Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır'a gelen Bakan Işık, beraberinde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Oya Eronat, Mine Lök Beyaz, Süleyman Hamzaoğulları ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı Galip Ensarioğlu ile Çermik ilçesinde partisince düzenlenen mitinge katıldı.
Bakan Işık, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin her köşesinde iş ve aş olsun, insanlar mutlu olsun, insanlar geleceğe ümitle baksın diye gece gündüz demeden çalıştıklarını söyledi.
Bunu gerçekleştirmek için çok büyük adımlar attıklarını, çok büyük gelişmeler katettiklerini ifade eden Bakan Işık, ancak Diyarbakır'ın Türkiye'nın bu gelişmesinden arzu ettikleri kadar faydalanamadığını belirtti.
"Bunun en temel sebebini siz biliyorsunuz; huzurun, barışın olmadığı yerde iş olmuyor, aş olmuyor. Bunun yerine göç oluyor. Niye Çermik, Diyarbakır insanı göç etsin? Kendi ata yurdunda kazansın, ata yurdunda çalışsın, kendi yurdunda mutlu şekilde yaşasın. İnşallah bu barış sürecini, çözüm sürecini kalıcı bahara çevireceğiz ve Allah'ın izniyle Diyarbakır sadece Türkiye'nin değil bölgenin en önemli cazibe merkezlerinden biri olacak" diyen Bakan Işık, isteklerinin çözüm, barış ve kardeşlik sürecinin başarıya ulaşması ile bölgede ve ülkede bir daha kan ve gözyaşının olmaması, anaların ağlamaması olduğunu vurguladı.
- "Bu kumpas tutmadı, tutmayacak"
Bakan Işık, şöyle konuştu:
"Bu seçim artık Türkiye'de demokrasiye kurulan kumpaslara milletimizin vereceği en önemli tepkinin adresi, tarihi haline geldi. Bu ülkede sermaye vesayetini, askerin vesayetini, postmodern darbeyi gördük ama paralel vesayeti görmemiştik. 'Paralel' derken, hizmet hareketinin tabanındaki samimi kardeşlerimizi kastetmiyoruz, onlar bizim kardeşimizdir, onların samimiyetine güveniyoruz. Onlara da, 'Ne olur gözlerinizi açın, yukarıda, o tepedeki çetenin, paralel yapının Türkiye'ye kurduğu kumpası görün ve ona göre hareket edin' diyoruz. Şimdi diyorlar ki; 'biz eğitimle uğraşıyoruz'. Eğitimle uğraşan güya bu paralel yapının yargıyı ele geçirmedeki maksadı ne olabilir? Eğitimle uğraşan emniyeti neden ele geçirir? Eğitimle uğraşan TÜBİTAK'ı neden ele geçirmek istesin? Eğitimle uğraşan bu ülkenin Başbakanını neden dinlesin? Bakın bir ülkenin başbakanını ancak ve ancak gizli istihbarat örgütleri dinler. Yakın zamanda bir skandal ortaya çıkmıştı. Almanya Başbakanını Amerikan istihbarat teşkilatı dinlemiş, ülkeler arasında büyük bir kriz çıkmıştı. "Şimdi ben bu paralel yapıya soruyorum; bir Başbakan'ı ancak başka bir ülkenin istihbaratı dinlediğine göre sen hangi istihbarat örgütü adına çalışıyorsun, taşeronluğunu yapıyorsun?"
"Allah'ın izniyle bu kumpas tutmadı, tutmayacak. Bunlara 30 Mart'ta öyle bir şamar atacaksınız ki; felekleri şaşacak, bir daha kendilerine gelemeyecekler" ifadelerini kullanan Bakan Işık, şunları kaydetti:
"Bir de 'yolsuzluk var' diyorlar. Yol ile yolsuzluk bir arada olmaz. Yol varsa demek ki kaynak yola aktarılmıştır, yolsuzluk yoktur. Eğer yolsuzluk varsa siz yol yapmaya kaynak bulamazsınız. Türkiye 19 bin kilometre yolu yaptıysa, yolsuzluk yok, yol var demektir. Önceki hükümetler yolsuzluk yaptıkları için yol yapamadılar. Siz oyunun farkındasınız, siz Recep Tayyip Erdoğan'ın, AK Parti'nin ve Türkiye'nin başından götürülme projesinin farkındasınız. Biz de diyoruz ki; Allah göstermesin. Eğer Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan iktidardan gider, Türkiye'nin istikrarı bozulursa, sadece bozulan istikrar olmaz. Allah korusun, barış süreci de bozulur, kardeşliğimize de zarar gelir ve Türkiye o eski günlere tekrar dönebilir. Allah esirgesin. Bunun için AK Parti'ye vereceğiniz her oy kardeşliğe, barışa ve huzura vereceğiniz oy anlamına geliyor."
