Bakan Davutoğlu, partisinin Şeker Meydanı'nda düzenlediği mitingde, Burdur'a Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını getirdiğini söyledi.
Burdur'un hafızasında özel bir yeri olduğunu anlatan Davutoğlu, "Çünkü askerliğimi Burdur'da yaptım. Burdur'un suyunu içtik. Bereketli güzel topraklarında bulunduk. Burdur Gölü'nü hep temaşa ettik" diye konuştu.
30 Mart'ta çok önemli tarihi bir seçim yapılacağını ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Bu seçim, Türk siyasi tarihinin en önemli seçimlerinden biri. Sadece bir mahalli seçim değil. Mahalli seçim olmak bakımından da önemli ama 12 yıldır bu ülkenin, daha önceki makus talihini değiştirmiş bir iktidarın, milli iradenin bir şekilde halktan tekrar güçlü bir destek istediği seçimdir. Onun için son 15-20 gün içinde 20'yi aşkın vilayette miting yaptım. Her yerde aynı soruyu sordum; 'Son 12 yıl içinde Türkiye'nin her alanda kat ettiği ilerlemeden memnun musunuz? Sayın Başbanımıza ve ekibine, bizlere bir emanet tevdi ettiniz. Bu emanetin hakkını verdik mi? 30 Mart'ta soru şu; 'Tekrar 90'lı yıllarda olduğu gibi hastane önlerinde hastaların yakınlarının rehin tutulduğu döneme geri mi döneceğiz? Yoksa vatandaşlarına saygının bir gereği olarak, bütün vatandaşlarına her türlü sağlık hizmetini sürdüren, veren bir iktidarın devamında mı karar kılacağız."
Davutoğlu, Somali'de yardım kampanyasına giden bir TİKA mensubunun, çölün ortasındaki çatışmada mahsur kaldığını, yaralandığını hatırlattı.
TİKA mensubu için Türkiye'den ambulans uçak gönderdiklerini belirten Davutoğlu, "Oradan da helikopterle aldırdık. 5-6 saat içinde Ankara'da tedavi altına alındı. Şu anda uzak diyarlardaki vatandaşlarına bile ambulans uçak gönderebilen bir Türkiye var. Kudretli ve şefkatli bir Türkiye var" ifadesini kullandı.
Davutoğlu, eğitimde eskiden anne babaları eylül ayı yaklaştığında bir korku aldığını, "Acaba çocuğumuzun kitap parasını karşılayabilecek miyiz? Nereden bulacağız kitapları, nasıl satın alacağız" diye sorduklarını kaydetti.
Şimdiki neslin önlerine, eğitimin ilk gününden itibaren kitaplar konulduğunu bildiren Davutoğlu, "Anne babalara kitap ve okul masrafı bir sorun olarak gündeme gelmiyor. Şimdi bu mu devam edecek? Böyle güçlenen bir Türkiye'de genç nesil her türlü imkanla mı yetişecek. Yoksa 90'lı yıllarda olduğu gibi bir sınıfta 80-100 öğrencinin olduğu, tıkış tıkış sınıflarda mı eğitim yapılacak? O günleri kimse görmek istemez. Şimdi öğrencilerimize tablet dağıtıyoruz her yerde. İşte güçlü ve kudretli bir devlet budur" diye konuştu.
- "Her gün yeni bir komployla karşı karşıya kalıyoruz"
Türkiye'de 85 yılda 6 bin 700 kilometre, son 10-12 yılda ise 17 bin kilometre bölünmüş yol yapıldığını anlatan Davutoğlu, her yere en iyi şartlarda ulaşım sağlandığını belirtti.
