Hikmet Sami Türk, AA muhabirine 4 eski bakanla ilgili fezlekeler hakkında TBMM'de yapılan toplantıyı ve bundan sonraki süreci değerlendirdi.
Türkiye'de daha önce de Başbakan ve Bakanlar hakkında en etkili denetim yolu olan Meclis Soruşturması açıldığını anımsatan Türk, 17 Aralık operasyonunun ardından rüşvet ve yolsuzluk iddialarına adları karışan bakanlarla ilgili suçlamaların ise soruşturma açılmadan TBMM'nin gündemine getirildiğini belirtti.
Türk, TBMM'de Çarşamba günü 4 eski bakan hakkında yargıdan gelen ve fezleke denilen taleplerle ilgili görüşme yapıldığını ifade ederek, Bakanlar hakkında, hükümetin genel politikası ve bakanlıkların kendi görevleriyle ilgili işlerden dolayı cezai sorumluluğu gerektiren bir sürecin başlatılmasının Meclis Soruşturması olarak adlandırıldığını anlattı. Meclis Soruşturması sürecinin özel hükümlere bağlandığını kaydeden Türk, "TBMM'de Çarşamba günü yapılan işlem, Meclis'e bilgi sunulmasıdır. Bu, bugüne kadarki uygulamalara göre ileri adım niteliğinde" diye konuştu.
-"Yönteme Anayasa kapalı"
Meclis Soruşturması açılması önergesinin kabul edilmesi halinde Soruşturma Komisyonu kurulacağını, bu sürecin Anayasa'da ayrıntılı düzenlendiğini söyleyen Hikmet Sami Türk, şu bilgileri verdi:
"En az 139 milletvekilinin oyuyla eğer toplantıya katılanların salt çoğunluğu sağlanırsa o zaman Meclis soruşturması açılmasına karar verilir. Bu takdirde Meclis'te partilerin güçleri oranında temsil edileceği bir komisyon kurulur. Anayasa, bir ön yargı oluşmaması için siyasi parti gruplarında Meclis soruşturması hakkında görüşme yapılmasını yasaklamıştır. Yani önceden bir grup kararı alınır gibi ya da grupta bir düşünce, yön oluşturmak gibi bir düşünceye, yönteme Anayasa kapalı. Yargı kararıyla kesin hükme bağlanmadıkça suçlu sayılmama ilkesi ihlal edilmiş olabilir. Bütün bu düzenlemeler bu nedenle yapılıyor. Ama komisyon kurulduktan sonra komisyon her türlü bilgiye ulaşabilir, yargı mercilerinden bilgi alabilir, bu konuda tam bir yargıya varmak için ne gerekiyorsa yapabilir. Ondan sonra komisyon eğer suç işlendiği kanaatine varırsa bu rapor Meclis Genel Kurulunda görüşülür."
-"Komisyonun iş ve işlemlerinin de gizli tutulması gerekir"
Hikmet Sami Türk, Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre soruşturmalar gizli yürütüldüğü için Meclis Soruşturması'nın da gizli yapılması gerektiğine işaret ederek, bu nedenle Soruşturma Komisyonu'nun iş ve işlemlerinin de gizli tutulması gerektiğini belirtti.
Komisyon çalışmaları süresince masumiyet karinesinin geçerli olduğunu ve soruşturmadan yalnızca komisyona seçilen üyelerin haberdar olabileceğini belirten Türk, soruşturmanın gizliliğinin ihlal edilmesinin de Türk Ceza Kununu'nda suç olarak düzenlendiğini hatırlattı.
Hikmet Sami Türk, önerge verildikten sonra 1 ay içinde bu konunun görüşülmesi ve karara bağlanması gerektiğini ifade ederek, Komisyon'un da çalışmasını 2 ay içinde bitirmek zorunda olduğunu, 2 ay yetmezse 2 ay daha kesin ve son bir süre verildiğini ifade etti.
Soruşturma Komisyonu'nun yaptığı çalışma sonrası hazırlanan raporun bastırılıp üyelere dağıtıldığını söyleyen Türk, bu sürecin ardından komisyon çalışmalarının aleniyet kazanacağını bildirdi.
