Kandıra ilçesinde mahalle ve köy muhtarlarıyla bir araya gelen Işık, burada yaptığı konuşmada, "yolsuzlukla mücadele edin" diye meydanlarda bağıran CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "yolsuzluk yapan" birini belediye başkan adayı yaptığını ileri sürdü.
"O adam da pişkin pişkin 'beraat ettim' diyor" ifadesini kullanan Işık, şöyle konuştu:
"Hayır, sen beraat etmedin, zaman aşımından kurtardın. Türk yargısının gücü Yuvacık Barajı'nı yargılayıp, mahkum etmeye yetmedi ama Yargıtay şunu yaptı, hakkını teslim edelim. Zaman aşımı kararını verirken 'evet, burada yolsuzluk yapılmıştır, malum şahıslar görevini kötüye kullanmıştır ama zaman aşımından dolayı ben bunlara ceza veremiyorum' dedi.
Yolla yolsuzluk bir arada olamaz. Kim yanlış yaparsa bedelini ödeyecek ama iftira kampanyasıyla, kumpasla yolsuzluk üzerinden hükumeti devirmeye çalışmak, siyasi ahlaksızlıktır. Bunlar net, ortada. Eğer yolsuzluk varsa bu kadar hizmet nasıl yapılıyor?"
- "Haftaya pazartesiden itibaren CHP'nin plağı döner"
Işık, CHP'nin seçim geldiğinde halkı hatırladığını, bittikten sonra unuttuğunu, o zaman da milletin menfaatine her şeye karşı çıktığını savundu.
"Haftaya pazartesiden itibaren CHP'nin plağı döner" diyen Işık, "Bu millet bir şeyden anlamaz, bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam' moduna geçerler. Niye? Bu millet enayi mi? Milletin, sizin bir hafta önce söylediğinizle bir hafta sonra söylediğinizin birbirini tutmaması karşısında bunu fark etmeyecek kadar gözü kapalı mı?" şeklinde konuştu.
Halkın refahını yükseltmek ve ülkenin itibarının artırmanın iki temel öncelikleri olduğuna işaret eden Işık, devletin ve milletin itibarının her şeyden önce geldiğini söyledi.
Türkiye'nin "milliyetçiyiz" diyenlerin 2002 yılında IMF'ye 3 kuruş muhtaç hale düşürüldüğü konumda olduğunu dile getirerek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın memleketi namerde muhtaç olmaktan kurtardığını aktardı.
- TSK tarafından düşürülen Suriye'ye ait savaş uçağı
"Sen misin IMF'den milleti kurtaran? Senin başına çorap öreriz, kumpas kurarız'. Son dönemde yaşanan olayın özeti budur" diyen Işık, TSK'nın angajman kurallarını ihlal ettiği için dün Suriye'nin savaş uçağını düşürdüğünü hatırlattı.
Haberlerde Türkiye ve Başbakan Erdoğan'ı yerden yere vuran açıklamayla karşılaştığını, açıklamayı yapanın Esed'in Dışişleri Bakanlığının sözcüsü olduğunu düşündüğünü anlatan Işık, sözlerini şöyle tamamladı:
"Fakat güzel Türkçe konuşuyor, sonra baktım, resim de tanıdık geldi, arkada bir de CHP amblemini gördüm, meğer Haluk Koçmuş. İnanın, Esed'in Dışişleri Bakanlığının sözcüsü bu kadar Türkiye aleyhtarı konuşamaz. Biz bunların 160 bin kişinin kanına girmiş katili nasıl ziyaret ettiklerini, ona nasıl methiyeler düzdüklerini, Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) onu savunan konuşmaları nasıl yaptıklarını biliyorduk da ya bu kadar gönüllü sözcülüklerine soyunacaklarına inanın ihtimal vermiyorduk. Siz kimin sözcüsüsünüz ya?
Bence Haluk Koç, bıraksın işini, gitsin Esed'e sözcülük yapsın. Sen bu ülkenin ana muhalefet partisinin sözcüsüsün ya CHP'ye bu yakışıyor mu? 'Atatürk'ün kurduğu parti' diyorsunuz. Ya Atatürk'ü ağzınıza almayın ya da ülke çıkarlarının aleyhine konuşmayın. Efendim, neymiş, Tayyip Erdoğan 30 Mart'a giderken şey yapacak. Bizim öyle derdimiz olmaz ama '30 Mart seçimleri var' diye de Suriye savaş uçağının sınırımızı ihlal etmesini asla tahammül edemeyiz."