Dolar

34,8744

Euro

36,7427

Altın

3.038,47

Bist

10.139,77

- İntegral Menkul Değerler Araştırma Müdürü Candır:

- İntegral Menkul Değerler Araştırma Müdürü Candır:

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-03-15 10:02:11

- İntegral Menkul Değerler Araştırma Müdürü Candır:
ERDAL ÇELİKEL - İntegral Menkul Değerler Araştırma Müdürü Egemen Candır, taksitli alışveriş harcamalarındaki düşüşün büyümeye etkisine ilişkin, "Tüketici, düzenlemenin yürürlüğe girmesinin ardından daha önce hep taksitli yaptığı küçük harcamaları taksitsiz olarak yine yapıyor. Bu da iç tüketimin durumdan negatif etkilense de büyük darbe yemeyeceğine, tüketicilerin büyük harcamaları az taksitli olsa da yine yapabileceğine işaret ediyor" değerlendirmesinde bulundu.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, bankaların 28 Şubat itibarıyla toplam kredi kartı alacak tutarı kredi kartı sınırlamasının yürürlüğe girdiği bir aylık dönemde (31 Ocak-28 Şubat 2014) yüzde 4 azalarak 84,1 milyar liradan 81 milyar liraya geriledi.

Söz konusu dönemde bankaların taksitli kredi kartı alacakları yüzde 8 azalarak 44 milyar liraya inerken, taksitsiz kart alacakları ise yüzde 2 artarak 37 milyar liraya yükseldi.

Taksitli kart borçlarının toplam kredi kartı içindeki payı 31 Ocak itibarıyla yüzde 57 iken söz konusu oran 28 Şubat itibarıyla yüzde 54,3'e düştü. Aynı dönemde taksitsiz kart borçlarının toplam kredi kartı borcu içindeki payı da yüzde 43'ten yüzde 46'ya çıktı.

- "Büyüme büyük darbe yemez"

Taksitli harcamalardaki azalmanın iç tüketime ve dolayısıyla büyümeye etkisine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan İntegral Menkul Değerler Araştırma Müdürü Egemen Candır, BDDK düzenlemeleri sonrası taksitsiz kredi kartı harcamalarının taksitlileri karşılama oranının 2011-2013 arasında yüzde 30-70 arasında hareket ettiğini, 2013'te taksitli harcamaların artması ile bu bandın 10-30 arasına indiğini dile getirdi.

Tüketicinin, geçen yılın kasım ayından bu yana yıllardır alıştığı taksitli harcama eğiliminden taksitsiz harcama eğilimine geçtiğini anlatan Candır, "Tüketici, düzenlemenin yürürlüğe girmesinin ardından daha önce hep taksitli yaptığı küçük harcamaları taksitsiz olarak yine yapıyor. Bu da iç tüketimin durumdan negatif etkilense de büyük darbe yemeyeceğine, tüketicilerin büyük harcamaları az taksitli olsa da yine yapabileceğine işaret ediyor" diye konuştu.

BDDK'nın düzenlemelerinin kredi kartı harcamalarını ciddi oranlarda daraltacak olmasına karşın tüketicinin kredi çekmek gibi alternatif yollara yönelebileceğini kaydeden Candır, "bu durumun, büyümenin negatif etkilenmesine izin verse de aşırı bir zayıflık görülmesinin beklenmemesine neden olabileceğini" söyledi.

- "Tüketici mevcut sınırlamalara alışınca taksitli harcamalardaki büyüme devam eder"

Kredi kartına taksit sınırlandırmasının taksitli kredi kartı harcamalarına da değinen Candır, BDDK'nın düzenlemelerinin aylık bazda etkisine bakarken dönemlik değişimlerin de gözardı edilmemesi gerektiğini söyledi.

Taksitli kredi kartı harcamalarında ciddi bir daralma yaşanmasına karşın bunun 8 ay öncesinden beri mevcut bir durum olduğunu anlatan Candır, "BDDK düzenlemeleri, daralmanın ivme kazanmasına yol açsa da kredi kartı harcamaları 2013 Şubat ayına göre yüzde 10 artmış durumda. Bu da harcama trendinin negatif bölgeye girse dahi orada kalmayabileceğini gösteriyor. Yılın geri kalanında doğal olarak taksitli kredi kartı harcamaları geçtiğimiz yıllara göre daha dar olacaktır ama tüketici mevcut sınırlamalara alıştıktan sonra aylık bazda yüzde 0,30-0,50 taksitli harcama büyümesinin devam edebileceğini öngörebiliriz" dedi.

- "Taksit sayısı harcama tutarına oranlanabilir"

Taksit sınırlandırması konusunda bankaların yanı sıra reel sektörün de düzenlemenin yeniden gözden geçirilmesi talebi olduğunun hatırlatılması üzerine Candır, taksit sınırlandırılmasının nedeninin son dönemlerde en küçük harcamayı bile taksitlendiren tüketicinin gelir-harcama dengesinden uzaklaşmaya başlaması olduğunu belirtti.

Benzer bir durumun ABD'deki mortgage krizine kadar geçen dönemde görüldüğünü ve insanların gelirlerinin çok üzerinde fakat çok uzun vadelerde ev harcaması yapmalarının küresel bir finansal krizi başlattığını ifade eden Candır, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu bağlamda, kredi dengelerinin sıkılaştırılması Türkiye için olumlu bir hamledir. Özellikle iç ve dış gerginliklerin etkili olabildiği bir ortamda, gelir yollarında daralmalar, tüketicilerin kredi borcu altında ezilmelerine neden olabilir. Böyle bir risk mevcut iken ve yıllık bazda yüzde 40 gibi aşırı oranda görülen kredi büyümesi ekonomiye zararlıdır. Eğer bu konuda bir düzenleme yapılması düşünülürse, taksit sayısının harcama meblağına oranlaması ile ilgili bir düzenleme yapılabilir. Diğer bir deyişle, belirli bir meblağın altındaki harcamalarda veya şu anda olduğu gibi belirli ürünlerde taksitlendirme yapılmayarak tüketicinin harcama bilincine sahip olması desteklenebilir. Beyaz eşya gibi büyük meblağların harcamalarında ise mevcut taksit sınırı esnetilebilir."

Haber Ara