Malezya'ya gitmeye çalışırken, Tayland'ın güneyinde yakalanan 78 erkek, 60 kadın ve 82 çocuk mülteci halen ülkenin güneyindeki göçmen gözaltı merkezinde bekletiliyor.
Yakalananların kimliklerinin tespiti amacıyla Türkiye'nin Bangkok Büyükelçiliği'nden Ahmet Akay ile Türk diplomatlarla Ankara'dan kalkan uçakla bölgeye gelen ve öğretmen olduğunu söyleyen Erkin Ezizi, mültecilerin tutulduğu merkezin olduğu Songkhla bölgesinde bulunuyor.
İki diplomatın, mültecilerin kimliklerinin tespiti için Taylandlı yetkililerle çalışmak üzere pazar gününe kadar bölgede kalacağı belirtildi. Bu arada Çinli yetkililerin de merkezi ziyaret ettiği bildirildi.
'Uygur Türkleri' olduğu tahmin edilen mültecilerin, Çin'in batısında çoğunluğu Müslüman olan Sincan bölgesine gönderilmesi söz konusu.
Taylandlı yetkililer, başkent Bangkok'daki Çinli diplomatların, yakalananların geldikleri yere gönderilmesi gerektiği konusunda açıklamalar yaptığını doğruladı.
Bu arada Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (UNHCR) yakalananlara ulaşmak istediği belirtildi.
UNHCR'den Vivian Tan, grubun bir süreliğine Tayland'da kalması için yetkililerle birlikte çalıştıklarını kaydederek, grubun herhangi bir yere gönderilmeden önce durum değerlendirmesi yapma şansına sahip olma konusunda emin olmak istediklerini ifade etti. Vivian Tan, 'UNHCR olarak, Taylandlı yetkililer ve uluslararası toplum ile grubun uluslararası koruma veya uzun dönemli bir çözüm ihtimallerini tartışacağız' dedi.
Taylandlı yetkililerin, ilk etapta kadınlarla çocukları başka bir merkeze yerleştirmek istediği ancak gruptaki erkeklerin bunu kabul etmediği kaydedilmişti.
Mülteciler için çalışan ancak adının gizli tutulmasını isteyen bir kaynak, mültecilerin Çin'in Sincan bölgesinden Uygurlar olabileceğini ileri sürerken, bunun kesinleşmesi durumunda diplomatik bazı sorunların çıkabileceğini söylemişti.
- Mülteciler, Çin'e geri gönderilmemeli
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Sunai Phasuk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mültecilerin Sincan'a gönderilme konusunda zorlanmaması gerektiğini belirtti. Sunai Phasuk, Çin hükümetinin Uygur Türklerine yönelik geçmişten bu yana kötü davrandığına işaret etti.
Örgüt, Çin'den Güneydoğu Asya ülkelerine kaçışının yaygın bir durum olduğuna, mültecilerin de Çin'e gönderilmesi halinde birçok zorlukla karşılaşabileceğine dikkat çekildi.
Kamboçya, 2009 yılında yakalanan 20 Uygur Türküne, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin girişimlerine rağmen Çin'e dönmeleri konusunda baskı yapmıştı. Malezya ise 31 Aralık 2012'de insan hakları örgütlerinin kınamalarına rağmen 6 Uygur Türkünü sınırdışı etmişti.
Örgüt, Çin'in, etnik gruplar üzerinde "kültürel baskı, ayrımcılık ve dini baskılar" gibi zorlamaları, "terörizm, ayrılıkçı hareketler ve dini aşırılıklar" adına haklı gösterdiğini, Pekin yönetiminin Uygur Türklerinin pasaport edinme haklarını engelleme gibi birçok sıkıntı çıkardığını belirtti.