Mustafa Kamalak, Manisa'nın Akhisar ilçesinde eski belediye binası önünde düzenlediği mitingdeki konuşmasında, tarihi önemde gördükleri yerel seçimlerde, Milli Görüş kadrolarını yönetimi devralmasını istediklerini söyledi.
Seçim sabahında çekecekleri Besmele'den tüm dünyanın etkileneceğini ileri süren Kamalak, İstanbul'un fethinin, adil bir dünyanın başlangıcı olduğunu, 30 Mart seçimlerinin de adil ve yeni bir dünyanın kuruluşu için yeni bir başlangıç olacağını ifade etti.
Kamalak, şöyle konuştu:
'31 Mart sabahı burçlara dikilecek olan Saadet Partisi bayrağı, bütün İslam dünyasına kurtuluş sevinci salacaktır. Bu seçimlerde sadece belediye başkanlarını seçmeyeceğiz. Verilecek her bir oyla hem Türkiye'nin yolunu hem de yönünü belirleyeceğiz. Sadece şehirleri değil, bir bütün olarak Türkiye'nin geleceğine karar vereceğiz. Soru şu; Türkiye İslam ülkelerine öncü mü olmalı, yoksa Batı'ya uydu mu kalmalıdır? Türkiye, İslam Birliğini mi kurmalı, yoksa Avrupa Birliği kapısında uşak olmaya devam mı etmelidir? Türkiye, mazlumlara umut mu olmalı, yoksa Libya'da yaptığı gibi mazlumlara payanda mı olmalıdır? Türkiye, yeni bir dünya mı kurmalı, yoksa küresel emperyalistlere taşeron mu olmalı? Sandık başına giden her kişi, sadece belediye başkanı değil, Türkiye'nin yerini belirleme açısından da oyunun etkili olacağını düşünmek zorundadır."
Türkiye'nin, ahlak, iktisat ve dış politikada tıkandığını, ülkenin yolsuzluk, kaset, rüşvet ve paralel yapı iddialarıyla sarsıldığını vurgulayan Kamalak, "Biz, yeni bir dünya kurmanın derdindeyken bunlar, avanta, rüşvet peşinde koşuyorlar" görüşünü dile getirdi.
Kamalak, seçim kampanyalarında adaylardan çok Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın posterlerinin kullanıldığını önü sürerek, "Sanki Türkiye, tüm yerler için ortak bir belediye başkanı seçiyor. Oy kullanırken birinci prensip, emaneti ehline veriniz. İkinci temel prensipse sadıklarla beraber olunuz. Eğer temiz toplum, siyaset ve yönetim istiyorsanız, gelin, Saadet Partisi'nde buluşalım" diye konuştu.
Partilerinin kapatılarak 4 kez yollarının kesildiğini vurgulayan Kamalak, partileri kapatılmamış olsa, diğer partilerin bugün olmayacağını iddia etti.
Kamalak, siyasi kavga istemediklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Kin ve kaset siyaseti hakim. Aklınızı başınıza toplayın. Ülke toprakları ayaklarınızın altından kayıyor. Dün Çanakkale'de vücutlarını düşmana siper eden ecdadın torunları, bugün sizin yüzünüzden birbirine kurşun sıkar duruma gelmişlerdir. Dün Çanakkale'de gözünü kırpmadan cepheye koşan 15-16 yaşındaki gençler, bugün sokaklarda can verir hale gelmiştir. Kim kendi çıkarlarını milli menfaatlerinin üstünde tutarsa, ne tarih önünde ne de millet vicdanında hesap veremez. Bu kavga, kirli kavgadır, kazanını olmaz ama kaybedeni çok olur. Ülke kaybediyor, kardeşliğimiz kaybediyor. Kucaklaşma yerine uzaklaşmaya başladık. Kaptan, fırtınalı havada gemisini kurtaran kişidir. Şu anda gemi batıyor, kaptan gemiye bir delik de kendisi açıyor."
Güneydoğu'daki gelişmeleri takip ettiklerini belirten Kamalak, ülkenin yavaş yavaş savaşa sürüklendiğini iddia etti.
Kamalak, Başbakan Erdoğan'nın "paralel yapı" söylemleriyle ilgili ise şunları söyledi:
"İktidar ağlama yeri değil, çözüm yeridir. Siz, çözüm noktasısınız. Haftalardır pararel yapı diye tutturmuşsunuz. Ülkenin problemi bu mudur? Sizin dediğiniz gibi bir paralel yapılanma, haşhaşi, dibine inilecek kadar bir haydut hükümeti varsa, 12 yıldan beri neredesiniz? İktidara geldiğinizde neden harekete geçmediniz? Yok eğer iktidara geldiğinizde böyle bir yapı yoksa demek ki sizin zamanınızda oluşmuş demektir. Yine suçlu sizsiniz. Kimi kime şikayet ediyorsunuz? Kanuna aykırı bir yapı varsa, bunu kaldırmak için kaç yıl iktidarda kalman gerekiyor. Biz bu soruyu sorunca 'Bize kumpas kurmuşlar, arkasında küresel güçler var' diyorlar. 12 yıldır siz bu küresel güçlerle birlikte yürümediniz mi?'
Makam ve mevki hevesinin bulunmadığını dile getiren Kamalak, "Yatılı mekteplerde okudum. Sizlerin ödediği vergiler sayesinde okudum. Gerçekleri sizlere olduğu gibi anlatmak durumundayım. Bu, milli bir borçtur" diye konuştu.
