Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Başbakan Yardımcısı Arınç Van'da

Başbakan Yardımcısı Arınç Van'da

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-03-22 15:03:31

Başbakan Yardımcısı Arınç Van'da
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Kürt kardeşlerimizin kahramanlığını, asaletini, bu topraklar üzerinde bin senedir varlığını takdir eden bir insanım" dedi.

AK Parti Van İl Başkanlığı tarafından Çaldıran, Muradiye ve Erciş ilçelerinde düzenlenen mitinglere katılmak üzere Van'a gelen Başbakan Yardımcısı Arınç, Ferit Melen Havalimanında AK Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk, AK Parti Van İl Başkanı Abdullah Aras, eski milletvekilleri ve partililer tarafından karşılandı.

Burada bir süre dinlendikten sonra Çaldıran ilçesine giden Arınç, yoldaki bir petrol istasyonunda durarak kendisini bekleyen vatandaşlarla sohbet etti.

Çaldıran ilçesinde vatandaşları selamlayan Arınç, tarihin yazıldığı bir yer olan Çaldıran'a gelmenin kendisi için büyük bir mutluluk olduğunu, bunun için Allah'a şükrettiğini belirtti.

Arınç, günlerdir yollarda olduklarını, 30 Mart seçimlerini ve hükümetin yaptığı çalışmaları vatandaşlara anlattıklarını bildirerek, insanlara kardeşlikten, çözüm sürecinden, barıştan, ülkenin ekmek su kadar ihtiyacı olduğu güzel ve huzurlu günlerden söz ettiklerini dile getirdi.

Seçime kadar Balıkesir, Ağrı, Hatay ve Bartın'da da programlarının olacağını anlatan Arınç, Allah'ın, ülkedeki herkesi hayırlı olanda, iyi olanda birleştirmesini temenni etti.

-Nevruz Bayramı

Başbakan Yardımcısı Arınç, dün Diyarbakır'da bugün de Van'da kutlanan Nevruz Bayramı'nın bir gelenek olduğunu, dostluk, barış ve baharın başlangıcı anlamına geldiğini anımsatarak, şöyle konuştu:

"Eski gelenekler var, örf, adet, töre var ama bizim için Nevruz güzelliklerdir, iyiliktir, dostluktur, barıştır, kardeşliktir. O yüzden Çaldıran'ımızın, insanlarımızın Nevruz'unu kutluyorum, barışa ve dostluğa vesile olmasını diliyorum. İki gün önce Bursa mitingini yaptık. 130 bin kişi vardı. Dün Manisa'da çalıştım. Buraya geleceğimi bilen Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın sizlere selamları var. Kısmet olursa kendileri 27 Mart Perşembe günü Van'da olacaklar. Sizlere selam verecekler, sizleri kucaklayacaklar. Ben de kısmet olursa 27 Mart'ta seçime çok az kala sizleri davet etmek isterim."

Seçimlerle ilgili Türkiye'nin her yerinde bir heyecan olduğunu ancak tarihinde ilk kez büyükşehir belediyesi olarak seçime girecek Van'da, heyecanın iki kat arttığını vurgulayan Arınç, bundan sonra merkezi hükümet kadar güçlü olan büyükşehir belediyesinin, en ücra köşelere kadar hizmet götüreceğini, bu nedenle ilk büyükşehir seçiminde tek başına büyükşehir kanununu çıkaran AK Parti'ye bir vefa borcu olması gerektiğini ifade etti.

Arınç, CHP ve MHP'nin büyükşehir kanununa itiraz ettiğini, CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne giderek kanunun iptal edilmesini istediğini ancak mahkemenin başvuruyu iptal ettiğini hatırlatarak, Van'ın büyükşehir olmasını candan desteklediklerini ve Van'a yakışan, herkesin çok sevdiği, ahlakından, inancından, bugüne kadarki hizmetlerinden memnun olduğu Osman Nuri Gülaçar'ı aday gösterdiklerini kaydetti.

