İsmi "Dünyanın En Başarılı Gençleri" listesinde yer alan Babaoğlan, sosyal medya kuruluşlarının dizayn ettiği dev satranç tahtasında, Türkiye'nin konumunu ve muhtemel geleceğini AA muhabirine değerlendirdi.
İnternet şirketlerinin sunduğu hizmetler ve karşılığında aldığı ücretlere ilişkin vergilendirilmelerin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de ciddi bir sorun olduğunu belirten Babaoğlan, dünyanın karşı karşıya olduğu bu sorunla ilgili Deloitte, Ernst & Young gibi araştırma ve denetleme kuruluşlarının araştırmaları ve yayınladığı raporlar olduğunu anlattı.
Bu sorunun çözümünün koşulları cazip hale getirip, bu şirketlerin Türkiye üzerinden hizmet verebilmesini sağlamak olduğunu dile getiren Babaoğlan, "Aksi halde Twitter ve Facebook gibi şirketler verdikleri hizmetleri yurtdışından faturalandırdığı için hem cari açıkta ciddi bir problem oluşturmakta, hem de ülkenizde bir kontak noktası bulundurmayarak işbirliğine kapalı halde çalışmakta" diye konuştu.
Londra ve Silikon Vadisi gibi önemli sosyal medya üslerinde bu kuruluşların vergi kaçırmalarının kısmen de olsa engellenebildiğini hatırlatan Babaoğlan, "Bu bölgelerde vergi kaçırma olabildiğince engelleniyor. Fakat İrlanda, Amerika, İngiltere gibi birçok ülke standart vergi dilimlerinden değil teknoloji ve inovasyon alanında faaliyet gösteren bu firmaları özel vergi dilimlerinden vergiliyor" dedi.
Sosyal medya devlerinin "Türkiye'yi yatırım yapılacak bir pazar olarak değil, ne gelirse kar sayılacak bir pazar" olarak gördüğünü kaydeden Babaoğlan, Google dışında birçoğunun herhangi bir stratejik hamle ve adım bile atmadığını, Google'nin bu konuda ufak tefek şeyler yapsa da halen standardın çok gerisinde olduğunu belirtti.
Bu firmalar, Türkiye'de bulunmama nedenlerini 5651 sayılı kanunun bir önceki halinde öngörülen hapis cezası maddesine vurgu yaparak açıklasalar da aslında onlara göre ana nedenin pazarın stabilizasyon sorunu olduğunu bildiren Ali Rıza Babaoğlan, "Bu nedenle burada bir ofis ve temas noktası bulundurmayı reddediyorlar" dedi.
Microsoft, HP, SAP ve ORACLE gibi firmaların bölgeyle ilgili operasyonlarını Türkiye'den yürütme kararı aldığını, sosyal medya devlerinin ise bu stratejiye şimdilik mesafeli yaklaştığını aktaran Babaoğlan, şöyle devam etti:
"Yeni dünya düzeni işte tam olarak böyle birşey. Bu konu tamamen bir algı meselesi. Geçtiğimiz Aralık ayında gerçekleşen Yeni Dijital Dünya Zirvesi isimli etkinlikte tam da bu konu üzerinde bir konuşmam olmuştu. Pazar dinamikleri gereği Microsoft, IBM, SAP, ORACLE vs gibi firmalar Türkiye yapılanmalarına giderek burada personel bulundurmaya, Türkiye'ye yatırım yapmaya mecbur hale geldiler. Twitter, Facebook vs gibi firmaların ise şu an buna ihtiyacı yok. Yapılması gereken bu firmaların ilgisini çekebilecek stratejiler geliştirmek ve onlardan bir adım önde gitmeyi başarıp, onları buraya çekmek. Aksi halde dünyanın sadece bir yerinde oturarak dünyanın her yerine satış yapabilecek algıları mevcut. Bu konuda Kanada ve Şili gibi ülkeler adım atmaya başladı."
- "İrlanda'ya benzeyen fakat bize özgü bir modeli Türkiye'de inşa etmek"
Ülkelerdeki siyasi istikrara doğrudan ya da dolaylı olarak birçok etkisi bulunan sosyal medya mecralarının yöneticilerin de dahi Türkiye'yle ilgili bir "vurdumduymazlık" olduğunu savunan Babaoğlan, "Ortada tirajikomik bir durum var. Facebook ve Twitter Türkiye'den gelir elde etmenin yolunu bulmuş durumda. Buraya mümkün mertebe gelmeden bu işi yapıyorlar. Geçtiğimiz günlerde İstanbul'u ziyaret eden Facebook İcra Kurulu Başkanı (COO) Sheryl Sandberg'in olduğu toplantıya katılmıştım. İstanbul Boğazı manzaralı bir otelde kalan Sandberg, Boğaz'ı "göl" olarak tanımladı. Ve dönüp bu hatasını düzeltmedi bile... Çünkü gerçekten göle karşı kaldığını sanıyordu" diye konuştu.
Türkiye'de bir firmanın ise kendini Twitter Türkiye diye tanıttığını, aslında sadece Twitter'ın reklam satışını yapan bir ajans olduğunu anlatan Babaoğlan, sözünü ettiği şirketin Twitter'ın burada olmamasını fırsat bilip, bundan nemalanmaya çalıştığını savundu.
Babaoğlan, "Durum böyleyken bu denklemi çözmek zor. Ben uzun süre İrlanda'da yürüttüğüm Linkedin'in Türkiye Sorumluğu'nda bu soruna bir çözüm sunmuştum. Yapılması gereken aslında İrlanda'ya benzeyen fakat bize özgü bir modeli Türkiye'de inşa etmek. Twitter ve Facebook gibi firmalarla 'Dijital Diploması' yürüterek pazarlıklara başlamak" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de Dijital Vatandaşlık terimini ilk defa 2009'da bir TV programında kendisinin dile getirdiğini anımsatan Babaoğlan, bu alanda yapılması gereken çalışmaları ilk tanımlayan kişilerden biri olarak Türkiye'de bir Dijital Vatandaşlık Yol Haritası'na ihtiyaç olduğunu, bu alanda çalışmalar ve çalıştaylar yapılması gerektiğini belirtti.
