Ülkelerindeki savaşta eşlerini, kimi çocuğuna süt almaya gittiği sırada, kimisi bombardımanda kaybeden erkekler, çocuklarını büyütebilmek için mücadele ediyor.
Eşlerini kaybeden erkeklerin bazıları geriye kalan tek kare fotoğrafla teselli olurken, bazıları ise yaşadıkları güzel günleri, hatıraları da kaybettikleri için hafızalarında yaşatabiliyor. Hatay'ın Reyhanlı ilçesine çocuklarıyla gelen Suriyeli erkekler, eşlerinin eksikliğiyle hayata tutunmaya çalışıyor.
Suriye'nin İdlib kentinden 3 çocuğuyla gelen Abdullah Mehmet Sefer (34), AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşini çocuğuna süt almaya gittiği sırada saldırıda kaybettiğini söyledi.
İç savaş öncesi şoförlük yaparak ailesinin geçimini sağladığını ifade eden Sefer, "Mutlu, huzurlu bir hayatımız vardı. Ancak, bu savaş hem eşimi aldı hem de yaşantımızı alt üst etti. Yaklaşık 1,5 yıl önce eşimi süt almaya gittiği sırada yapılan saldırıda kaybettim. Eşimden bana yadigar kalan 3 çocuğuma gözüm gibi bakıyorum. Onlara annelerinin eksikliğini hissettirmemeye çalışıyorum. Şimdi küçükler, büyüdüklerinde 'annemiz nerede' diye sorduklarında ne cevap veririm bilmiyorum" diye konuştu.
- Varil bombası eşini aldı
Hama kentinden 6 ay önce gelen ve eşini bombalı saldırılarda kaybettiğini anlatan Semi Hammed (43) ise çocuklarına kendisinden başka bakacak kimsenin olmadığını kaydetti.
Can güvenlikleri nedeniyle yaşadıkları yeri terk edecekleri sırada saldırının gerçekleştiğini vurgulayan Hammed, "Bu saldırı eşimi benden aldı. Artık bir yarım yok. Eşimi çok özledim. Bundan sonraki yaşamıma çocuklarımın mutluluğu için devam etmek zorundayım" dedi.
- Evlerine bomba düştü
Halep'te evlerine uçaktan atılan bomba isabet ettiğini bildiren Eyman Şarsı (40), bu saldırıda eşini kaybettiğini aktardı.
Saldırıda kendisinin sakatlandığını, iki kızının yandığını ve bir çocuğunun da üç parmağının koptuğunu ifade eden Şarsı, savaşın bütün yaşama sevincini aldığını belirtti.
Eşini hava saldırılarında kaybettiğini, 3 çocuğuyla ortada kaldığını söyleyen Mahmut Hasan Ali (45) de çocuklarının sürekli annelerini sorduğunu, artık günlerinin mutsuz ve kederli geçtiğini anlattı.
