Karamürsel ilçesinde muhtarlar, oda başkanları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Işık, burada yaptığı konuşmada, geçen yıl mayıs ayının ülke tarihinin en parlak ayı olduğunu, IMF'ye son borcun ödendiğini, 2 global kredi derecelendirme kuruluşunun Türkiye'nin notunu yükselttiğini, faizin cumhuriyet tarihinin en düşük seviyesine indiğini, borsanın 90 binin üzerine çıktığını, 3. havaalanı ihalesinin yapıldığını ve 2. nükleer santralin kurulmasıyla ilgili anlaşmanın imzalandığını söyledi.
Türkiye, yepyeni ufuklara yelken açarken, bir anda 2 milyar 800 milyon fidanı toprakla buluşturmuş iktidara "3 ağaç kesiliyor" diye operasyon yapıldığına dikkati çeken Işık, işin renginin 3 gün sonra ortaya çıktığını kaydetti.
Işık, Başbakan Vekili Bülent Arınç'la görüşen Taksim Platformu'nun 3. köprünün, 3. havaalanının, Kanal İstanbul'un durdurulmasını ve nükleer santral yapılmasından vazgeçilmesini istediğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Şu anda Avrupa Birliği'yle (AB) Rusya'nın içinde bulunduğu gerilim atmosferi, hemen enerji krizini ortaya çıkardı değil mi? Güney Kore 20. nükleer santralini yapacak, Fransa, enerjisinin yüzde 80'ine yakınını nükleer santrallerden alacak, bize 'Türkiye'de nükleer santral yapmayın' diyeceksiniz. Neden? Çevrecilik. Elbette çevreye etkisini minimize edecek şekilde tedbirlerimizi alacağız, çevreye kesinlikle zarar vermeyecek teknolojiyi kullanacağız ama kimse kusura bakmasın, Türkiye gibi enerji fakiri bir ülkede nükleer santrale karşı çıkmayı kabullenmeyiz."
Türkiye'nin Gezi sürecini çabuk atlattığını, tam "Türkiye, rahat ortamda yerel seçimlere gidecek" derken, bir anda yolsuzluk operasyonuyla kalktıklarını belirten Işık, "kim yanlışlık yaparsa kesinlikle bedelini ödesin" anlayışında olduklarını ama hiç kimsenin de "yolsuzluk perdesi" altında ülkede demokrasiye, siyaset kurumuna, iktidara ve hükumete operasyon yapılmasını maruz göremeyeceğini ifade etti.
Işık, muhalefetin sınıfta kaldığı yerin burası olduğuna dikkati çekerek, şunları dile getirdi:
"Cumhuriyet Halk Partisinin (CHP) başında siyaseti iyi bilen birisi olsaydı, öyle kasetle genel başkan olan biri değil de gerçekten siyaseti iyi bilen, demokrasiye gönülden bağlı biri olsaydı, inanın şunu yapardı. Daha o sabah olaylar ortaya çıkmaya başlayınca Başbakan'a çağrı yapardı. Derdi ki 'Ey Sayın Başbakan, gel, yolsuzlukla birlikte mücadele edelim, hangi adımın atılması gerekiyorsa birlikte atalım. Meclis olarak olaya el koyalım ve yolsuzlukla mücadeleyi yapalım ama aynı zamanda devletin içine sızmaya çalışan paralel yapıyı da derhal birlikte tasfiye edelim.' İnanın, bunu söyleseydi Cumhuriyet Halk Partisi, bugün Pensilvanya'nın, paralel yapının arkasına sığınarak seçim kazanma derdine düşmezdi."
- CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi
Işık, AK Parti'ye yapılmak istenenlerin 54 yıl önce Adnan Menderes'e yapılanlarla aynı olduğunu, aktörlerin değiştiğini ama zihniyetin değişmediğini savundu.
"Neden? Ülke büyüyor, gelişiyor, ülkenin kaynaklarını haksızca semiren, sömüren anlayış gittikçe geri plana düşüyor" diyen Işık, "Bugün Türkiye'de siz eğer paranıza faiz üzerinden para katıyorsanız, Tayyip Erdoğan'ı sevmezsiniz, sevemezsiniz. 100 liranızı bir yıl sonra 163 liraya çıkarıyorsanız ve eğer bu iktidar bunu gelip 100 liraya ancak 104,6 liraya düşürüyorsa, siz Tayyip Erdoğan'ı sevmezsiniz ama ben 'Tayyip Erdoğan'ı sevmiyorum, bu adam faizleri düşürüyor' da demezsiniz. Ne dersiniz? 'Bu adam malı götürüyor" ifadesini kullandı.
Işık, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "Başbakan'ın İsviçre'de 13 hesabı var" sözüne atıfta bulunarak, şunları belirtti:
"Başbakanımız da dedi ki 'gel, çıkar ortaya, ne kadar param varsa sana vereceğim'. Böyle bir iddiayı ortaya atan kişi bu meydan okuma karşısında ya iddiasını ispat eder ya da istifa eder. Sen koskoca bir partinin, hele hele Türkiye'de ana muhalefet partisinin genel başkanısın, kasetle de gelmiş olsan şu anda fiilen genel başkansın ama 'ben nasıl olsa kasetle genel başkan oldum, montaj kasetle, şantajla Başbakan olurum' sevdasına kapıldığı için ağzından çıkanı kulağı duymuyor" şeklinde konuştu.
- İstanbul merkezli operasyon
Paralel yapının tabanındaki samimi kardeşlerinin olup bitenlerin farkına vardıklarını düşünmediklerini aktaran Işık, söz konusu yapıyı devletten kesinlikle temizleyeceklerini söyledi.
Samimi insanlarla işlerinin olmadığını, 5 bin yıllık devlet geleneğine sahip milletin yanlış yapanı devletten temizlemesini çok iyi bildiğine işaret eden Işık, siyasette iktidarların halkın oyuyla gelip gittiğini, 3 gün sonra seçim yapılacağını anımsattı.
"AK Parti'den memnun olmazsanız sandıkta tercihinizi değiştirip AK Parti'yi iktidardan götürebilir misiniz, götürürsünüz" diyen Işık, sözlerini şöyle tamamladı:
"Peki, görünmez bir yapıyı devletten temizlemek kimin görevi? Şimdi görünmez bir yapının arkasına sığınan muhalefetin paralel yapı sayesinde iktidara gelme hevesini demokrasiyle bağdaştırabilir misiniz? İnsanların demokratlığı böyle zamanlarda belli olur. Tatlı su demokratlığı kolaydır. Şu anda Türkiye adeta istiklal mücadelesi veriyor. Devleti içten ele geçirmek isteyenlere karşı mücadele veriyoruz. İsterdik ki CHP de MHP de bu mücadelede yanımızda olsun. Gelin, yolsuzlukların üstüne birlikte gidelim, açık ve net. İnşallah seçimden sonra buna yönelik çok ciddi adımlarımız olacak ama gelin, bu mücadeleyi birlikte verelim. Gelemezler. Niye? Çünkü halka güvenerek siyaset yapmıyorlar."
Programın ardından esnafı ziyaret eden Işık, fırında hamur açarak ekmek pişirdi, restoranda döner kesti.
MHP'nin seçim irtibat bürosunu da ziyaret eden Işık, daha sonra Yalova'ya gitti.
(Bitti)