Kılıçdaroğlu, partisince Mustafa Yücel Özbilgin Parkı'nda düzenlenen mitingde, kimliği ne olursa olsun insanı Allah'ın yarattığı en değerli varlık olarak gördüklerini, hiçbir ayrım yapmadıklarını söyledi. Bu konuda söz verdiğini belirten Kılıçdaroğlu, CHP'ye oy versin vermesin her vatandaşı baş tacı yapacağını aktardı.
"Benim için yandaş yok, vatandaş var. Siyasette siyasetçinin cebi kazanırsa halk fakirleşir. Bu noktayı unutmayın" diyen Kılıçdaroğlu, siyaseti halka adanmışlık olarak yorumlayarak, "Siyaset kendi sorununun çözüleceği yer değildir, siyaset vatandaşın derdine çözüm bulunacak yerdir" ifadesini kullandı.
Çiftçinin derdini ve içinde bulunduğu zorlukları bildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyanın en pahalı mazotunun çiftçiye satıldığını biliyorum. En pahalı elektriğin çiftçiye verildiğini biliyorum. CHP iktidarında çiftçiler için mazot 1,5 TL olacak. Belki bazıları düşünecektir, 'ya petrol dışarıdan geliyor, devlet nasıl zarar eder' diye. Biz hepsini düşündük ve sağladık. Başka ülkelerde var. AB'de çiftçiye verilen elektrikten KDV alınmıyor, ucuz elektrik veriliyor. KDV'yi de kaldıracağız. Dünyanın 20'nci ekonomisine sahip bir ülkeyiz. Her şeyimiz var. Çalışan insanımız, güneşimiz, suyumuz, toprağımız var. Bir şey eksik, temiz siyaset. Temiz siyaset olursa bu ülkede herkes zengin olur. Halkı soymayacak, önce halk diyecek, bunun için çalışacak ve mücadele edeceğiz."
- "Bu milletin yüksek ferasetine, sağduyusuna inanıyorum"
Hiçbir zaman "haramzadelerin sofrasında" oturmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, kul hakkı yiyenlerin yanında olmadığını da dile getirdi.
Ülkede kardeşçe yaşamayı, inançlar, mezhepler, renkler arasında ayrım yapmamayı hedeflediklerini anlatan Kılıçdaroğlu, "Bu milletin yüksek ferasetine, sağduyusuna inanıyorum. Kim helal lokma yer, kim haram lokma yer, en iyisini bilirler. Ben güveniyorum. Bir siyasetçi eğer halkı yönetmek için yola çıkıyorsa, onun verilmeyecek hesabının olmaması lazım. Onun çocuklarının devleti soymaması lazım. Onun halka kendisini adaması lazım. Halk için çalışması lazım. Halk için öğretmesi lazım" diye konuştu.
İşsizliği önlemenin yolunun ekonomi politikasından geçtiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Adıyaman'da fabrikalar sökülüyor, Şanlıurfa'ya gidiyor. Burada yaşayan insan, insan değil mi, buradaki insan çalışmayacak mı? Eğer siz teşvik politikanızı yanlış yaparsanız faturayı Adıyamanlı öder. Size sözüm, bu bölgeyi Türkiye'nin en güzel bölgelerinden biri haline getirmek mümkün. Bunun için sadece bir şey yapacaksınız, 76 milyon yurttaştan topladığınız verginin son kuruşuna kadar hesabını vereceksiniz.
Diyorlar ki 'bu CHP gelse devleti yönetebilir mi?' Ben buna gülüyorum, ya devleti kuran bir parti devleti yönetmez mi? Devleti biz kurmuşuz, ne için kurmuşuz? Bayrağımız onurla dalgalansın diye. Ne için kurmuşuz? Herkesin işi ve aşı olsun diye. Ne için kurmuşuz? Minarelerimizde beş vakit ezan okunsun diye. Ne için kurmuşuz? Herkesin işi, herkesin aşı olsun diye kurmuşuz. Şimdi diyorlar ki 'CHP gelirse yardımlar kesilecek.' Ya niye keselim, aklımızı peynir ekmekle mi yedik. Tam tersine buradan söylüyorum, bütün Türkiye duysun, hiçbir yardım kesilmeyecek, yardımlar ikiye katlanacak. Sanki yardımları biz cebimizden yapıyoruz, yardımlar sizin ödediğiniz vergilerle yapılıyor. Sosyal devlet olarak yapılıyor."
