Şentop, partisinin seçim çalışmaları kapsamında Memur-Sen Tekirdağ İl Şubesi'ni ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, Kırklareli'nde küçük bir çocuğa tecavüz edilerek öldürüldüğü ve bu konuda halkın katil zanlısının idam edilmesi talebiyle imza kampanyası düzenleyeceği yönündeki sorusu üzerine idam cezasının Türkiye'de uygulanmadığını belirten Şentop, bunun uluslararası bir protokolün gereği olduğunu söyledi.
Şentop, şunları kaydetti:
'İdam cezası ile ilgili, ceza kanunu ve Anayasa'da zaten hüküm değiştirildi. İdam cezası olması için, Anayasa'ya bir hüküm koymak, ceza kanununa bir hüküm koymak lazım. Türkiye'nin, bununla beraber, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ndeki taahhüdünü de ek protokolden çekmesi lazım. İdam cezasının yeniden gelmesi çok kolay bir iş değil, bunu hukuken söylüyorum. Türkiye idam cezasını kaldırdı. Bunu kaldırırken de bir uluslararası bir taahhüt imzaladı. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin, ek protokolünde, idam cezası ceza sisteminden çıkartılmıştır.'
- 'Hunharca cana kast edenler idam edilmeli'
Mustafa Şentop, dünyanın muhtelif ülkelerinde idam cezasının uygulandığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'İdam cezası dünyanın muhtelif ülkelerinde uygulanıyor. Tek standart Avrupa standardı değil. Amerika Birleşik Devletleri'nde muhtelif şekillerde idam cezası uygulanmaya devam ediliyor. Türkiye'nin şu anki benimsemiş olduğu yapı içerisinde bunu geri getirebilmek çok zor. Yaşanılan hadise çok acı verici bir hadise. Ben de ilk duyduğumda çok üzüldüm. Masum bir çocuğa, bu şekilde kıyan bir insanın toplum içinde yaşıyor olması gerçekten üzücü bir olay. Bu konudaki şahsi kanaatimi sorarsanız, bir hukukçu olarak siyasi suçlardan değil ancak 'Hunharca cana kastedenlerin, katillerin idam edilmesi gerekir', bu benim şahsi kanaatim.'
- 'Oy pusulasının fazla oluşu, seçimin özelliğinden kaynaklanıyor'
Şentop, Türkiye'de yerel seçimlere ilişkin fazla oy pusulasının basıldığı iddiaları üzerine sorulan bir soru üzerine şunları kaydetti:
'Türkiye'de, 52 milyon 300 seçmen var, 180 milyon oy pusulası basıldı diye bir gazetede manşet haber oldu. Biz, Yüksek Seçim Kurulu'ndan talep edeceğiz. YSK, oy pusulalarının bir kısmının kendisi bastırdı ve illere gönderecek. Bazı illere ise bastırmak üzere yetki verdi oralarda basılıyor. Hangi matbaalarda basıldığını biz biliyoruz. Bu matbaaların, haberi yapan bu gazeteler yani paralel yapıyla bir ilgisi var mı yok mu bunu ortaya koyacak. Fakat, burada çok basit bir bilgi var. Bazı siyasi partilerin yetkilileri konuşuyor. Şimdi 52 milyon küsür seçmen var. Her seçmen, bir tek oy pusulası kullanmayacak: Büyük şehirlerde, büyükşehir belediye başkanı için bir pusula ilçe için bir pusula, meclis üyeliği için de bir pusula kullanılacak. Yani en az üç pusula kullanılacak. Dolayısıyla burada üç ile çarptığımızda 150 milyon civarında asgari oy pusulası olması gerekiyor. Bir de kanun gereği bunun yüzde 15 fazlası sandıklara gönderilmek zorunda. Bunun için de en az yüzde 15 fazlası basılıyor. Bu da 173 milyon oy pusulası ediyor. Oy pusulasının fazla oluşu, kanundaki düzenlemeden ve bu seçimin özelliğinden kaynaklanıyor.'
- 'Mısır'da darbeyle gelmiş eli kanlı bir rejim var'-
Şentop, Mısır'daki yönetimin toplu idam kararı almasına ilişkin soru üzerine ise eli kanlı ve darbeyle gelmiş bu sistemin Mısır halkını temsil etmediğini belirtti.
Bu rejimin, Mısır'ın başına musallat olduğunu da ifade eden Şentop, 'Bu rejim Mısır'da hayata getirildiğinden beri katliamlar oluyor. Bu rejim, meydanlarda demokrasi ve seçim talep eden halkını, kendi vatandaşını katlediyor. Mahkemede, 20 dakikada 526 kişiye idam hükmü veriliyor. İnsan 20 dakikada bir çayı bile içemez. Demek ki bu önceden talimatla verilmiş bir karar. Sadece Mısır'ın hukuk ve siyasi tarihine bir kara leke olarak geçer. Bu rejimin zaten sicili çok kabarık bir durumda. İnşallah bu rejim yeniden gözden geçirilir' şeklinde konuştu.