"Bizim milletimiz onurlu bir millettir. Bir devletin gücü, kudreti, dünyadaki itibarıyla ortaya konulur. Geçtiğimiz sene içinde birçok senaryo oynandı. Birçok komployla karşı karşıya kaldık. Her gün yeni bir komployla karşı karşıya kalıyoruz. Bunların hiçbiri önemli değil" diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bakın geçen sene içinde belki de son dönemin en önemli olaylarından biri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin IMF'ye son borcunu ödeyip, borç defterini kapatmasıdır. Onlarca yıl küçük bir IMF memuru yurt dışından gelip Ankara'da bir açıklama yapacak diye herkes ağzına bakardı. Kimse Başbakanın ağzına bakmazdı neredeyse 90'lı yıllarda. Çünkü IMF memurunun alacağı karar daha önemliydi. Geçen sene bu borç defterine ebediyen son verdik. İnşallah bu millet bir daha böyle bir borç içinde, zillet içinde olmayacak."
Bir zamanlar "70 sente muhtacız" diyen bir başbakan olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Allah bir daha bu milete '70 sente muhtacız' diyen başbakan getirmesin. Başbakanımız gibi IMF defterini kapatıp dünyanın her yerinde bu milletin onurla dolaşmasını sağlayan liderler getirsin" dedi.
Davutoğlu, Türkiye'nin eskiden 100 milyon dolara muhtaç durumda olduğunu, 2001- 2002 yıllarında IMF'den kredi gelecek diye beklendiğinin altını çizdi.
Şimdi ise bu defteri kapattıkları gibi yılda 3 milyar dolar mazlum milletlere, kardeşlerine, soydaşlarına, dindaşlarına, kendilerine gönül bağlayan herkese yardım ettiklerini dile getiren Davutoğlu, "Somali'ye bu aziz millet bir kalemde, Başbakanımızın ziyareti esnasında 300 milyon dolarlık yardım yaptı. Kendi helal parasından orada açlıktan ölmek üzere olanlara yardım etti. Şimdi dünyanın her yerinde, nerede bir Somalili görürseniz size sarılır, 75 milyon adına size sarılır. Çünkü bilirler ki o mazlumlara sahip çıkan güçlü bir Türkiye var" diye konuştu.
- "Gönüldaşlarımıza yardım etmemize engel olamayacaklar"
Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Saraybosna sokaklarında sorun, hep 'Ya Türkiye olmasaydı, ya Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı, ya güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olmasaydı biz ne yapardık' diyeceklerdir. Onlara da yardım ettik, edeceğiz. Bizi bu sebeple suçlayanlara bir kez daha Burdur'dan, bu meydandan sesleniyorum; Ne yaparlarsa yapsınlar gönüldaşlarımıza yardım etmemize engel olamayacaklar. İster Bosna'da, ister Kırım'da Tatar kardeşlerimize, İster Kırgızistan'da, Orta Asya'da, ister Suriye'de... Her yerde Türkiye Cumhuriyeti denildi mi al bayrak denildi mi mazlumlara sahip çıkan bir millet akla gelecek. Zalimlere sessiz kalmayan bir lider akla gelecek."
Burdur'dan rekor bir oy beklediklerini ifade eden Davutoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kılıçdaroğlu'na Başbakanımız, 'Genel müdür' diyor. Buraya gelmiş, sizinle konuşmuş. 'Burdur tamam' diye de iddiada bulunmuş. Biliyor musun, Konya'ya da geldi. Konya'da miting yapma cesareti gösteremedi, tabanı yok. Akşehir'e gitti, miting yaptı. Orada da bir takım iddialarda bulundu ama adayı 'Akşehir' yerine 'Kırşehir' adayı diye tanıttı. Nereye geldiğinin bile farkında değil. Bozkurt işareti yapar. Ne yaptığı belli değil. Şimdi lideri böyle olanın buradaki belediye başkanı nasıl olur. Ben tahayyül bile etmek istemiyorum."
Bu arada miting öncesi Burdur Belediyesi Mehteran Takımı gösteri sundu, AK Partili bir kadın da şiir okudu. Kırmızı karanfil dağıtan ve mehteran takımıyla fotoğraf çektiren Davutoğlu'na tablo hediye edildi.
