Afyonkarahisar'ın Başmakçı ilçesinde halka hitap eden Eroğlu, Türkiye'de muazzam bir yükseliş olunca IMF'ye olan borcun ödendiğini, devletin millete olan zorunlu tasarrufunu, key ödemelerini, AK Parti hükümetinin millete ödediğini belirterek, "Acaba Türkiye daha da ilerlerse ne olur korkusu içine düştüler. 'Türkiye'nin önünü nasıl keseriz' böyle oyunlar planlamaya kalktılar. Çünkü biz bir taraftan kasayı dolduruyoruz, bir taraftan borç ödüyoruz, bir taraftan da muhalefetin hayalinde ve rüyasında göremeyeceği muazzam yatırımlar gerçekleştiriyoruz" diye konuştu.
Eroğlu, '2003 yılında Başbakanımız hükümetin başına gelince bana şunu söyledi, 'Veysel hoca, İstanbul'da iş bitti, doğru DSİ'ye (Genel Müdür) gidiyorsun. Türkiye'nin bütün su meselesini, sulama, baraj göletlerini bitiriyorsun'. Bunun üzerine ben geldiğimde çok acı bir manzarayla karşılaştım' ifadelerini kullandı.
Geçmişte 3.5 yıl iktidarda kalan koalisyon hükümetinin bu süre zarfında DSİ gibi Türkiye'nin en büyük yatırımcı kurumunda tam 8 katrilyon lira harcadığını fakat ortada tesis olmadığını dile getiren Eroğlu, şöyle devam etti:
'3.5 yılda açtığı tesis sayısı sadece 9. Yani yılda ne kadar ediyor 3 tesis. Peki biz yılda kaç tesis açıyoruz? Şu anda DSİ'de 350 ile 400 tesis, fark bu. MHP'ye, CHP'ye gönül veren kardeşlerim geçmişte ülke nasıl soyuluyordu? Geçmişte Kandıra'da Arıklar barajı diye 32 metre yükseklikte bir gölet vardı sadece bu göleti 22 yılda bitirebilmişler. Biz daha geçenlerde Ağzıkara barajı ve onun sulamasıyla beraber 18 ayda bitirdik ne fiyata bitirdik biliyor musun? 4.5 milyon liraya sulaması dahil. Ey CHP, ey MHP, ey Kılıçdaroğlu, geçmişte bir ilacı, bir antibiyotiği 48 milyona, vatandaşa satıyordun şimdi kaç lira eczacıya sorun 8.5 lira. Ey halkçılar, ey milliyetçiler, kasayı siz boşalttınız. IMF önünde el pençe divan siz durdunuz ama biz bayrağımızı zirveye taşıdık IMF'ye restimizi çektik. Bölünmüş yolları kim yaptı? 17 bin 500 kilometre hatta her yerde diyorum, bütün yollar 'Afyon' kaymağı gibi olmuş, dedim herkes alkışladı. Şu anda Muğla'da CHP'li belediyeler var fakat bütün talepleri bana veriyorlar. Kılıçdaroğlu gelecek ona versenize dedim. 'O yapamaz ki' dedi. Bende şunu diyorum, ey Kılıçdaroğlu, ey Bahçeli kim gelirse gelsin Başmakçı'ya, Afyonkarahisar'a bir çivi dahi çakamaz, bir fidan dahi dikemez. Bunu yaparsak biz yaparız."
Bakan Eroğlu, 30 Mart yerel seçimlerinin mahalli seçimler olmaktan çıkarıldığını savunarak, şunları kaydetti:
"Diyorlar ki, 'Türkiye çok büyüyor, gelişiyor, büyük hedefleri var. Önünü keselim. Ukrayna gibi şöyle ortalığı karıştıralım. Türkiye gene bize muhtaç olsun. IMF'den gene borç dilensin'. Buna müsaade etmeyeceğiz. Onların bütün beklentileri 'Tayyip Erdoğan'ı bertaraf edelim. Nasıl olsa Menderes'i idam ettik, Özal'ı zehirledik' diyorlar. Menderes'i zehirlediniz, ruhu şad olsun, Özal'ı zehirlediniz, Allah rahmet eylesin, makamı cennettir. Ama bu millet, Recep Tayyip Erdoğan'ı yedirmeyecektir."