İşte Fethullah Gülen Dil Kurumu
Herkes konuştu o sustu! Suskunluğunu gazetesine bozdu! Ancak Gülen'in kullandığı kelimeler vatandaşın kafasını yordu! Ortaya çıkan ifadeler Gülen Dil Kurumu'nu oluşturdu!
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-03-22 03:12:50
Takvim'in haberine göre; Ekrem Dumanlı sordu Fethullah Gülen yanıtladı. Ancak Pensilvanya'daki malikanesinden açıklamalar yapan Gülen'in ne söylediği anlaşılmadı. Türkçe'den iz yoktu.
İşte Gülen Dil Kurumu!
Vakıa: Olgu (Arapça)
Muttali: Öğrenmiş, haber almış, bilgi edinmiş (Eskimiş Arapça)
Mansıp: Makam, yüksek dereceli memuriyet (Arapça)
Hulus: Gönül temizliği (Arapça)
Eza: Üzme, sıkıntı verme, üzgü (Arapça)
Kıtmir: Yedi Uyurlar'ın köpeği
Şenaat: İğrençlik, kötülük, alçaklık (Arapça)
Denaet: Alçaklık (Arapça)
Muvazene: Denge (Arapça)
Vakar: Ağırbaşlılık (Arapça)
Vifak: Barış, uygunluk (Osmanlıca)
İz'an: Anlayış, anlama yeteneği (Arapça)
Füru hükum: İsim: Dallar, kollar, ayrıntılar.
Hukuk: Çocuklar, torunlar (Arapça)
Akaid bahsi: Kuralları toplayan kitap
Taalluk: İlgisi olma, ilgisi bulunma, ilgi, ilinti (Eskimiş Arapça)
Akıdevi: Gönülden bağlanmak (Arapça)
Tekfir: Kâfir sayma (Arapça)
Tadlil: Azdırmak, ayartmak. Günah işletmek. (Osmanlıca)
Ehl-i küfrün: Küfürün ehli (Arapça)
Hilâf-ı vâki: Gerçeğe zıt, aykırı (Arapça)
Mülhit: Dinden çıkan, dinsiz (Arapça)
Nâbecâ: Yersiz (Farsça)
Nâsezâ: Layık olmayan (Farsça)
Rikkat: İncelik, naziklik (Arapça)
Mağfiret: Bağışlama (Arapça)
Feraset: Anlayış, sezgi, zeka (Arapça)
Tezvirat: Yalan dolan şeyler, kovuculuklar (Arapça)
İktifa: Yetinme (Arapça)
Dünya-yı dûn: Alçak, aşağı, aşağılık dünya (Arapça)
Mütecaviz: Saldırgan, saldırıcı, sataşkan (Arapça)
Tarassut: Gözleme, gözetleme, dikkatle bakma (Arapça)
Hilâf-ı vaki: Aykırı ters durmak (Arapça)
Tân etmek: Kötülemek, dil uzatmak (Arapça)
Mülâhaza: Düşünce (Arapça)
Müşahede: Görme (Arapça)
Atf-ı cürüm: Suçlamak (Arapça)
İnkisar-ı hayal: Hayal kırıklığı (Arapça)
Baliğ: Ergen (Arapça)
Vaaz-u nasihat: Nasihat etmek (Arapça)
Liyakatsizlik: Uygunsuz (Arapça)
Âmme hakkı: Kamu hakkı (Arapça)
Dayelik: Dadılık (Arapça)
Naspedilen: Atanan (Arapça)
Mahfuz: Saklanmış, korunmuş (Arapça)
Hakeza: Bunun gibi böyle (Arapça)
Tefessüh: Çürüme, bozulma (Arapça)
Güft-u gû: Dedikodu (Arapça)
Vehim: Kuruntu (Arapça)
Şaki: Haydut (Arapça)
Tavzih: Açıklama, aydınlatma (Arapça)
Tashih: Düzeltme metni (Arapça)
Tecziye: Cezalandırma (Arapça)
Salahat: Günahsızlık (Osmanlıca)
Müeyyide: Yaptırım (Arapça)
Raci olan: Alakası olan, ilgilendiren (Arapça)
Abid: İbadet eden (Arapça)
Zâhid: Allah'tan korkan
İrtikâp: Kötülük etme (Arapça)
Sigaya: Sorgu (Arapça)
Acizane: Nezaket (Arapça)
Huşûnet: Kabalık, kırıcılık (Arapça)
Eracif: Uydurma, yalan sözler (Arapça)
İktiza: Gerekli olma, gerekme (Arapça)
İçtihat: Görüş, özel görüş, anlayış, kavrayış (Arapça)
Hatar: Tehlike, uçurum (Arapça)
Müktesebat: Edinilen, kazanılan bilgiler (Arapça)
Hüsnü misal: Güzel örnek (Arapça)
Tavazzuh: Açıklık kazandırma, aydınlatma (Arapça)
Münafi: Aksi, aykırı, muhalif (Arapça)
Mevhum: Varsayılan (Arapça)
Mer'i hukuk: Geçerli hukuk düzeni (Arapça)
Ye'se kapılmak: Umutsuzluk (Arapça)
Muvazenesizce: Ne yaptığını bilmeyen, dengesiz (Arapça)
Hezeyan: Saçmalama (Arapça)
Cihanşümûl: Evren (Osmanlıca)
Ezâ ve cefâlar: Üzme, sıkıntı verme (Arapça)
Lütfu: Yardım, ihsan, inayet, atıfet (Arapça)
Tezvirât: Yalan dolan şeyler, kovculuklar (Arapça)
Sükûn: Sakin olma (Arapça)
Tûl-i emel: Gelecek arzusu. Hırs (Arapça)
Kasvet-i kalbiye: Kalp sıkıntısı (Arapça)
Ukba: Ahiret, öbür dünya, 2. Ceza. (Arapça)
İtikadi: İnanç, bir fikre veya dinin temel prensiplerine inanma (Arapça)
Akaide: Akideler, inançla ilgili temel ilkeler (Arapça)
Müteveccihen: Bir yere doğru gitmek üzere. Bir şeyi yapmaya yönelmiş olarak... (Arapça)
Gadretme: Hainlik (Arapça)
Tefessüh: Alçaklaşmak (Arapça)
Müstağni: Yetiştiren (Arapça)
Tekebbür: Kibir (Arapça)
Sinayet: Himaye (Arapça)
İnhiraf: Sapıtma (Arapça)
Meşbu: Tok (Arapça)
Dehalet: Sığınmak (Arapça)
Vifak: Barış (Arapça)
Füru: Aciz, beceriksiz (Arapça)
SON VİDEO HABER
Haber Ara