Davutoğlu, partisinin Konya Kent Meydanı'nda düzenlediği mitingde, Konya'nın maneviyatı gibi Türkiye'nin maneviyatı da yeniden inşa edilsin diye orta öğretim kurumlarına Siyer-i Nebi ve Kur'an-ı Kerim derslerinin konulduğunu söyledi.
Bir milletin onur ve vakarıyla ayakta durabileceğini ifade eden Davutoğlu, "Geçen sene sayın Başbakanımızın liderliğinde, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti borç defterini kapattı. Bir daha kimseden, hiçbir namertten borç istememek üzere ebediyen izzet ve onurumuzu kazandık mı? IMF defteri kapandı mı? Allah bir daha bu millete '70 sente muhtacız' diyen Başbakanlar getirmesin. Aksine onurla, başı dik bir şekilde dünyanın her yerinde bu ülkeyi temsil eden liderleri başımızdan eksik etmesin" diye konuştu.
"Bakınız borç isteyen ülke vasfını tümüyle tarihe gömdüğümüz gibi, borç veren bir ülke olduk. En iyi Konyalılar anlar bunu. Dünyanın her yerine uzanan yardım elini en iyi Konya anlar. Şimdi size soruyorum, Somali'ye yaptığımız yardımdan memnun musunuz, razı mısınız?" diyen Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Somalililer, her fırsatta diyor ki; 'bebeklerimiz açlıktan ölüyordu, içecek su bulamıyorduk. Dünya bizi unuttu sanıyorduk. Ama semada ay yıldızlı Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın uçağını görünce bizim de kaderimiz değişti.' İşte bundan rahatsız oluyorlar. Aziz Konyalılar; kim ne derse desin dünyanın her yerinden mazlumlara yardım etmemizden razı mısınız? Rahmetli Aliya İzzetbegoviç, büyük lider... Vefat etmeden kısa bir süre önce Başbakanımıza, 'Bosna size emanet' demişti. Bu emanetin gereği olarak Bosna'ya 100 milyon avro yardım yaptık. Boşnak kardeşlerimiz evlerine dönsün diye... Bunu da engellemeye çalıştılar. Şimdi size soruyorum; Aliya'nın emanetine sahip çıkılmasından razı mısınız? Bu sahipliğin devam etmesi için 30 Mart'ta AK Parti'ye ve Başbakanımıza destek vermeye hazır mısınız?"
- "Her yerde mazlumlara sahip çıktık"
Davutoğlu, Suriye'de Esed'in scud füzeleri, kimyasal silahlar ve varil bombalarıyla halkını katlettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Suriye'deki kardeşlerimize, onlara bağrımızı aştık. 700 bin kardeşimizi misafir ettik. Her yerde mazlumlara sahip çıktık. Birileri de gitti o zalim Esed'in elini sıktı. O zalim Esed'in ağzıyla konuştu. İşte istiyorlar ki bu kumpasları kuranlar böylesine şantajlar içinde olanlar, Türkiye'nin bu kudretli eli zayıflasın istiyorlar. İzin verecek miyiz? Bu kudretli eli daha da güçlendirecek miyiz? Bakınız işi nereye vardırdılar. Nasıl bir ihanet içindeler ki Türk hava sahasını korumakla görevli şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri, bu zalim Esed'in uçağını düşürdüğü zaman neredeyse o rejimin ağzıyla konuştular. Hükümetimizi, ordumuzu tenkit ettiler. 'Seçim malzemesi' dediler. Yani, eğer Suriye rejimi bir sözcü gönderseydi ancak bu kadar konuşurdu. Şimdi size soruyorum. Konyalılar, hava sahamızı ve kara sınırımızı en güçlü şekilde koruyan politikamızdan razı mısınız?"
- "Pensilvanya da dinleyecek"
Davutoğlu, şöyle devam etti:
"İğrenç bir kasetle devletin mahremine girmeye çalıştılar. Milli Güvenlik Kurulu'nun talimatıyla, Başbakanımızın talimatıyla yapılan en üst düzey kriz yönetim toplantısına, bu paralel yapı ve onun işbirlikçileri müdahale etmeye çalıştılar. Ama durduramayacaklar. Ne paralel yapı, ne piyonları, ne onların yurt dışındaki dostları Türkiye'nin yükselen gücünü engelleyemeyecekler. 30 Mart'ta öyle bir ses yükselecek ki bu meydanlardan, Anadolu'dan Trakya'dan, Pensilvanya da dinleyecek, Türkiye Cumhuriyeti devletine meydan okuyan herkes dinleyecek. Herkes haddini bilecek, herkes bilecek ki bu topraklarda sadece bu milletin iradesi geçer. Sadece bu milletin onay verdikleri, destek verdikleri, dua ettikleri bu millet adına karar verirler. Başka hiç kimse yurt dışında bir yerlerde oturarak, Türkiye'de değişik yapılar kurarak, her türlü kumpasın içine girerek, ana muhalefet partisi de dahil her türlü alternatifleri deneyerek, bu milletin yürüyüşüne engel olmayacak, olamayacak. Şimdi diyorlar ki; 'Nerede AK Parti kuvvetliyse, onun dışındaki partiyi destekleyin.' Tek tek gelmeyin, hepiniz birlikte gelseniz de bu millet bizim arkamızda durdukça yürüyüşümüzü kimse durduramaz. Bu yürüyüş, asırlar önce Horasan'dan başlayan bir yürüyüştür. Konya'da tohumu atılan Devlet-i Ali Osmaniyye ile cihan devleti olan Türkiye Cumhuriyeti devletiyle istiklalini kazanan yükselen bir yürüyüştür. Hepsi hep birlikte gelsinler, engel olamayacaklar. Bizi durduramayacaklar. Allah'ın izniyle bu al bayrak bir kez yükseldiği yerden bir daha indirilemeyecek."
- "Sesimiz kesilse, gönlümüz konuşur"
Konyalılar ile ahitleşmek istediğini anlatan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu 12 yıl içinde sayın Başbakanımız ve AK Parti kadrolarının sizin emanetinize sadık kaldıklarına şahadet eder misiniz? Bu emaneti en iyi şekilde temsil ettiğine şahadet eder misiniz? Bu emaneti 30 Mart'dan sonra da daha güçlü bir şekilde sürdürebilmeleri için destek vermeye hazır mısınız? 30 Mart'ta dünyanın her bir köşesine bu ülkenin kaderi ancak ve ancak bizim seçtiğimiz liderle belirlenir demeye hazır mısınız? 'Sayın Başbakanımızın arkasındayız' demeye hazır mısınız? Ne güzel yazmışsınız oraya; 'Sen yorulma usta, millet konuşacak' diye. Sesimiz kesilse, gönlümüz konuşur, gönlümüz durmaz, imanımız konuşur. Aziz Konyalılar; sizden 30 Mart'ta Türk demokrasi tarihinin rekorunu kırarak, en gür sesle bize destek vermenizi istiyoruz. Destek verecek misiniz? Sayın Başbakanımıza 'tamam merak etmeyin Konya tek bir vücut olarak arkanızda' diyebilecek miyiz? İnşallah 30 Mart'tan sonra sayın Başbakanımızı Konya'da tekrar misafir etmeye hazır mısınız? O misafirlikte Konya'daki o en yüksek oranla ona en iyi hediyeyi vermeye hazır mısınız? Allah sizden razı olsun, Allah yar ve yardımcınız olsun, Allah'a emanet olun."
(sürecek)