Kılıçdaroğlu, partisinin Uşak Cumhuriyet Meydanı'ndaki mitingde yaptığı konuşmada, hükümeti eleştirdi.
Kul hakkı yiyen adamdan vatansever olmayacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Oğlunun evine 30 milyon avroyu istifleyenden vatansever çıkar mı? Bir yabancının 4 bakanı parayla satın almasından vatanseverlik çıkar mı? Ben size öyküyü anlatayım. Kapıkule'de 202 kilogram eroin yakalanır. Polis bakar, Kapalıçarşı'da bir döviz bürosuyla bunun ilişkisi var. Yüksek miktarlarda döviz giriş çıkışı yapılıyor. Hepsi kayıt dışı. Mahkemeden karar alınır ve dinlemeye geçilir. Bakanlara ulaşmak, başbakana ulaşmak, bakanların çocuklarına ulaşmak bu sayede olur.
Bakarlar ki bunlar içli dışlı olmuşlar, para alıp veriyorlar. Onun üzerine bir şey yapılır. Bu tarihi, özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren saygıdeğer yurttaşlarıma söylüyorum. Unutmasınlar, 18 Nisan 2013. Milli İstihbarat Teşkilatı, Başbakanın önüne 3 sayfalık bir rapor koyar. Der ki, 'Senin bakanlarının Rıza Sarraf'la rüşvet ilişkileri var. Eğer bu ortaya çıkarsa hükümet zor durumda kalabilir.' Nisanda söylüyor. Nisan, mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül, ekim, kasım, 17 Aralık. Hiçbir şey yapmıyor. Niye yapmıyor? Milli İstihbarat Teşkilatı söylüyor. 'Bakanların bu işi var, önlem al, Rıza Sarraf, 4 bakanı parayla satın almış' diyor. Ses yok. Niye yok? Çünkü kendisi başçalan da onun için. O da götürüyor, beraber götürüyorlar. Götürülen paranın miktarı 85 milyar avro. Eski parayla 247 katrilyon."
Söz konusu rakamın çok büyük olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, yolsuzluğun üstünün ne yapılırsa yapılsın kapatılamayacağını dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, "247 katrilyonluk bir yolsuzluğu kapatacak daha bez dünyada üretilmedi. Bunların hepsi ortaya çıkacak, hiç meraklanmayın. Sizden yetki istiyorum. Bana yetki verin kul hakkı yiyenlerden hesabını soracağım" dedi.
Dünyada en pahalı mazotu, gübreyi, ilacı Türk çiftçisinin kullandığını öne süren Kılıçdaroğlu, Gürcistan'da mazotun litresi 2 lira iken Türkiye'de çiftçilere mazotun 5 liradan satıldığını öne sürerek, "Orada da petrol yok bizde de petrol yok. Bizde 5 lira, orada 2 lira. Neden? Çiftçi kardeşim sandığa giderken elini vicdanına koy ve bu soruyu kendine önce bir sor. Neden? Çünkü birisi malı götürürse faturayı birisine kesmek lazım. Kime kesiyor? Çiftçiye kesiyor faturayı. Bizim iktidarımızda mazot çiftçi için 1,5 lira olacak" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine dava açtığına işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Sanıyor ki dava açtı ben korkacağım. Ayakkabı kutusundan korkan ben değilim ki, sen korkuyorsun. Gençlerin twitterinden ben korkmuyorum ki sen korkuyorsun. Sende yürek olsa, adam gibi adam olsan dersin ki 'Ben böyle bir şaibenin altında kalmam. Bana haksızlık yapılıyor. Ben mahkemeye gidip aklanmak istiyorum' dersin. Bunu diyebilir mi, asla diyemez.
Diyorlar ki 'Efendim sen bunu yapacaksın da parayı nereden bulacaksın.' Sözüm söz. CHP iktidarında nereye kaçarsa kaçsın, getireceğim hesabını soracağım. 247 katrilyonu tahsil edip bu millete vereceğim. O para sizin paranız çünkü. 200 katrilyonla 2 milyon 831 bin işsize 8 yıl süreyle asgari ücret üzerinden maaş ödeyebiliriz. 300 bin atama bekleyen öğretmen var. Onların atamaları yapılır, onlara 30 yıl süreyle aylık ödenebilir. Bu kadar büyük para. Bu ülkede para var her şey var. Biz zengin bir ülkeyiz ama şanssızlığımız, çalanların olması."
Eski başbakanlardan Suat Hayri Ürgüplü'nün Gümrük ve Tekel Bakanı olduğu dönemde adının yolsuzluğa karıştığını, bakanlıktan istifa eden Ürgüplü'nün hazırladığı iki dilekçeden birini Başbakana, diğerini de Meclis başkanına vererek dokunulmazlığının kaldırılmasını ve Yüce Divan'da yargılanmasını istediğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Yüce Divan'a gider beraat eder ve döner. Sonra bu millet onu başbakan yaptı. İşte namuslu adam odur. İşte düzgün adam odur. İşte gerçekten baştacı yapmamız gereken politikacılar bunlardır. Bunlar ne yapıyorlar? Ne diyordu başçalan? 'Ben yürütme organının başıyım' diyordu. Ben bilmez miyim senin neleri yürüttüğünü. Biliyorum tabii, sen yürütme organının başısın" diye konuştu.