- "Recep Tayyip Erdoğan barışın Başbakan'ı oldu"
Bakan Eker ise 30 Mart'taki seçimin önemine değinerek, "Diyarbakır, barış, kardeşlik ve huzur istiyor. Diyarbakır sokaklarında molotof istemiyor. Diyarbakır esnafına zorla kepenklerin kapattırıldığı bir şehir olmak istemiyor. Çocukların ellerine el yapımı bombalar tutuşturuluyor. Buna 'dur' diyeceğiz, şehrin her noktasına hükmedeceğiz ki Diyarbakır huzur, istihdam ve barış bulsun" dedi.
"Bu bölgeyi 30 senedir kan gölüne çevirdiler, yanlış strateji ve politikalarla, adaletsizliklerle, köy yakmalarla annelerin gözyaşları sel oldu, evler, köyler yakıldı, yıkıldı. Türkiye 80 yılda hiçbir Başbakanın diyemediğini Başbakan Erdoğan dedi. Başbakan, 'bu memlekette Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Arap, Zaza ve Boşnak kim varsa kardeştir, biz itilaflarımızı barış içerisinde çözeceğiz, Türkiye'yi demokratikleştireceğiz' dedi. Recep Tayyip Erdoğan barışın Başbakan'ı oldu, ona tuzaklar kurdular, iftiralar attılar, ona kimselere yapmadıkları kadar ithamda bulundular" diyen Bakan Eker, hedefin ise çözüm sürecinin başarıya ulaşmaması olduğunu kaydetti.
- "Çeteler, komplocular, paralelciler Başbakan'a tuzak kurmaya çalışıyor"
Bakan Eker, şöyle dedi:
"Bunların arkasında Türkiye'nin huzurunun parçalanması isteği var. Bu çeteler, komplocular, parelelciler, bunların hepsi sayın Başbakan'a tuzak kurmaya çalışıyor. Hedefleri, Tükiye'de Kürtlere sağlanan demokratik hakların geri alınması, barışın bozulması, tekrar Türkiye'nin kan gölüne çevrilmesi. Bilin ki Başbakan Erdoğan'ın başında olduğu hükümet olmazsa siyasi istikrar bozulursa Allah korusun Türkiye tekrar 1990'lı yılların kanlı türbülansına geri gitme tehlikesiyle karşı karşıya kalır. CHP, MHP, öteki partiler ve alayı bizim icraatlarımıza da, çözüm sürecimize, demokratikleşme paketlerimize hep karşı durdular, karşı çıktılar. Paralelciler de karşı çıktılar Bakın MİT Müsteşarını almaya kalkıştılar niye? Çünkü Kürt meselesini çözen projenin içinde yer alıyor diye. Çözüm sürecinin mimarı sayın Başbakanımızdır. Şimdi 30 Mart sayın Başbakana sahip çıkma günüdür. AK parti ile Türkiye istikrar kazandı, bütün mazlum halkların, coğrafyanın gözü Türkiye'ye çevrildi. Çünkü Türkiye'nin Başbakan'ı zulme karşı çıktı ve zulme, 'one minuite' dedi. Türkiye'deki ve dünyanın neresinde olursa olsun her yerindeki darbelere de karşı çıktı. Bu ilkesel duruştur, demokrasiden yana tavırdır."
Bakan Eker, artık AK Parti'nin programının model olarak alındığını ifade ederek, "Bundan rahatsız olanlar, içeride ve dışarıda işbirliği yapmak, çeşitli komplolar kurmak suretiyle sayın Başbakanımızı itibarsızlaştırma çabasına girdiler ama yağma yok, biz bunlara fırsat vermeyeceğiz" diye konuştu.