Konya'nın ilçe ve beldelerinde seçim çalışmalarına katılan Davutoğlu, bugün ilk olarak Çumra ilçesine bağlı İçeriçumra beldesinde vatandaşlarla bir araya geldi.
Ardından Çumra ilçesinde partisince düzenlenen mitinge katılan Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, Çumra'nın AK Parti'yi hiçbir zaman yalnız bırakmadığını söyledi.
Davutoğlu, 2011 yılında Çumra'ya geldiğinde yağmur altında miting yaptığını ve çok güzel şekilde karşılandığını ifade ederek, bugün de Çumra'da coşkuyla karşıladığını belirtti.
Miting alanındaki "Senin kefeni giyip çıktığın bu yola, biz mezarımızı kazıp da geldik" yazılı bir pankartı okuyan Davutoğlu, "Fedakarlığınız için Allah razı olsun ama biz bu yola mezar kazmaya değil, biz bu yola bu memleketi ihya edip, herkese hayat sunmaya geldik. Aynen Şeyh Edebali'nin dediği gibi; 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' Biz bu milleti yaşatmaya geldik ama biliyorum Çumralılar, bu güzel mesajınızla 'Siz neredeyseniz biz de orada olacağız' demek istiyorsunuz. Zaten Çumra'dan başka bir şey de beklenilmez" dedi.
Alandaki bir başka pankarttaki; "Size iftira edenleri 30 Mart'ta sandığa gömeceğiz" yazısını okuyan Davutoğlu, "İşte bu doğru. İnsanımıza güzel bir gelecek sunmaya geldik" dedi.
AK Parti iktidarından önce devlet büyüklerinin küçük miktarlar için IMF kapıları önünde sıra beklediğini dile getiren Davutoğlu, bugün Türkiye'nin IMF kapılarında bekleyen ülke konumundan, IMF defterini kapatmış, kardeş halklara milyarlarca dolar yardım yapabilen bir ülke konumuna geldiğini aktardı.
Davutoğlu, belli odakların her seçim öncesi AK Parti'nin önünü kesmeye çalıştığını ancak bunda başarılı olamadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Geçen yıl Gezi Parkı olaylarını çıkarttılar. Ardından 17 Aralık sonrası yolsuzluk gibi bir takım şeylerin arkasına sığınarak bu milletin hızını kesmeye çalıştılar. Suriye'de Türkmenlere giden tırları dahi durdurmaya gayret ettiler. Öyle ki; bu devletin en mahrem telefon görüşmelerini, benim de sayın Başbakanımızla, Cumhurbaşkanımızla ve devletin bütün birimleriyle olan telefon görüşmelerini dinlemeye cüret ettiler. Kim adına dinliyorsunuz, kimin adına buralarda ne planlar yapıyorsunuz? Bunların hepsi ortaya çıkacak, hesabı sorulacak."
30 Mart seçimleri ile Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve genel seçimlerde ülkede kriz çıkacak gibi bir beklenti oluşturulmaya çalışıldığını anlatan Davutoğlu, bu kara tablolar oluşturulurken geçen yıl Türkiye'de çok olumlu gelişmelerin yaşandığını bildirdi.
Davutoğlu, başörtülülerin geçmişte ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüğünü belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çanakkale Savaşı'na giderken böyle bir ayrım yapmayan ecdadın çocukları, ayrıma tabi tutuldu. Ta ki, AK Parti iktidara gelene kadar. Önce üniversiteden yasaklar kalktı. Sonra kamudan yasaklar kalktı. Bu kardeşlerimizin her yerde çalışmasına imkan tanınıyor. En önemlisi başörtülü kardeşlerimiz, 'dışarı dışarı' tezahüratlarıyla hakarete uğradıkları TBMM'nin çatısı altına başı açık kardeşlerimizle birlikte onurla, gururla girdiler. Kimse de 'dışarı dışarı' diye bir tezahürat yapma cüreti gösteremedi. Aralarında Konya Milletvekili Gülay Samancı'nın da olduğu milletvekilleri onurlu şekilde Meclis'te yerlerini aldığında bu defa kimse 'dışarı dışarı' diye tempo tutamadı. Çünkü o zaman o Meclis'te AK Parti kadroları vardı. AK Parti kadrolarının, milletvekillerinin, bakanlarının olduğu yerde hiçbir vatandaşımıza ayrımcılık yapılamaz, ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılamaz. 2013'te bu yaşandı. Bugün bizi eleştirenler, iftira yağmuruna tutanlar, onların eşleri, kardeşleri, kızları da bu imkandan istifade ettiler. Onlar da bizim için azizler, yeter ki; bilsinler, AK Parti hükumetlerinin kadrolarının sağladığı imkanları görsünler, bir karamsarlık tablosu oluşturmasınlar."