-Çözüm süreci

Ülkede 1,5 yıl önce hükümetin çok cesur bir karar aldığına ve barış ikliminin hakim olduğuna değinen Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Artık terör bitsin, silahlar sussun, cenazeler gelmesin ve bu memlekette Kürt'üyle, Türk'üyle bin yıl aynı kaderi paylaşan, birbirinin kucağında şehit olan insanlar birbirini vurmasınlar, bu cennet vatanın topraklarında dostça yaşayalım dedik. Çözüm sürecini en çok destekleyenlerden biri benim. Kürt kardeşlerimizin kahramanlığını, asaletini, bu topraklar üzerinde bin senedir varlığını takdir eden bir insanım. Beni çok suçladılar. Beni suçlayanlar Kürtlerin varlığını inkar edenlerdi. Onlar alay ediyorlardı, reddediyorlardı, inkar ediyorlardı, 'Hayır Kürt yoktur, onlar şunlardır, bunlardır' diye hikaye uyduruyorlardı. Meclis kürsüsüne çıktım, 'çok şükür bu topraklar üstünde on yıldır, 20 yıldır değil, bin yıldan beri Kürt kardeşlerim var ve onlar asil insanlardır, dindar insanlar, vatanperver insanlardır. Onlar bizim bir parçamızdır' dedim."

Arınç, 1980 yılından sonra Diyarbakır Cezaevinde zulümler yapıldığını, Kürtçe konuşmanın yasaklandığını ve işkencelerin bininin bir para olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Her şeylerini kaybeden insanlar eğer çıkıp da dağlara kaçmışlarsa, intikam almak istiyorlarsa onları da anlamamız gerekir. Benim şahsıma bu zulümler yapılsaydı ben de 'belki dağa çıkmayı düşünürdüm' diye isyan ettiğim günler oldu. Çok şükür isyan etmedik, dağa da çıkmadık. Elimize silah da olmadık, bize de haksızlıklar yapıldı. Bu ülkede sadece Kürtler değil, herkes zulüm gördü. Herkes yanlışlıklar gördü. Bizim de inancımıza, aile şerefimize, eşimizin başındaki örtüye hakaretler yapıldı. Elbette gönlümüzden isyanlar geçirdik ama her zaman demokrasi yolunda bunların çözüleceğini ifade ettik. Dolayısıyla Kürt kardeşlerimi çok iyi tanıyorum. Diyarbakır, Van binlerce yıl öncesinden bu yana inancımıza sahip çıktı. Büyük insanlarımız, maneviyat sultanlarımız bu topraklardan yetişti. Hamdolsun bizler onların evlatlarıyız. Said Nursi'lerden aklımıza gelecek en değerli maneviyat sultanlarımız burada yetişti."

-Nevruz mesajı

Silahlar sussun, Türkiye'de siyaset konuşsun diye geçen yıl Nevruz'da verilen mesaj yerini bulmaya başladı. Bu mesaj bu yıl da tekrarlandı. Terör olayları yok, münferit olaylar oluyor ama geçmişte olduğu gibi silahlı, mayınlı, her sabah korkuyla uyandıran olaylar artık son buldu" diyen Arınç, biraz daha sabırlı olunması ve çözüm sürecini sabote etmek isteyenlere fırsat verilmemesi durumunda çözüm sürecinin sonunun çok güzel olacağını, tadından yenmeyeceğini ve bu toprakların, çiçeklerin açtığı, insanların huzurla yaşadığı bir hale bürüneceğini söyledi.

Arınç, baldıran zehri içerek çözüm sürecinin sonunun hayırlı olmasını ümit ettiklerine dikkati çekerek, hiçbir hükümetin çözüm sürecine cesaret edemediğini, Turgut Özal'ın ise bu konuda bir düşüncesinin olduğunu ancak ona da izin ve fırsat verilmediğini bildirdi.

35 yıldan bu yana binlerce insanın kanının döküldüğü, herkesin acı çektiği, evlatların acısından ağıtlar yakıldığı bir Türkiye'de "ben çözüm sürecine sahip çıkacağım" demenin cesaret istediğine işaret eden Arınç, hiçbir partinin AK Parti kadar samimiyetle bu işin arkasında durmadığını dile getirdi.

-"Biraz daha sabır"

Arınç, BDP'li milletvekillerinin de çözüm sürecini desteklediğini ancak zaman zaman konuşmaları ve dışarıyla olan irtibatlarında ortaya koydukları davranışlarla zor ve kabul edilmesi işler yaptıklarının altını çizerek, şunları ifade etti:

