Acil Tıp Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneğince, acil sağlık hizmetleri alanında başarılı çalışmaları teşvik için bu yıl ilk kez düzenlenen "Altın Ambulans" yarışmasına, "Doğum hastasına müdahale" hikayesiyle katıldığı ortaya çıkan İsmail Öztürk için meslektaşları ve Çanlı hemşehrileri oy kullandı.
Toplam 8 kategori için 25 bin 115 oy kullanılan yarışmada, acil tıp teknisyenleri kategorisinden yarışmaya katılan Öztürk için 2 bin 976 oy kullanıldı. Yarışmada, Öztürk'ün birinci olduğunu öğrenen yakınları ve meslektaşları ise buruk bir sevinç yaşadı.
Meslektaşları ve sevenlerinin oylarıyla birinci olan Öztürk'ün ödülünü, 22-28 Mart Acil Tıp Teknisyenleri ve Teknikeri Haftasında yakınlarının alacağı öğrenilirken, ödüle layık görülen arkadaşlarını unutamayan Şemdinli 112 Sağlık Hİzmetleri İstasyonundaki meslektaşları ise Öztürk'ün fotoğrafını istasyona asarak vefa örneği gösterdi.
Ansızın aralarından ayrılan arkadaşlarının ödüle layık görülmesinden büyük onur duyduklarını belirten meslektaşları, Öztürk'ün zor koşullarda özveriyle görev yaptığını belirterek, birlikte çalışma fırsatı buldukları Öztürk'ü hiçbir zaman unutmayacaklarını ifade etti.
Acil Tıp Teknisyeni Yonca Güller, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Öztürk'ün işini çok sevdiğini ve büyük bir heyecanla yaptığını bildirerek, Öztürk'ün "Altın Ambulans" ödülü almasından büyük onur duyduklarını söyledi.
Güller, Şemdinli'de zor şartlar altında görev yapan meslektaşının, gittiği bir doğum vakasında tek başına bir bebeği dünyaya getirmesinin unutulmayacak bir hikaye olduğuna değinerek, şöyle konuştu:
"Bu hikayeyi yazabilmiş olması bizi çok onurlandırdı. Onun adına oy kullanan ve onu ödüle layık gören herkese çok teşekkür ediyoruz. Bizi izlediğini ve gördüğünü düşünüyoruz. Bu ödüllü aldığını gördüğüne de inanıyoruz. Buradan ailesine ve eşine, tüm Şemdinli'deki ekip adına başsağlığı, Allah'tan sabır diliyoruz. Tabii ki böyle bir acının tarifi kesinlikle olmayacaktır ama bundan sonra anne ve babasının bir evlatları da bizleriz. Onları her zaman arayacağız onlar da bizi her zaman arayabilir. Arkadaşımızı kesinlikle unutmayacağız. Zaten, bu ödül de bunu perçinlemiş oldu. Arkadaşımızın her zaman anabileceğimiz bir ödülü oldu. Ayrıca her zaman gözümüzün önünde olsun diye onun bir fotoğrafını da istasyona astık. Onu çok seviyoruz, mekanı cennet olsun."
Öztürk'ün meslektaşlarından Fatime Şahin ise Öztürk'ü tanıdıkları için çok mutlu olduklarını ve ödül almasından büyük mutluluk ve gurur duyduklarını dile getirdi.
-"Bebeği yeleğine sararak hastaneye ulaştırmış"
Yarışmaya, ölümünden birkaç gün önce Şemdinli'nin Aktütün köyünde zorlu doğa şartlarında ulaştıkları fakir bir kadına ambulansta doğum yaptırıp, bebeği kendi yeleğine sararak hastaneye ulaştırma hikayesini gönderen Öztürk ise hikayesini şöyle anlatmıştı:
"Zorlu doğa şartları altında ve yoksulluğun etkisi altında gelen bebek. Sabah gün ağarır ve saat 6 civarında çalan bir telefon. Hakkari Şemdinli'ye bağlı Aktütün köyünden gelen bir telefon ve doğum vakası. Acil olarak ambulansla çıkış yapıyoruz. Yoğun kardan dolayı köy yolları kapalı olduğu için hasta ya da hasta yakınlarına telefon ile ulaşmaya çalıştık. Hasta yakınlarına telefonla ulaştıktan sonra bir araçlarının olup olmadığını sorduk. 'Çok zor durumdayız hocam, arabamız nereden olsun?' cevabını alınca yıkıldık resmen. Bunun üzerine köy muhtarını arayarak bizlere yardımcı olmalarını istedik. Köyden bir araçla hastayı bize doğru yola çıkarmalarını sağladık. Amaç, bir an önce hastaya ulaşmaktı. Yaklaşık 2 saat sonra hastaya ulaştık ve ilk yaptığım muayenesinde doğumun gerçekleşebileceğini gördüm. Hemen ambulansa alarak, hızla hastaneye dönmeye başladık. Bir saatlik yolumuz kalmışken annenin sancıları arttı ve doğum başladı. Ambulansı durdurarak bebeği sağ salim dünyaya getirdim. Fakat hastanın maddi durumu kötü olduğu için bebeği sarabileceğim bir bez dahi yoktu. Bunun üzerine üzerimdeki 112 Acil Servis yeleğimi çıkarıp, bebeği ona sarmak zorunda kaldım. Gerekli müdahaleyi anne ve bebeğe yaptıktan sonra yola devam ettik. Bir an önce hastaneye varıp anne ve bebeği uzman hekimlere kontrol ettirmek istiyordum. Çünkü önemli olan ve ciddi olan bir sorun vardı. Bebeğin anne ve babası birinci derece akrabaydı. Hastaneye vardığımızda yapılan ilk muayene ve tetkikler sonucu anne ve bebeğin sağlığının iyi olduğunu öğrendik. Mutlu, huzurlu ve içimiz buruk bir halde istasyona dönüş yaptık."