Avcı, Eskişehir'de bir otelde düzenlediği basın toplantısında, yerel seçimlerin bir referandum havasında geçeceğini söyledi.
Kentte Eskişehir'e yakışan, seviyeli bir kampanya dönemi yaşandığını belirten Avcı, şöyle devam etti:
"30 Mart, Eskişehir için gerçekten uzun yıllar mahrum kaldığı AK Parti belediyeciliğiyle tanışması için bir fırsat. Merkezi hükümet olarak Eskişehir'e gösterdiğimiz özenin, aynı zamanda büyükşehir ile sinerji oluşturacak biçimde daha da katlanarak yeni ürünler vereceği, kente yeni eserlerin kazandıracağı bir girişin başlangıç tarihi olur diye ümit ediyoruz. Evet, başkanlarımızı, meclis üyelerimizi seçeceğiz ama Eskişehir'de aynı zamanda Başbakanımızın şahsında hükümetimizden hatta onu da aşarak devletimize yönelik tertip ve tezgahlara Eskişehir'den de anlamlı bir cevap vermemiz gerekiyor. Dolayısıyla Eskişehirli hemşehrilerimiz de bu seçimlerde bu tertiplere cevabını sandıkta verecek."
Avcı, son 10 yılda Eskişehir'de merkezi hükümet yatırımlarının değerinin 10 milyar lira civarında olduğu bilgisini verdi. Yatırımların bu yıl da tüm hızıyla sürdüğüne değinen Avcı, tarım, madencilik, imalat, enerji, ulaştırma, eğitim ve sağlık alanlarında 47 proje için 7 milyar 382 milyon 175 bin liralık yatırımlar öngörüldüğünü bildirdi.
Söz konusu yatırımlar arasında eğitim kampüsü kurulmasının da yer aldığını ve bunun için 2 Eylül'de ihaleye çıkılacağını aktaran Avcı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Eskişehir'e özel ilgisi ve himayesinin açıkça görüldüğünü anlattı. Seçimlerde partisinin adaylarına destek isteyen Avcı, "Eskişehirli kardeşlerimizin bu seçimlerde, büyükşehir seçimlerinde de oylarını Sayın Başbakan'ın bu teveccühüne bir cevap olarak, bir teşekkür nişanesi gibi değerlendireceğini bekliyorum. Eskişehir'in bu vefayı göstereceğinden hiç şüphe etmiyorum" ifadesini kullandı.
- Sandık güvenliği
Bir gazetecinin, "sandık güvenliğinin sağlanması"na ilişkin sorusunu yanıtlayan Avcı, her seçimde dedikodular, duyumlar yayılabildiğini ve bunların bazılarının doğru olabildiğini dile getirdi.
Avcı, 1946 yılında yapılan genel seçimleri hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Zaman zaman sandıklarda, 1946 seçimlerinden beri hile hurdaya yönelik tertipler her zaman olagelmiştir. Bunun en sistematik ve en yaygın uygulaması da 1946 seçimleridir. Devlet eliyle yapılan üçkağıdın kralı, 46 seçimleridir. Ne yapılmıştır 46 seçimlerinde? Vatandaş, oyunu kullanırken oyunu göstermek zorundaydı; açık oy. Oylar kullanıldıktan sonra sandıklar kapanıyor, seçim kurulu arka odaya geçiyor, gizli tasnif. Oyları da arka odada birileri sayıyor. Şimdi bundan büyük hile olur mu; sistematik, kurumsal, devlet eliyle yürütülen. CHP'nin sicilinde bu var. Tabii artık bu kadarını yapamazlar."
Bu yerel seçimlerde iki tehlike gördüğüne değinen Avcı, bunlardan birincisini, "herhangi bir partinin, diğer partiler aleyhine bir hile hurdaya tevessül etmesi" olarak nitelendirdi. Bunu, "A partisinin, B partisi aleyhine veya B partisinin, C partisi aleyhine oyları manipüle etmeye yönelmesi" diye açıklayan Avcı, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Buna öncelikle tehdide maruz kalan partilerin sandık müşahitlerinin, sandık temsilcilerinin dikkat etmesi ve sahip çıkması gerekiyor. AK Parti olarak bu konuda gerekli hem ön eğitimleri yaptık hem tedbirlerimizi aldık. Yani hiç kimseye oyumuzu yedirmeyeceğiz Allah'ın izniyle. Bütün sandık temsilcilerimizle vatandaşlarımızla o gün sandıkların başında olacağız ve sandık namusunu kimseye çiğnetmeyeceğiz. O konuda gerekli tedbirlerimizi aldık. Her bir parti, kendisiyle ilgili eğer bir tehdit, manipülasyon kuşkusu taşıyorsa onlar da aynı şekilde yapmalıdır. Biz onların da hakkını koruruz Allah'ın izniyle. Yani önce kendi hakkımızı yedirtmeyiz, sonra başkalarının hakkının yenmesine sandıktaki gücümüzle mani oluruz. Oradan bir endişe olmasın.