Hükümetin, kendisine oy verenleri "Yolsuzluğu, yoksulluğu önleyeceğiz, yasakları kaldıracağız" diyerek kandırdığını iddia eden Kılıçdaroğlu, AK Parti'ye oy verenlere seslenerek, şu ifadeleri kullandı:
"Sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyun ve düşünün. Size verilen hangi söz yerine geldi. Yolsuzluğu kaldırdılar mı?, kendileri yapıyorlar. Yoksulluğu bitirdiler mi? Kendileri köşeyi döndüler. Yasakları kaldırdılar mı? Yeni yasaklar getirdiler. O zaman sandığa giderken düşünsün bütün yurttaşlarım. Helale mi oy vereceksin, harama mı oy vereceksin? Helale mi ortak olacaksın, harama mı ortak olacaksın? Bütün yurttaşlarım bunu düşünsün. Eğer AKP'ye ve onun iktidarına oy verirseniz harama ortak olacaksınız, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlere destek vereceksiniz, kul hakkı yiyenlere destek vereceksiniz. Gelin, temiz siyaseti yeniden kuralım. Gelin, güzel Türkiye'yi yeniden inşa edelim."
- "Devleti kuran parti devleti nasıl yönetemez?"
"CHP'nin devleti yönetemeyeceği" yönündeki söylemlere tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Devleti kuran parti devleti nasıl yönetemez? Devleti biz kurduk. Ama bir konuda haklı. Onlar gibi yönetemeyiz. Çünkü biz hırsız değiliz, çünkü biz kul hakkı yemeyiz, çünkü Dicle'nin kenarında bir koyun kaybolsa onun sorumluluğunu hissederiz biz. Herkesin çocuğu işe girdikten sonra benim çocuğum işe girsin diye düşünen bir insanız. Çünkü biz bu ülkenin bekası için çalışırız, yurttaşlarımızın mutluluğu için çalışırız" dedi.
Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Benim bakanımın kolunda 700 milyarlık saat olmayacaktır. Benim bakanım aile boyu haram parayla Sarraf'ın uçağıyla umreye gitmeyecektir. Benim bakanlarımın çocuklarının yatak odalarında milyonlarca dolar, avro, kasalar olmayacaktır. Benim bakanlarım yabancı bir kişiye devletin sırlarını rüşvetle satmayacaktır. Ne diyor Rıza Sarraf, açıyor telefonu İçişleri Bakanı'na, 'Galiba şu MİT beni takip ediyor', 'Ben bir araştırayım' diyor. Sonra telefon. 'Kimse seni takip etmiyor, rahat ol' diyor. 'Sana bir şey olursa ben önüne yatarım' diyor. Bunlar şu anda TBMM'de bulunan fezlekede yazıyor. Biz bunların hepsini biliyoruz. Ne yaptıklarını da biliyoruz. Bağırtısı da biraz oradan geliyor zaten.
Bir paralel devletten söz ediyor. '17 Aralık'ta efendim paralel devlet darbe yaptı.' Ben ona sorular sordum. Kardeşim senin bakanının koluna 700 milyarlık saati paralel devlet mi taktı? Tık yok. Sen oğluna telefon ediyorsun ertesi gün, 18 Aralık saat 10.58'de. 'Oğlum paraları sıfırladın mı?', 'Babacığım bir miktar kaldı', "Ne kadar kaldı evladım?', '30 milyon avro civarında bir para kaldı' diyor. Kendisine soru sordum. Sana o telefonu paralel devlet mi yaptırdı? Paralel devlet mi İçişleri Bakanı, Sarraf'a 'Sana bir şey olmaz, senin önüne yatarım' dedirtti? Paralel devlet mi o bakanların çocuklarının yatak odalarında paraları istifledi? Paralel devlet mi yaptı bunları? Hiç ses yok. Ama bir gerçek var. Bir paralel devlet var. Başbakan, 4 çalan, genel müdür, kirli iş adamları hepsi var. Bakın şimdi bakanlar ne düşünüyor? Yav diyor ki 'başbakan götürdüğüne göre ben de götüreyim', genel müdür ne düşünüyor 'bakan götürdüğüne göre benim de götürmem lazım' diyor. O nereden götürüyor, ayakkabı kutusu. 4,5 milyon, üstelik bankanın genel müdürü. Siyasetçi zenginleşirse halk fakirleşir. Siyasetçinin görevi halka hizmet etmektir, kendisine değil. Halkın zenginleşmesini sağlamaktır, kendisinin zenginleşmesi değil. Bu ayrımı her yurttaşımın çok iyi yapmasını isterim."
- Mitingden notlar
CHP Uşak Belediye Başkan adayı Bülent Yazgan, CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz ve belediye başkan adayları tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu, konuşmasını Uşakspor kaşkolu takarak yaptı.
400 polisle güvenlik önlemi alınan miting zaman zaman yağmur altında devam etti. Meydanda bazı partililerin havaya ayakkabı kutularının bağlı olduğu balonlar bıraktığı mitingde 45 dakika halka hitap eden Kılıçdaroğlu'na, mitingin ardından parti gençlik kolları üyeleri, ekmek ve çiçek takdim etti. Konuşmasının ardından katılımcılara karanfil dağıtan Kılıçdaroğlu, adayların tanıtımının ardından İstanbul'a hareket etti.
Öte yandan Kılıçdaroğlu'nun Kütahya mitinginin iptal edildiği bildirildi.