Erdoğan, Tekirdağ mitinginden sonra helikopterle geldiği Silivri Atatürk Meydanı'nın yanındaki festival alanında partisince düzenlenen mitingde halka hitap etti.
"Çok özledik be Usta' diyor. Ben de çok özledim Silivri. Diyorum ki, 30 Mart'tan itibaren bu özlemi giderelim" diyerek konuşmasına başlayan Erdoğan, bugün Edirne'de olduklarını anımsattı.
Edirne'de önlerine bir pankart çıkarıldığını ve o pankartta, "Sen verdiğin sözü tutarsın, seni Silivri'ye bekliyoruz" yazdığını belirten Erdoğan, aslında bugün gündemlerinde olmadığı halde, o pankart üzerine Silivri'ye geldiklerini anlattı.
Başbakan Erdoğan, "Şu muhteşem Silivri, üç saat içerisinde bu tabloyu hazırladı. İlçe başkanıma teşekkür ediyorum. Yönetim kuruluna teşekkür ediyorum. Belediye başkanıma teşekkür ediyorum. Bütün meclis üyelerimize, il başkanıma, yönetim kuruluma, büyükşehir belediye başkanıma teşekkür ediyorum. Zira üç saatte AK Parti'nin böyle bir organizasyonu yapması taktire şayandır. İşte bu kadro devlet yönetir. Bu kadro Türkiye'yi yönetir. Bu kadro İstanbul'u yönetir. Bu kadro Silivri'yi yönetir" diye konuştu.
Vatandaşlarla bu yolda beraber yürüdüklerini ve beraber yürümeye devam edeceklerini dile getiren Erdoğan, Silivri'de bir beş yıl ara verdiklerini anlatarak, şunları kaydetti:
"Ne yapıldıysa beş yıldan öncesinde yapıldı. Şu beş yıl bir fetret devriydi. Maalesef CHP belediyesi buraya bir şey vermedi, veremedi ve Kadir Başkan, bu süre içerisinde yaklaşık 1,2 katrilyonluk yatırım yaptı sadece Silivri'ye ve köylerine. Eser siyaseti mi, yoksa ideoloji siyaseti mi? Hizmet siyaseti mi, yoksa ideoloji siyaseti mi? Bakınız, Silivri, doğalgazla ne zaman tanıştı? Bizimle tanıştı. İstanbul Büyükşehir Belediyemiz 45 günde Silivri'ye doğalgazı getirdi. Modern olmak, lafla olur mu Allah aşkına? İcraatla olur icraatla... İcraat bizim işimiz. CHP bol bol laf salatası yapıyor. Şu anda bu tabloyu gören bazı CHP'lilerin çok rahatsız olduğunu yolda gördüm. Çok çirkin yollara tevessül ediyorlar. 30 Mart akşamında sandıkta bunlara öyle bir demokrasi dersi verin ki, bir daha bellerini doğrultamasınlar. Çünkü bizim yolumuz sandıktan geçer."
- "Bu oyun 30 Mart'ta bozuluyor"
Başbakan Erdoğan, CHP'nin ve MHP'nin yolunun hakaretten geçtiğini ifade ederek, "Birilerinin yolu da Pensilvanya'dan geçer. Şimdi ne kaldı 11 gün... Bizim ablalarımız burada. Birilerinin ablaları varmış, bizim de ablalarımız var. Bizim ablalarımız burada... 11 gün kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Onların abileri varmış. Bizim abilerimiz de burada. 11 gün kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Çıkmışlar şunu söylüyorlar; 'AK Parti iktidarı yolsuzluk iktidarıdır'. Montajlar, dublajlar, bunlarda ne ararsanız var. Bunlarda takiye var, yani riyakarlık. Bunlarda yalan var. Bunlarda iftira var. Bunlarda fitne var. Bunlarda fesat var. Aileleri böldüler aileleri... Milleti parçaladılar. Ayrımcılığın daniskası bunlarda. Fakat bu oyun 30 Mart'ta bozuluyor. Kiminle? Sizinle sizinle..." diye konuştu.
İki yıl önce, 'Pensilvanya'daki zata', Türkçe Olimpiyatlarında haber gönderdiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Dedim ki; 'Ya çık gel, çık gel. Bak bu millet sizi özlüyor. Suçun yok, hiçbir şeyin yok, çık gel.' Niye gelmiyor? Vatan seversen gel. Bu milleti seversen gel. O milleti maalesef parçalamak için fitne fesat üretiyor ve inanç değerlerimizle adeta oynuyor. İşte 30 Mart bu oyunu bozmanın tarihi. 30 Mart'ta bunu başarmamız lazım. Yolsuzluğun olduğu bir ülkede siz, o ülkenin milli gelirini 230 milyar dolardan, bakın 79 senede 230 milyar dolara ulaştırmışlar, biz şurada 12 senede bunun üzerine ne ilave ettik, 590 milyar dolar ilave ettik. 820 milyar dolara ulaştırdık. Halep oradaysa arşın Silivri'de."
- "Bunlar yıkmak için gelmişler"
Başbakan Erdoğan, 79 senede Türkiye'de 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldığını, iktidarlarının ise 12 senede 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptığını belirterek, şöyle devam etti:
"Yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunları yapabilir mi? Bakınız, çok daha enteresanı, şu anda Türkiye Cumhuriyeti'nin IMF'ye borcu yok. Biz iktidarı kimden aldık? MHP'den aldık. Kimden aldık? Yavru CHP, DSP'den aldık. IMF'ye ne borç vardı? 23,5 milyar dolar. Geçtiğimiz 14 Mayıs'ta bunu sıfırladık mı? Sıfırladık. Şimdi IMF bizden borç istiyor. 5 milyar dolar borç vereceğiz. Milli bankamız Merkez Bankamız değil mi? Merkez Bankası'nı bu MHP bize ne kadarla devretti biliyor musunuz? 27,5 milyar dolar. Peki şimdi kasada ne var? 128 milyar dolar. Ya yolsuzlukların olduğu bir ülkede siz buraya gelebilir misiniz? Benim köylüm, çiftçi kardeşim, Ziraat Bankası'ndan krediyi yüzde kaç faizle alıyordun? Yüzde 59. Şimdi yüzde 5. Esnaf kardeşim Halk Bankası'ndan yüzde kaçla alıyordun. Yüzde 46. Şimdi yüzde 5. Bak nereden nereye geldik. Ah benim Silivrili kardeşim, enflasyon yüzde 30'du, şimdi yüzde 8. Aradaki fark senin cebinde kalıyor. Bunun adı nedir biliyor musunuz? İşte aşk budur, sevda budur. Biz size sevdalıyız ya... Biz size aşığız. Şu CHP birinci köprü yapıldı, karşı çıktı. İkinci köprü yapıldı, karşı çıktı. Şimdi üçüncü köprü, Yavuz Sultan Selim'i yapıyoruz, buna da karşı çıktılar. Ne diyor bunların büyükşehir adayı, köprüyü mü yıktıracakmış? Ya bunlar bir alem. Bunlar yapmak için gelmemişler zaten. Bunlar yıkmak için gelmişler."
(sürecek)