Ukrayna'dan tek taraflı bağımsızlık ilan eden Kırım'da 16 Mart Pazar günü yapılacak referandum, yarımadadaki Tatarlar için ayrı bir sınav olarak yorumlanıyor.
Ülkedeki Tatarlar, bağımsızlık ve Rusya'ya bağlanmayla ilgili referandumu boykot edeceğini açıkladı ancak Rusya, Kırım Parlamentosu'nda kabul edilen Tatarcanın resmi diller arasına girmesi, yönetimde söz hakkı, Tatarca eğitim yapan ilk, orta ve yüksek okulların kurulması gibi hakların, Moskova yönetimine bağlanma durumunda da geçerli olacağını bildirdi. Ancak Tatarların geçmişte, Rusların politikaları nedeniyle yaşadıkları belirtilen vaatlerin kolay kabul edilmeyeceği vurgulanıyor.
Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkan Yardımcısı Namık Kemal Bayar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırım Parlamentosu'nun Tatarlara verdiği vaatlerin hiçbir şekilde geçerli olmayacağını savundu.
Bayar, "Bunların uygulanmayacağını biz çok iyi biliyoruz. Kırım Tatarlarını referanduma dahil etmeye çalışanlar, bir gün içinde verdikleri ayrıcalıkları geri alacaklar" diye konuştu.
Rusya'nın ve Kırım'daki Rus yanlısı mevcut parlamentonun Kırım Türklerini yanlarına çekmeye çalıştığına işaret eden Bayar, şöyle devam etti:
"Hem diasporada hem Kırım içinde buna yönelik ciddi çalışmaları var. Çünkü referandumun dünya kamuoyuna haklı gösterilebilmesi veya Rusya'nın Kırımı işgaline bir gerekçe oluşturabilmesi için Kırım tatarlarının da o referanduma katılması gerekliliği ortada. Öte yandan 2010 yılındaki seçimlere katılım oranlarına dikkat edildiğinde, Kırım Tatarlarının ve Kırımdaki Ukraynalıların seçimleri boykot etmesi halinde büyük ihtimalle katılımın yüzde 50'nin altında olabileceği yönünde bir varsayımları var. Rusya, bu varsayımın gerçekleşmesi ihtimalinin önüne geçmeye çalışıyor."
Bayar, Kırım Tatarları'nın sözkonusu parlamento kararlarının hukuka aykırı olduğunu ilan ettiğini hatırlatarak, "Ortada siyasi bir oyun söz konusu. Kırım Tatarları, Sovyetler dönemindeki milli mücadelesinin bir benzerini devam ettirmek durumunda kalacak" değerlendirmesinde bulundu.
Bayar ayrıca Kırım Tatarlarının nihai hedefinin Kırım yarımadasının özerk bir cumhuriyet olarak Ukrayna toprakları içerisinde yer alması olduğunu vurguladı.
- Rusya'nın hedefi: "Kırım'da demografik üstünlük"
Dış politika uzmanı Dr. Sevinç Özcan, Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov'un referanduma katılmayacaklarını açıklayan Kırım Tatarları'nı ikna etmeye çalıştığını belirterek, Minnihanov'un Kırım Tatarlarına "Kazan Tatarları olarak biz Rusya içerisinde rahat bir yaşam sürüyoruz. Siz de Rusya'ya katılırsanız bizim gibi birtakım haklara sahip olursunuz" telkinlerde bulunduğunu ileri sürdü.
Kırım Tatarlarının yarımadanın yerlisi olduğuna dikkati çeken Özcan, Rusya'nın da bunun farkında olduğunu ve Tatarları karşısına alarak politika yapmak istemediğini söyledi.
Sevinç ayrıca "Rusya, Kırım'da demografik açıdan üstünlüğü elde ederek kendi yaptığının meşruiyetini artırmaya çalışıyor" ifadesini kullandı.
- "Kırım Tatarları'nın Rusya'ya karşı bir güven sorunu var"
Orta Doğu Teknik Ünivesitesi (ODTÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Tanrısever, Kırım krizinde sorulması gerekenin "Kırım, Rusya'ya mı yoksa Ukrayna'ya mı ait" sorusu olduğu söyledi.
Kırım'da 16 Mart'da yapılacak referandumun bütün Ukrayna genelinde yapılması gerektiğine değinen Tanrısever, "Kırım başka ülkeye katılabilir" kararı alınabilmesi için bunun şart olduğunu dile getirdi.
Tanrısever, 16 Mart'da çıkacak kararın uluslararası toplum tarafından tanımayacağını belirterek, "Uluslararası hukuka uygun olmayan bir şekilde Kırım Tatarları'nın hak kazanması kadar absürd bir şey olamaz. Kırım Parlamentosu'nun yaptığı düzenlemeler, uluslararası hukuka uymadığı için meşruiyeti yoktur" diye konuştu.
Tanrısever, "Rusya, Kırım yarımadasının bağımsızlığını gündeme getirerek, Kırım Tatarlarının tarafsız kalmasını sağlamaya çalışıyor. Bu, uzun vadede Kırım Tatarları için itibar edilebilecek bir durum değil. Kırım Tatarları her zaman Kiev ile daha iyi ilişkiler kurdu ancak Rusya'ya karşı bir güven sorunları var" dedi.
Kırım Tatarları'nın Kırım'da uluslararası meşruiyetten yoksun bir yapılanmaya çekilmesinin onları ancak zayıflatacak bir durum olacağını vurgulayan Tanrısever, Kırım Türklerinin eski Sovyet lider Joseph Stalin döneminde çok mağdur olduklarını hatırlattı. Tanrısever, Kırım Tatarlarının bu sorunun dışında durmasının kendileri için daha faydalı olacağı görüşünde olduğunu kaydetti.