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Başörtülülerin onurla ve eşit vatandaş haklarıyla meclise girmesinde mi rahatsız oldunuz? Bu memleketin inancının temeli olan aziz Kur'an-ı Kerim ve Siyer-i Nebi'nin derslerde okutulmasından mı rahatsız oldunuz ki bu hükumete savaş ilan ettiniz. Sebebini izah etmeleri lazım. Yolsuzluk diyorlarsa başbakanımız defalarca söyledi. Biz defaatle haykırdık. Eğer bu boğazdan bir haram lokma geçecekse Rabbimiz bu başı bu gövdeden ayırsın dedik. Eğer tek bir zerre, tüyü bitmemiş yetimin hakkına el uzatmışsak bu makam, bu mevki bize haram olsun. Ama bu hesapların hepsi görülür. Hepsine açığız dememize rağmen, hepsinin de sorulması gerektiğini tekrar haykırıyorum, gelsinler araştırsınlar her şeyimizi. Bu toprakların çocuklarının veremeyeceği hesap yoktur. Ama bunların arkasına sığındıktan sonra zavallı ve masum Suriye Türkmenlerine giden yardımları bir yerlerden gelen talimatla durduruyorsanız ve ondan sonra o Suriye Türkmenleri, rejim karşıtı ve teröristler karşısında Türkiye'ye sığınmak zorunda kalırsa bunun hesabını veremezsiniz. Oradan hareketle devletin her bir makamının telefonlarını dinliyorsanız bunun hesabını veremezsiniz."
Davutoğlu, Türk milletine yardım almak değil, yardım etmenin yakıştığını, borç alanın bir zaman sonra emir almaya başlayacağını dile getirdi.
Bundan sonra bu ülkenin liderlerinin ne borç, ne de emir alacağına dikkati çeken Davutoğlu, "Muhabbet irfan görecek Allah'ın izniyle... Ne yaptılar biliyor musunuz? Bizim Somali'ye yaptığımız yardım da son dönemde gazetelerde çarşaf çarşaf yer aldı. O güzelim Bosna'ya, Boşnaklara verdiğimiz krediler evlerine geri dönsünler diye... Bu kredileri bizi eleştirmek için gerekçe olarak gösterdiler. Kendisi güçlenmiş olan kudretli ve şefkatli Türkiye Cumhuriyeti'nin Somali'deki mazlumlara yadım etmesinden razı mısınız? 1995'te Srebrenitsa'ya etnik kıyımla sürülen Boşnakların evlerine geri dönmelerinden razı mısız? Tükiye'nin, bu ulu çınarın, yanı başında Çanakkale'de beraber savaştığımız Haleplilerin bugünkü torunlarına yardım etmesinden razı mısınız . Siz buna rıza veriyorsanız ne olursa olsun , kim ne derse desin gam değil. Yeter ki Rabbimiz ve milletimiz arkamızda olsun. 30 Mart'ta hayati tercih yapılacak. Ya Türkiye bu onurlu yolda yürüyecek ya da tekrar zayıf, iradesiz, vizyonsuz hükumetlerin elinde IMF önünde bekler olacak" diye konuştu.
Davutoğlu, daha sonra Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ve Çumra Belediye Başkanı adayı Mehmet Oğuz için Çumralılardan destek istedi.