Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi'ni ziyaret eden Zeybekci, Niğde Ulukışla'da güvenlik güçlerine yapılan saldırıyı kınadı.
Bölge coğrafyasında ön plana çıkmaya başlayan, birileri tarafından kontrol edilirken artık bağımsız bir ekonomi yönetimine kavuşan Türkiye'deki bu gelişiminin birilerini rahatsız ettiğini anlatan Zeybekci, ülke tarihinde buna benzer dönemlerin yaşandığını belirtti.
Terörün bu ülkede hiçbir zaman istediklerini elde edemediğini, bundan sonra da elde edemeyeceğini ifade eden Zeybekci, "Bunları son çırpınışlar olarak görüyoruz. Aldığımız bilgilere göre eminiz ki Türkiye'de seçim ortamının istikrarsızlaştırılmasını, gölge düşürülmeye çalışılmasını amaçlayan bir girişim" dedi.
Türkiye'nin eskisi gibi anayasa kitapçığı fırlatılmasıyla krize girecek bir ülke olmadığını ifade eden Zeybekci, son dönemde yaşanan sıkıntıların Türkiye'nin doğum sancıları olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
FED'in dün tahvil satın alma miktarını 50 milyar dolara düşündüğünü açıkladığını belirten Zeybekci, şöyle konuştu:
"Maalesef baktılar gördüler ki para arzını kısmakla istedikleri sonuçları alamıyorlar. 'Bir sene sonra 1,5 sene sonra faizleri artırabiliriz' diyerek bugünden arayı karıştırıyorlar. Gelişmekte olan ülkelere sermaye akımında olumlu iklimin yeterince bozulmadığını görerek böyle bir şey söyleme ihtiyacı hissediyorlar.
Türkiye'de göreceksiniz her şey çok farklı olacak. IMF ve uluslararası finans kuruluşlarının öngörülerine göre Türkiye'nin büyüme oranı tahmini 2,5 olarak görünüyor. Ama Türkiye'de ihracat yüzde 9-10 büyüyecek. Bu büyüme Türkiye'de üretimin de, istihdamın da, yatırımların da bundan etkilenerek tetiklenmesi demek. İnsanların tüketiminin de artması demek. Rahmetli Özal ile başlayan ihracata dayalı büyüme hedefimize uygun olarak ihracatın bu şekilde artmasıyla biz ona milli büyüme, gerçek büyüme diyoruz. Dolayısıyla Türkiye'nin büyümesi de beklentilerin çok üzerinde olacak."
- Elektrikteki TRT Payı
Sanayicilerin sorularını da yanıtlayan Zeybekci, bir sanayicinin elektrikteki TRT payının kaldırılmasını bunun yerine aynı fonla OSB'lere Ar-Ge desteği verilmesi gerektiğini belirtmesi üzerine şöyle konuştu:
"Ben de TRT payına karşıyım. Bu konuyu geçmişte ben de dile getirmiştim. Ama TRT'nin kamudan bir geliri olması lazım. Gerek İngilizler gerekse Almanlar'ın benzeri yayın kuruluşlarına kamudan güçlü kaynaklar aktarıyor. TRT tarzındaki kamuya ait yayın kuruluşlarının eğitim, bilgilendirme ve kamuoyunu eğitme anlamında büyük fonksiyonları var. Bir devlet politikasının gereğini yapan kuruluşlar. Bunlar elektrikten mi alınmalı ? Başka bir yerden de alabilir ama illa ki alacak."
-İran ile STA
Bir sanayicinin Avrupa ülkelerindeki şirketlerin İran'da ambargoya rağmen çalıştığını, Türkiye'nin de aktif rol oynaması gerektiğini belirtmesi üzerine ise Zeybekci, iki ülke arasında imzalanan serbest ticaret anlaşmasıyla ikili ticaret hacminin 13 milyar dolardan 2015 sonunda 35 milyar dolara çıkabileceğini belirtti. Bu rakama rahatlıkla ulaşılabileceğini kaydeden Zeybekci, "Ambargo konusunda belki ikili bir yaklaşım var. Alman yaparsa ambargoyu delmiyor, biz kenarından dokunursak birileri başka şekilde tepki vermeye başlıyor. İlk hedefe alınan Halkbankası'nın ne kadar şey olduğu da tüm dünyaya reklam edilmeye başlanıyor. Halkbankası hikayesinin arkasında da bu var. Mahkemede olan bir konuya çok fazla girmek istemiyorum. Ama Halkbankası, İran ile olan ticaretin tek başına sürdüğü bir bankadır. Böyle bir görevi, fonksiyonu da vardır" dedi.
İran ile imzalanan STA'nın Türkiye için büyük bir başarı olduğunu, "anlaşmanın metninin Farsça olduğu, bunun imzalandığı" yönünde iddialar ortaya atıldığını anlatan Zeybekci, "Bilgisizce, cahilce gölgelemeye çalıştılar. Biz bunlara takılmıyoruz. Ama şunu bilin Allah şahittir imzalanan metin Türkçe ve İngilizce'dir. Adamlar yetiştiremedikleri için Farsçası yoktu. Tam tersiydi yani. Birilerine uşak olmuş, aklını ve ruhunu birilerine satmış olanar bugün maalesef Türkiye'nin ticari, ekonomik olarak altını oymak ve dinamitlemekle uğraşıyor" diye konuştu.
Yakın bir sürede Tahran'ın en önemli yerlerinde Türk Ticaret Merkezi'ni açacaklarını, benzeri gelişmeyi Ortaasya, Kuzey Afrika ve Balkanlar'da da sürdüreceklerini anlatan Zeybekci, Türkiye ve İran'ın siyaset ve ekonomiyi ayrı olarak ele alabilmeyi başarması gerektiğini kaydetti.
- Şirketlerin mal varlıklarının dondurulması
Türk müteahhitlik hizmetlerinin dünyada Çin'den sonra ikinci olduğunu ifade eden Zeybekci, 17 Aralık'ta mal varlıklarına el konulması kararı çıkan müteahhitlerin Körfez bölgesinde 4,6 milyar dolarlık iş aldığını belirtti.
Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tabii ki birilerini rahatsız ediyor bu işler, tabi birilerinin işlerini engelliyor. Üzülerek söylediğim ruhunu, aklını ve vicdanını bir yerlere satmış bir yerlere emanet etmiş olanlar böyle mahkeme kararları çıkarıyorlar. Benim yüz akım olan bu şirketler hakkında. Neymiş mal varlıklarını dondurun. Bu vatana ihanettir. Nasıl ki buraya geldiler, buradaki iş yerlerini kapattılar, işçileri dışarı çıkardılar, şahsi ve şirket varlıklarına el koydular. Aynı şeydir. Vatana ihanettir başka bir şey değildir. Bu ülkeye ihanettir. Niğde'de kurşun sıkanlar var ya aynı şeydir. Bu kadar net söylüyorum. Sen Türkiye'yi dünyaya rezil etmek için, dünyanın tüm istihbarat teşkilatlarının dünyanın hemen her yerinde kendine özel işleri mutlaka vardır. Sen çıkacaksın Türk istihbarat teşkilatının Adana'da tırlarını durduracaksın, neymiş Suriye'ye, El Kaide'ye silah taşıyormuş diye dünyaya haber yaptıracaksın ve senin oradaki Suriye'deki yüz binlerce soydaşının tepesine varil bombaları yağacak buna sessiz kalacaksın. Bu da vatana ihanettir. Bu millete ihanettir."
Bakan Zeybekci, daha sonra Kemalpaşa ilçesindeki AK Parti seçim bürosunu ziyaret etti.