Bu seçime mahsus, bütün partilere yönelik başka bir tehlike daha var. Daha doğrusu bizatihi seçimin kendisine yönelik. Yani bu seçimi bir anlamda şaibeli hale getirmek; bütün partiler açısından. Buna dair duyumlar da zaman zaman gündeme geldi. Seçimi yaptırmamak... Türkiye'yi bir kaosa sürüklemek için seçimin yapılmasını bile tehlikeye atacak girişimlerde bulunulabileceğine dair duyumlar oldu ama devletimiz de hükümetimiz de güvenlik güçlerimiz de bunları boşa çıkaracak güçtedir. O bakımdan vatandaşlarımızın hiç endişesi olmasın. Bu seçimler kurallarına uygun olarak, zamanında, en sağlıklı biçimde yapılacaktır. Hiç kimsenin, Türkiye'nin demokrasisini öyle tertiplerle tezgahlarla sıkıntıya sokmasına izin vermeyiz. O bakımdan rahat olun ama tedbirli de olalım, tedbiri de elden bırakmayalım."
- "Seçimlere yüksek oranda katılım" çağrısı
Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) öncesi adayların ve ailelerinin tedirgin edildiğini vurgulayan Avcı, sınavı, endişeye mahal vermeyecek şekilde gerçekleştirdiklerini anlattı.
Seçimlerin de böyle olacağına işaret eden Avcı, şöyle konuştu:
"Türkiye, demokrasi konusunda birikimli bir ülkedir, seçim yapma konusunda birikimli bir ülkedir. Partilerimiz, başta AK Parti olmak üzere sandığa sahip çıkma gücüne sahiptir. Dolayısıyla ister herhangi bir parti aleyhine isterse topyekun bütün demokrasiyi hedef alan bir girişim halinde seçimi sabote etmeye yönelik her türlü girişim püskürtülür. Bugüne kadar da buna fırsat verilmemiştir, bundan sonra da verilmez. Vatandaşlarımız rahat olsun. 30 Mart sabahı güzelce giyinsinler kuşansınlar, saçlarını tarasınlar, makyajlarını yapsınlar, seçime gitsinler, başkanlarımızı seçsinler, Türkiye genelinde de demokrasiye sahip çıksınlar. Verilecek her oy, demokrasiye milletin sahip çıktığının bir işaretidir. Özellikle katılımı önemsiyorum. Oy kullanma çağındaki bütün vatandaşlarımız, oylarını gönül rahatlığıyla kullansınlar, sonucundan da emin olsunlar. Yani sonucun herhangi bir manipülasyona fırsat vermeden, sağlıklı bir sonuç alınacağından emin olun. Şu olur; genellikle yenilen pehlivanlar daha başka şayialarla yenilgilerini, 'Şöyle oldu, böyle oldu', 'Minder küçüktü', 'Zaten hakem de taraf tutuyordu', 'Benim üç faulüm görülmedi' gibi şeyler söylenir ama onun dışında sistematik bir sabotaja ne sandık, ne salon, ne bina, ne Türkiye genelinde izin vermeyiz."
Avcı, Suriye'deki gelişmeler ve Türkiye'nin bu ilişkin politikasının sorulması üzerine, konuyla ilgili en sağlıklı açıklamaların, Genelkurmay Başkanlığınca yapıldığını dile getirdi.
Bu açıklamaların üzerine fazla söz söylemeye gerek duymadığını bildiren Avcı, "Süleyman Şah Türbesi ile ilgili olarak, orası da uluslararası anlaşmalar gereği Türk toprağıdır. Türk Ordusu, kendi toprağını nasıl savunacağını bilir. O bakımdan kimse endişe etmesin. Orada bir sıkıntı olmaz inşallah" değerlendirmesinde bulundu.
Toplantıda, eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, AK Parti Eskişehir Milletvekilleri Salih Koca ve Ülker Can, Eskişehir İl Başkanı Süleyman Reyhan, Büyükşehir Belediye Başkan adayı Harun Karacan, Odunpazarı Belediye Başkan adayı Nevzat Önder hazır bulundu.
