız, Genelkurmay 2. Başkanımız, MİT Müsteşarı, Dışişleri Müsteşarı bir araya geliyor. Son derece gizli bir toplantı gerçekleştiriyorlar. Ve bu toplantının konuşmalarını ortam dinlemesi yaparak kayda almak ve bunu kamuoyuyla paylaşmak, vatan hainliğinden başka bir şey değildir. Vatana ihanettir" dedi.

Bunun kabul edilebilir bir yönünün olmadığını dile getiren Elvan, "Bu namussuzların, kimse bunların bir an önce ortaya çıkarılması için gereken çalışmalar süratle yapılacak" diye konuştu. Elvan, şöyle devam etti:

"Zaten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı konuyla ilgili girişimlerini başlatmıştır. Tabii bizim üzerimize düşen özellikle bizimle ilişkili kurum olan Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumunun ve Türk Telekomünikasyon Başkanlığının da üzerine düşen bir şey varsa, elbette bizlerde onları yerine getireceğiz. Ama bunu kabul etmek mümkün değil. Türkiye Cumhuriyeti devleti bugüne kadar böyle bir olayla karşı karşıya kalmadı."

Bu girişimlerin, Türkiye'nin büyümesinden rahatsız olanlarca yapıldığını anlatan Elvan, şunları kaydetti:

"Bu kadar dirayetli, bu kadar kararlı, dik duruşu olan ve hiçbir zaman hiçbir şekilde vesayet altında çalışmayı kabul etmeyen bir lidere yapılan bir girişimdir, başka bir şey değil. Hatırlarsınız 2013 yılının başında biz 3. köprü ile ilgili çalışmalarımıza başladık. Hemen arkasından 3 havalimanına yönelik açıklamamızı gerçekleştirdik. Türkiye'de dünyanın en büyük hava limanlarından birini yapacağımızı, 150 milyon yolcu kapasitesi bir havalimanı yapacağımızı açıkladık. Arkasından Kanal İstanbul Projesi'ni açıkladık. Hemen arkasından İstanbul'u İzmir'e bağlayan 20 milyar liranın üzerinde bedeli olan otoyol güzergahı projesini ortaya sunduk. Yine biliyorsunuz Marmaray'a bir eş olan, ikizi olan bir Avrasya tüneli çalışmamızı açıkladık. Bu açıklamalar tabii hem içerde hem dışarda çok büyük bir yankı uyandırdı. Faizlerde düşüş, borsada inanılmaz bir canlılık oluştu. İşte Gezi olayları böyle bir ortamda çıkarıldı. Bazı televizyon kanalları, dünyadaki benzer olayların aksine sabaha kadar canlı yayın yaptılar. Hatta ve hatta yayınlarda, Başbakanımızın yaklaşık 1-1.5 milyon insanın toplandığı İstanbul mitingini bile 'hükümetimize yönelik pretesto gibi göstermek istediler'. Daha sonra bizim tepki göstermemizle bunu geri çekmek zorunda kaldılar. Bunları gördük yaşadık."

Twitter ve Youtube'a erişimin engellenmesi ile ilgili bir soruyu yanıtlayan Elvan, bu sosyal paylaşım sitelerinin maalesef kendi ülkelerinde uyguladıkları standart ilkeleri Türkiye'de uygulamadıklarını vurguladı.

- "İş Türkiye'ye gelince, ağır davranıyorlar"

"Türkiye'ye belki bir üçüncü dünya ülkesi muamelesi yapmak istiyorlar" diyen Elvan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İşte biz bunu istemiyoruz. Dünyadaki uygulamalara baktığımızda son derece açık net. Avrupa'da, Amerika'da uygulamalar gerçek hayatta suç olan her şey sanal hayatta da suçtur. Yasa dışı bir kasetin ne Amerika'da ne İngiltere'de ne Almanya'da ne de Fransa'da yayınlatılması söz konusu olamaz. Hakaret için ABD'nin 17 eyaletinde hapis cezası bile vardır. Yine Avrupa'nın birçok ülkesinde hakarete yönelik bir takım girişim olması halinde, bu ister gerçek hayatta olsun, ister sanal hayatta olsun hakaret hapis cezası ile cezalandırılabiliyor. Maalesef Türkiye'ye gelince bu konuda çok ağır davranıyorlar. Çok duyarsız kalıyorlar. Eğer siz bizim kendi hukuk sistemimizi tanımazsanız, Türkiye Cumhuriyeti hukuk sistemini tanımazsanız, ben şunu anlarım; 'biz sizi tanımıyoruz' demek, ne demek, böyle bir şey söz konusu olabilir mi? Bir şirketin Türkiye Cumhuriyeti hukukunu tanıma zorunluluğu vardır. Eğer sen bu ülke üzerinden para kazanıyorsan, bu ülkenin vatandaşlarına hizmet veriyorsan, o hizmetin karşılığında da bir miktar reklam ücreti alıyorsan, bunun karşılığında da Türkiye'de hizmet verdiğin için sen Türkiye Cumhuriyeti hukukuna uymak zorundasın. Bunun bir pazarlığı söz konusu olamaz, olmamalı da..."

- "Muhalefet, demokrasi ve özgürlük sınavından kalmıştır"

Kendilerinin sosyal medyanın gelişmesinden, büyütülmesinden yana olduklarını, bu alanda inanılmaz yatırımlar yaptıklarının altını çizen Elvan, şöyle devam etti:

"Eğer Türkiye bu noktaya geldiyse, Türkiye'de bu kadar çok sosyal medya kullanıcı varsa bu Twitter, Facebook, Youtube'dir, bunda hükümetimizin yapmış olduğu devasa yatırımlar vardır. Bugün 228 bin kilometre fiber optik kablo döşendi. Resmen yerin altında otoyollar yapıldı. Bunu bu hükümet yaptı. Hükümet gerçekten yasakçı bir zihniyete sahip olsa, sosyal medyanın kullanılmasını istemezse böyle bir altyapıyı gerçekleştirir mi? Bu olaylarla ilgili muhalefet partilerinin tutumlarını da eleştiriyoruz. Gerçekten çok üzücü... Yani bu meselelerde bile muhalefet partileri bunu bir rant aracı olarak kullanmaya çalışıyor. Eğer yaşa dışı bir şey varsa kalkıp şunu söylemeleri lazım. Evet biz bu yasa dışı hukuk dışı uygulamalara biz de karşıyız demesi lazım. İşte Başbakana küfürler, hakaretler, işte evinin adresleri, çocuklarının adresleri, e-mailleri, bakanların adresleri, eşlerinin telefonları, çocuklarının telefonları, yani bunlar kabul edilebilir şeyler değil. Bunlar karşısında kalkıp muhalefet liderlerinin bir kelime dahi etmediğini görüyoruz. Bunlar, bu arkadaşlarımız açıkçası demokrasi sınavında ve özgürlükler sınavında, hukuk sınavında kalmışlardır. Bunu bir fırsata dönüştürmeye çalışıyorlar. Bunu kabul etmemiz mümkün değil."

SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara