Yerel seçim çalışmaları kapsamında Konya'da temaslarını sürdüren Davutoğlu, Tuzlukçu ilçesinde partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, AK Parti'nin milletin verdiği emaneti dünyanın her yerinde temsil ettiğini, etmeye de hazır olduğunu belirtti.
Vatandaşlardan desteklerini esirgememelerini isteyen Davutoğlu, "Biz her zaman sizin yanınızda olacağız. Tuzluklçu ne diyorsa, Konya ne diyorsa, onun hizmetinde olacağız. AK Parti hükümetlerine dönük sürdürülen komplo çalışmalarının arkasında hep milletten aldığımız desteği kırma çabası var. O komploculara cevap vermeye hazır mısınız?" diye konuştu.
Daha sonra Ilgın ilçesine geçen Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, 30 Mart seçimlerinin farklı bir seçim olduğunu dile getirdi.
Normalde bu seçimlerin mahalli seçim olmasına karşın farklı bir havaya sokulduğunu ifade eden Davutoğlu, "Türkiye'de öyle bir kampanya yürütüldü ki; geçen sene içinde Başbakanımız ve hükümetimize yönelik öyle oyunlar oynanmaya çalışıldı ki; artık 30 Mart seçimi hem mahalli seçimdir hem de Türkiye'nin kader seçimidir" ifadelerini kullandı.
Ilgın'da yaşayan Kırım Tatarları'nın açtığı teşekkür pankartı üzerine Davutoğlıu, "Kırımlı Tatar kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Her zaman yanınızdayız. Biz bir taraftan Suriye, Somali, Arakan, bir taraftan da Kırım ile uğraşırken, bütün bu diyarlarda gönüldaşlarımıza, tarihdaşlarımıza, soydaşlarımıza, dindaşlarımıza sahip çıkarken, birileri arkadan hükümetimize yönelik oyunlar oynamaya başladı. İşte onun için Ilgınlılar bu seçimde her zamankinden daha gür bir sesle bize destek vermenizi istiyoruz" şeklinde konuştu.
Davutoğlu, Van'da, Urfa'da da miting yaptığını, Konya'da gördükleri muhabbeti her yerde gördüklerini, diğer partilerle aralarında farkın bu olduğunu aktardı.
- "Başka hiçbir parti ve lider Türkiye'nin her yerinde meydanlara inemiyor"
AK Parti'nin bu yüzden hedefe konulduğuna dikkati çeken Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Doğuya gidiyorsunuz ana muhalefet yok. Sordum Van'da. Buraya Kılıçdaroğlu gelir mi? 'Hayır gelemez, cesaret edemez, çünkü hiç takipçisi yok' dediler. 'İkinci muhalefet partisi MHP burada miting yapar mı?' Hayır yapamaz. Orada AK Parti var, üçüncü muhalefet partisi var. İç Anadolu'ya geliyoruz. Bütün İç Anadolu'yu seçimler dolayısıyla dolaştım. Orada da ana muhalefet yine yok. Ana muhalefet Konya'da miting yapmadı, yapma cesareti gösteremedi. Orada da 2. muhalefet partisi var, 3. muhalefet yok. Bütün seçim AK Parti ile ikinci muhalefet partisi arasında. Sahillere gidiyorsunuz, ana muhalefet var, AK Parti var. İzmir'deydim ve diğer sahillerde, Trakya'da 3. ve 4. muhalefet partisi yok. Ne gibi bu biliyor musunuz? Türkiye'nin bütününde olan, Türkiye'yi, 75 milyonu bütün olarak kucaklayan tek bir parti var AK Parti. Başka hiçbir parti ve lider Türkiye'nin her yerinde meydanlara inemiyor. Türkiye'nin her yerinde meydanlarda o al bayrağı dalgalandıran bir tek parti var, o da AK Parti. Onun için AK Parti Türkiye'nin teminatıdır. AK Parti bu ülkenin teminatıdır."
Davutoğlu, 1990'lı yıllara özenenlerin AK Parti'ye öfke duyduğunu, AK Parti'yi istemediğini vurgulayarak, "90'lı yıllarda mili iradeyi sekteye uğratmak kolaydı. 28 Şubat, vesayetler kolaydı ama şimdi kolay değil artık. Şimdi bütün bunlara 'dur' diyebilecek güçte ve örgütte bir parti var. AK Parti'yi yıkamayacaklar. AK Parti'nin siyasi idealini zayıflatamayacaklar. Bunu ümit ediyorlarsa ümitleri boşa çıkacak" dedi.
- "Sanki Suriye rejiminin sözcüsü konuşuyor"
Dün Suriye rejiminin uçaklarının Türkiye'nin hava sahasını ihlal ettiğini anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Kahraman pilotlarımız bu uçaklardan, uyarıyı dinlemeyen birini düşürdü. Bu bizim için bir milli birlik meselesidir. Kim; Türk topraklarına ister havadan, ister karadan, ister denizden düşmanca yaklaşırsa hak ettiği muameleyi görür. Bugün gazetelere baktığımızda bazı muhalefet sözcüleri ve yayın organları, daha önce Suriye'de Türkmenlere yardım götüren tırlara müdahaleyi meşru gören yayın organları, şimdi de şunu söylüyorlar; diyorlar ki, 'seçim yaklaştığı için hükümet bunu bilerek yaptı'. Allah aşkına bu nasıl bir izansızlıktır ve Suriye rejiminin diliyle konuşuyorlar. Eğer kimin tarafından yazıldığına bakmazsanız, kimin söylediğine bakmadan sadece dinleseniz, sanki Suriye rejiminin sözcüsü konuşuyor. Böyle günlerde milletimizin tek bir vücut olması lazım. Şimdi Suriye rejiminin uçakları bir kilometre hava sahamızdan içeri girmişlerse, biz de onlara hak ettiği muameleyle cevap vermişsek, bu millet bununla ancak gurur duyar. Birileri ise neredeyse kendi ülkelerini, kendi hükümetlerini ve kendi ordularını şikayet ediyorlar. Onlara hak ettiği cevabı verecek misiniz? İşte böyle günlerde milletle bütünleşenler, kendi devletine sahip çıkanlar, kendi ülkesi için her türlü fedakarlığa hazır olanlar tarihe geçerler. Diğerleri de tarihe geçer ama utançla tarihe geçer. Kendi silahlı kuvvetlerinin yaptığı açıklamaya güvenmeyip, Suriye rejimini dinleyenler, kendi hükümetinin kararlı tutumuyla gurur duymayıp, Suriye rejimini neredeyse savunanlar bu milletin karşısına çıkamayacaklar."