Bunlar yapılmadan dosyanın bütün içeriğiyle milletvekillerinin incelemesine açılmadığını ancak hangi bakanın hangi maddeden, neyle suçlandığının Meclis'in bilgisine sunulabileceğini kaydeden Türk, "Aslında buna da gerek yoktu hatta fezleke düzenlenmesine dahi gerek yoktu. Meclis soruşturması önergesi verilmedikten sonra yapılacak bir şey yok" dedi.
-Sabih Kanadoğlu'nun açıklamaları
Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılarından ve Türk Hukuk Kurumu Başkanı Sabih Kanadoğlu da konuyla ilgili Türk Hukuk Kurumu Başkanı olarak yaptığı yazılı açıklamalarda, TBMM'nin yürütmeyi denetleme yollarının en önemlisinin, yargısal bir işlevi olan ve yargısal sonuç doğurabilen Meclis soruşturması olduğunu vurgulamıştı.
Sabih Kanadoğlu, Meclis soruşturması açılması talebinin 55 milletvekili tarafından verilecek önergeyle yapılabileceğini belirterek, "Bu önergenin verilmesi, Başbakan veya Bakanlar hakkında düzenlenen veya düzenlenecek olan fezlekelerin, doğrudan veya Adalet Bakanlığı ve Başbakanlık kanalıyla TBMM'ye ulaşması ve üyelerin bilgisine sunulması ön koşuluna bağlı değildir" değerlendirmesini yaptı.
Anayasa ve TBMM içtüzüğünde bu konuda herhangi bir ön koşul ve kısıtlama öngörülmediğini hatırlatan Kanadoğlu, şu tespitlerde bulundu:
"Bu nedenle, Meclis soruşturması açılması talebinin, fezlekelerin gelmesi, iade edilmesi, üzerinde değişiklik yapılması, geciktirilmesi, siyasi çıkar sağlanması hesaplarına bağlanamaz, bir kısır döngüye kurban edilemez, kara mizah haline getirilemez. Kaldı ki önergenin reddi, ne zamanaşımına etkilidir ne talebin yenilenmesini önler ve ne de bir aklamadır, sadece soruşturmanın açılmasının o gün için önlenmesidir. O halde, bir suç işlendiğine ilişkin eldeki kanıtlar ve açıklanmayan, ancak içeriği satır satır bilindiği ifade edilen fezlekelerde yer alan bilgiler ve belgeler kullanılarak soruşturma önergesi verilebilir. Maddi gerçeğin ve cezai sorumluluğun bir an önce toplumun önünde sergilenmesi, TBMM'nin 55 sayın üyesinin birleşen iradesine bağlıdır."
Yasama dokunulmazlığının düzenlendiği Anayasanın 83/2. maddesinde seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekilinin, Meclis kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz hükmünün düzenlendiğini hatırlatan Kanadoğlu, işlendiği iddia edilen suçla ilgili soruşturmanın elbette yapılacağını, kanıtların toplanacağını ancak diğer sayılan hukuki işlemlerin yapılamayacağını vurguladı.
Fezlekenin, "özet" anlamına geldiğini, sadece soruşturma sırasında elde edilen bilgi ve belgelerin, kanıtların kısaltılmış hali olduğunu aktaran Kanadoğlu, şunları kaydetti:
"Fezleke, TBMM'ye gönderilecek ve milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılırsa, soruşturmaya kaldığı yerden devam edilecek ve yapılamayan diğer soruşturma işlemlerine geçilebilecektir. Aksi halde soruşturma dönem sonuna bırakılacaktır. Meclis Soruşturması ise Başbakan veya Bakanların, görevleri sırasında görevleriyle ilgili işlediği iddia olunan fiillerine ilişkindir. Yasama dokunulmazlığında yer alan suçlardan, suç tanımı ve suç niteliği bakımından farklıdır. Meclis soruşturması önergesinin kabul edilmesi halinde, soruşturma Meclis'te kurulacak komisyon tarafından yapılacaktır. Başkaca hiçbir kurum, kurul veya makam, Başbakan veya Bakanlar hakkında kendiliğinden soruşturma yapamaz. Yapılamayan bir soruşturmanın da fezlekesi olmaz."