- "En büyük arzum, her evde huzur olsun"
Kılıçdaroğlu, Türkiye'ye ilk metroyu ve tercihli yolu getiren, ilköğretim çocuklarına ilk süt veren ve ilk kez kentsel dönüşüm yapan partinin CHP olduğunu aktardı.
Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Bize her türlü eleştiriyi yapabilirler ama kimse 'siz kul hakkı yediniz' diyemez. Aramızda çok sayıda kadın kardeşim var, daha düne kadar kadının başörtüsü üzerinden siyaset yapılıyordu. Onu da bitirdik, buradan bütün kadınlara söylüyorum, ister başınız açık olsun, ister kapalı, bütün kadınların, bütün annelerin ellerinden öpüyorum, onların benim başımın üstünde yeri var. Benim en büyük arzum, her evde huzur olsun, bu coğrafyada barış içinde yaşayalım, her eve alın teriyle kazanılmış ekmek girsin, kavga olmasın, huzur içinde mücadele edelim, huzur içinde birlikte yaşayalım. Sokağa çıktığımızda tanımadığımız insana bile güler yüzle selam verelim. Anneler çocuklarını güler yüzle göndersinler, ülkede işsizlik olmasın, herkesin işi olsun, aşı olsun."
CHP iktidarında ilk 4 ay içerisinde çıkaracakları kanunun siyasi ahlak kanunu olacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Siyaseti kirlilikten arındıracağım. Ahlak dedim de bir şeyden söz edeyim, ahlak bütün inançların ortak temelidir. Ahlak adaleti yüceltir, adalet milletin vicdanıdır, milletin vicdanı kabul etmezse adalet gerçekleşmez. O nedenle rahmetli Adnan Menderes asıldığı için bu milletin vicdanı rahat olmamıştır. Yine, Deniz Gezmiş ve arkadaşları asıldığı için bu milletin vicdanı rahat etmemiştir. Adaletin içini boşaltmamamız lazım, adalete önem vermemiz lazım. Bu vesileyle iş dünyasından değerli arkadaşlarıma da seslenmek isterim. CHP iktidarında, CHP'yi çok rahat eleştirebilirsiniz. Biz, demokrasiye inanıyoruz. Siz eleştirdiniz diye, sizin kapınıza vergi müfettişi göndermeyeceğiz. Bunun sözünü veriyorum, namus sözü veriyoruz. Siyasetçi eleştiriye kulak kabartmalıdır. Neden eleştiriyor, bir derdi var ki eleştiriyor. Siyasetçinin görevi sorunu çözmektir. Sorunları çözmek için bize yetki vermeniz lazım."
- "CHP iktidarında başbakanlar, halka hesap verecek"
Kılıçdaroğlu, son üç yılda en büyük değişim yaşayan partinin de CHP olduğunu savunarak, Türkiye'nin en temel sorunlarını çözdüklerini, hiç kimseyi ötekileştirmediklerini, herkese saygı gösterdiklerini dile getirdi.
Rize'de kendisine yumurta atan bir kişinin mahkemeye verildiğini ancak bu kişi hakkında da şikayetçi olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bana yumurta attı diye Rizelilerden de şikayetçi değilim, Rizeliler de bu ülkenin demokrat, yiğit, namuslu insanlarıdır. Bize oy veriyor ya da vermiyor diye insanları ayıramayız. İnsanların tümünü kucaklıyoruz. Ayrılık, gayrılık bizim kitabımızda yoktur. CHP iktidarında başbakanlar, halka hesap verecek, bakanların çocuklarının yatak odalarında milyon dolarlar çıkmayacak. CHP iktidarında alın terine değer verilecek, taşeronlaşma olmayacak. CHP iktidarında Adıyaman'ın tütünü yeniden gelecek. Halktan yana politika güdülecek. Bunun sözünü veriyorum, yetki bende değil, yetki sizde, kararı siz vereceksiniz. Size inanıyorum, güveniyorum. Güzel bir Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz."