Merkez Nilüfer ilçesi Ataevler Mahallesi'nde vatandaşlara hitap eden Arınç, yapılan bütün menfi propagandalara rağmen hükümete olan güvenin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a olan sevginin devam ettiğini ve bu durumun süreceğini söyledi.
Erdoğan'ın 11 yıldan bu yana gece gündüz çalıştığını, Türkiye'ye hizmet ettiğini belirten Arınç, şöyle devam etti:
"Hastaneler, yollar, yüksek hızlı trenler, Türkiye'nin ekonomik, makro ekonomik göstergelerindeki iyileşmeler, milli gelirin artması, enflasyonun düşmesi hep bu gece gündüz çalışmanın eseri. Bu seçim kampanyasında bakın bugünkü mitingdeki hali yürekler acısıydı. Ağzından bir cümleyi bile çıkarmakta zorlanıyordu. Sesleri iyice kısılmıştı, vücudu iyice bitap düşmüştü. Van'dan bir arkadaşım telefon etti, 'Burada hepimiz hüngür hüngür ağlıyoruz' dediler. On binlerce insan onu dinlemek için gelmişti. O da son takatıyla bir şeyler konuşmaya çalıştı. Bir şeyler derken bir saate yakın konuştu ama eğer yüzünü görmeseniz, sadece radyodan dinlemiş olsaydınız, 'Bu ses ona ait değil' derdiniz. Şüphesiz gece gündüz koşma, gece gündüz konuşma, gece gündüz televizyonlarda fikirlerini, düşüncelerini açıklama, halkı uyarma görevini yapıyor. Rabbim acil şifalar versin, sizlerin duasıyla sevgisiyle inşallah en kısa zamanda sağlığına kavuşur."
- "1,5 aydır evimize uğradığımız yok"
Arınç, 2009 yılında yapılan yerel seçimlerde 16 büyükşehir belediyesinin 12'sini, 57 ilin 45'ini, 923 ilçenin 570'ini, 2 bin 200 beldenin bin 470'ini AK Parti'nin aldığını hatırlattı.
Bu seçimde bu sayıları artıracaklarına inandığını dile getiren Arınç, partisinin şeffaf insanlardan oluştuğunu ve siyaseti herkesin içinde yaptıklarını vurguladı.
"Meclis başkanı oldum" diye seçim çalışması yapmaktan uzak durmadığını, her zaman liste başı olsa da "Nasılsa seçilirim" düşüncesiyle kenarda köşede durmadığını kaydeden Arınç, "Hepimiz çalışıyoruz. Ben il başkanımdan daha çok çalışmalıyım, milletvekili arkadaşlarımdan daha çok çalışmalıyım, adaylarımızdan daha çok çalışmalıyım ki hak edeyim bu işi. Benim de katkım olsun. Hep böyle düşündüm. 1,5 aydır evimize uğradığımız yok. Her tarafa gidiyorum" diye konuştu.
- "Demokrasilerde sandık ve milletin iradesi esastır"
Geçmişte yerel seçimlerinde daha çok belediyelerle ilgili konuların görüşüldüğünü anımsatan Arınç, bugün artık bunun, birilerinin işine gelmediğini bildirdi. Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu hükümetin 11 yıldır devam etmesi, 'Bu seçimlerde de başarılı olursa AK Parti arkasından cumhurbaşkanını da seçerse ondan sonra 2015 seçimlerinde yeni bir iktidar dönemi başlarsa bizim halimiz ne olacak' diye ağlaşmaya başladılar. Demokrasilerde sandık ve milletin iradesi esastır. Bütün bunları dikkate almayan bazıları, geçmişten bu yana AK Parti hükümetlerini devirmek, al aşağı etmek için gizli açık çok şeyler yaptılar ama biz geçmiş hükümetlerden farklıyız. Geçmiş başbakanlardan farklıydı Başbakanımız. Cesurdu, kararlıydı, ilkeli siyaset yapıyordu. Ne muhtıracılara prim verdi, ne darbecilerden korktu, ne cuntacılardan pıstı. Hamdolsun sabırla hepsinin hakkından hukuk içinde gelindi. Artık darbelerin yapılmayacağını anladılar, Anayasa Mahkemesinde kapatma davası açtılar. Bizi orada kapatmak istediler. 2008, unutmamışsınızdır 2008'de Anayasa Mahkemesine 346 milletvekili olan bir parti hakkında 'Laikliğe aykırı konuşmalar yapıyor' diye dava açtılar. Anayasa Mahkemesi onu reddetti, bizi para cezasıyla kurtardı."
- "Gidenler gittiğiyle kaldı"
Arınç, Anayasa Mahkemesi'ndeki kapatma davasının ardından partinin içten bölünmeye çalışıldığını vurguladı. Bu girişimlerin de sonuçsuz kaldığını ifade eden Arınç, Erkan Mumcu, Murat Başesgioğlu gibi kişilerin partiden ayrılmasını hatırlattı.
Partiyi içten çökertme çabalarının da sonuçsuz kaldığına değinen Arınç, şöyle konuştu:
"Gidenler gittiğiyle kaldı. Parti kurdular, seçime bile giremediler, tabelası bile kalmadı. Şimdi bunları yapanlar şunu düşünüyordur; 'Türkiye'de 11 yıldır tek başına iktidarda hiçbir parti kalmadı. Bu nasıl bir hükümet ki bu nasıl bir parti ki hala önündeki 20 yılın iktidar olacağının işaretini veriyor.' 'O zaman daha çok çalışalım, daha çok insanımıza ulaşalım, seçimlerde biz bunları alt edelim' diyemediler, işi hakaretlere, yalanlara, iftiralara, insanların aile hayatına, iffetine dil uzatmaya başladılar. Nasıl, nerede, kimin dinlediğini az çok tahmin ettiğimiz ama bilemediğimiz birtakım karanlık insanlar, Başbakanımızın şahsında, hükümetimin şahsında komplolar kurmaya başladılar ama bakın ne oldu? Başka bir parti hakkında bunlar olsaydı o partinin yerinde yeller eserdi. Başka bir başbakan hakkında bunlar olsaydı o başbakan bugüne kadar 10 defa gitmiş olurdu. Millet, bu yalanlara, bu hakaretlere inanmadı, bunu yapanları lanetledi, onlara sırtını döndü, hükümetimize tam aksine daha çok sahip çıkmaya başladı. Bugün Türkiye'de her yapılan mitingimiz, bir önceki mitingden en az bir, iki misli fazla. İşte İstanbul'da 2 milyon insan toplandı. Ankara'da 500 bin, İzmir'de 180 bin, çok şükür Bursa 110 bine yaklaştı. Her vilayet bugüne kadar yaptığı mitingin 2-3 mislini yapmaya başladı, şaşırdılar. O zaman hedeflerinde sadece hükümet vardı, şimdi devleti yıkmaya çalışacak kadar gözleri döndü, cinayet işlemeye başladılar. Bugün dolaşıma soktukları bu kasetlerden de anlıyoruz ki hükümeti de devleti de Türkiye'nin bütünlüğünü de gözleri görmüyor, bozmaya, parçalamaya çalışıyorlar. Rabbim onların tuzaklarını başlarına çalsın."
Arınç, vatandaşlardan, AK Parti Nilüfer Belediye Başkan adayı Mustafa Esgin'e destek olmalarını istedi.