"Çözüm süreci yara almasın diye her zaman 'biraz daha sabır' diyoruz. Sabrın sonu selamet diyoruz. Yıllardır sabreden milletimiz meyvesini alacak. Sabrın kendisi acıdır, meyvesi tatlıdır. İnşallah sabrederek çözüm sürecini başarıya ulaştıracağız. Seçime gidiyoruz. Seçimler demokratik bir yarıştır. Her partinin adayı vardır ve adaylar bizim için muhteremdir. Şahsına bir şey demeyiz, temsil ettikleri zihniyetleri eleştirebiliriz ama bir belediye başkanı da yanlış işler yaptıysa, taraf tuttuysa, ideolojik bağnazlık içinde milleti birbirine düşürdüyse onun da yanlışlarını söyleriz. Ama kavga etmeyiz, şiddet kullanmayız. İnsan iki dil kullanır. Siyasetçiyse siyasetçinin üslubunu kullanırsın ama şiddet tarafıysan şiddetin içinde olursun. Nedir o taş atmalar, hakaret etmeler, yakmalar, yıkmalar. AK Parti'ye gösterilen hazımsızlık nedir? Ne kadar yanlış. Senin parti olarak ne kadar hakkın varsa bizim de o kadar hakkımız var. Hangi partiye yapılırsa yapılsın yanlıştır. Herkesin siyaset yapma hakkı var. Bu anayasanın tanıdığı haktır. Kim bunu engellemeye çalışırsa şiddetle, taşla, kafa kırarak, kadınlara saldırarak kim bu edepsizliği yapıyorsa yanlış yapıyor. Bunu her yerde söylüyorum, Çaldıran'da da söyleyeceğim. Şiddet olmayacak. Herkes vatandaşla buluşacak, kendini anlatacak. Sonunda herkes anasının ak sütü gibi helal oyunu sandığa atacak. Kimseye baskı yapmadan... O zaman egemenlik milletin sözü gerçek olacak. Biz de sandıktan çıkan sonuç ne olursa olsun saygı göstereceğiz."

-AK Parti icraatları

Hükümet olarak ulaşımda rekorlar kırdıklarını, hastaneler yaptıklarını, barajlar, göletler inşa ettiklerini, okul, derslik ve üniversite sayısını artırdıklarını aktaran Arınç, geçmiş hükümetlerin hiçbir şey yapmadığını, milletvekillerinin söz verdiği halde yerine getirmediğini söyledi.

Arınç, sınır kapılarının açılması konusunda da çalışmalarının olduğunu, komşu ülkelerle dostluk ve ticaret yapmak istediklerini bildirerek, ticaretin de barış ve huzur içinde yapılmasını arzu ettiklerini belirtti.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Çaldıran ilçesi sınırındaki Çilli Sınır Kapısı'nın açılacağı yönünde söz verdiğini anımsatan Arınç, "Ahmet Davutoğlu bu. Kabinenin en kuvvetli bakanı, o söz verdiyse bizim söyleyecek bir şeyimiz yok. Bir şartımız var. Sadece Van'da değil bölge illerinde de kapılarımız var. Bu kapıların bir kısmının kapalı olması güvenlik nedeniyle olabilir. Barış sürecini desteğimizle ne kadar güçlendirirsek kapalı olan tüm kapılarımız açılır ve sizin cebiniz para görür, ailenizle refah içinde yaşarsınız" ifadelerini kullandı.

-"Yel, kayadan bir şey koparmaz"

Arınç, Vanlıların, tüm vatandaşların AK Parti'ye destek verdiğini ancak bu desteğe rağmen kapatılmak istendiğini, bunda başarılı olamayanların ise şimdi ahlak dışı yollara baş vurduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bu hükümeti darbelerle, cuntalarla yıkamaya, hatta kapatmaya niyetlenenler oldu. Hiçbiri başaramadı. Şimdi ahlak, edep dışı iftiralar yapıyorlar. Anadolu tabiriyle, 'belden aşağı vurursak bu hükümeti çökertiriz, bu başbakanı lekeleriz' diye hakaretlerine, iftiralarına devam edenler var. Sizler bunlara inanmıyorsunuz. Yel, kayadan bir şey koparmaz. Zaten onlara sorarsanız onlar da 'biz de yaptıklarımızın doğru olmadığını biliyoruz ama duvara çamur at, tutmasa da izi kalır diye düşünüyoruz. Bu hükümeti yıpratmak istiyoruz' diyorlar. Yargı karar versin yanlış yapanlar varsa hepsini AK Parti'den defederiz, biz temizlerle kalırız. Bizim partimizin adı AK, kimsenin kara çalmasına izin ve fırsat vermeyiz."

Arınç, konuşmasının ardından Muradiye ilçesine hareket etti.

SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara