Bozdağ, İstanbul'a hareketinden önce, Ankara Esenboğa Havalimanı'nda, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
AİHM'in, Abdullah Öcalan ile ilgili verdiği kararın, Öcalan'ın yeniden yargılanıp yargılanmayacağı anlamına gelip gelmediğinin sorulması üzerine Bozdağ, kararın henüz tebliğ edilmediğini, tebliğ edildikten sonra kararı inceleyeceklerini söyledi.
Kararı, AİHM'in Büyük Dairesi'ne de götüreceklerini ifade eden Bozdağ, "Bu yeniden yargılama anlamına gelmez. Çünkü daha önce Türkiye bu defteri kapattı. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi de Türkiye'nin, AİHM'in bu doğrultuda verdiği kararın gereğini yerine getirdiğini tespit etti. Dolayısıyla bu defter kapanmıştır. Yeniden açılması söz konusu değildir" diye konuştu.
İdam cezasının kaldırılmasının, şartlı tahliye hakkı vermeyeceğini kaydeden Bozdağ, idam cezasının, Meclis onayınca infazı yapılan bir ceza olduğunu vurguladı.
Bozdağ, "Yani idam cezası, eski hukukumuzu bilenler bilirler ki infaz edilene kadar Meclis'te bekler, şartlı tahliyeden yararlanmaz. AİHM, zaten bu yöndeki iddiayı reddetmiş, bu konuda bir ihlalin olmadığını ifade etmiştir. Türkiye'nin lehine karar vermiştir" değerlendirmesinde bulundu.
Öcalan'ın tutukluluk koşullarının 2009'a kadar olan kısmıyla ilgili AİHM tarafından ihlal kararı verildiğinin anımsatılması üzerine Bozdağ, kararın içeriğini görmediğini, Türkiye'nin kararı Büyük Daire'ye götürme hakkı bulunduğunu ifade etti.
Kararı Büyük Daire'ye taşıdıktan sonra diğer hususlar ne ise gereğinin yapılacağını söyleyen Bozdağ, "Türkiye'nin bu konudaki mevzuatını değiştirme gibi bir düşüncesi yoktur. İnfaz sistemini değiştirmesi gibi bir düşüncesi yoktur. AİHM kararı ne olursa olsun, bizim kararımız bu yöndedir. Bunun değişmesi de söz konusu değildir" şeklinde konuştu.
Bir başka soru üzerine Bozdağ, AİHM kararının, yeni bir düzenleme yapmayı gerektirmediğini belirterek, yeni bir düzenleme yapmayı da düşünmediklerini bildirdi.
Abdullah Öcalan ile ilgili cezanın, aslında idam cezası olduğunu vurgulayan Bozdağ, şunları kaydetti:
"Esas ceza budur. İdam cezasının kaldırılmasından sonra ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına dönüştürülmüştür. Asıl ceza idam cezası. Dolayısıyla bunun da şartlı salıverilme hükümlerinden yararlanma imkanı bizim hukukumuzda zaten yok. AİHM de zaten verdiği kararda bu yönden yapılan itirazı reddetmiştir. Bu nedenle burada yeni bir düzenleme ihtiyacını görmüyoruz. Yeni bir düzenleme çalışması da görmüyoruz."