Bakan Çelik, bir endüstriyel yapı marketin açılışında yaptığı konuşmada, işletmenin şehre hayırlı olmasını diledi. Çelik, bu tür işletmelerin ekonomik gelişmesinin Türkiye'nin demokrasi tarihi ile birebir örtüştüğünü belirterek, "Ne zaman ki ülkemizin demokratikleşmesi konusunda, ülkemiz insanın önünü açılması konusunda ülke ilerleme kaydetti o zaman Anadolu insanı, emeği ile bu işletmeleri küçük birer sıradan işletme olmaktan çıkarıp, büyük birer oyuncuya dönüştürmeyi başardı" dedi.
Bunun temelinde devlet merkezli anlayıştan vatandaş merkezli bir anlayışa geçilmesinin var olduğunu anlatan Çelik, şunları kaydetti:
"Vatandaş bir devlet sistemi içerisinde ne kadar merkeze alınırsa, vatandaş bir devletin içerisinde ne kadar aktör, özne haline gelirse o ülkenin öz güveni artar. Öz güven müteşebbis için birebir gerekli bir kavramdır. Öz güvenin olmadığı yerde müteşebbisin başarısı düşünülemez. Önemli olan o ülkenin siyasi, ekonomik ikliminin müteşebbise öz güven verecek şekilde donatılmasıdır. Geçmiş zamanlarda sermayenin üzerinde müteşebbisler arasında devlet eliyle ideolojik ayrımcılık oluşturulması, ülke kaynaklarının heba edilmesine yol açtığı gibi müteşebbislerin öz güvenlerini kıran, onların hak ettikleri değerlere ulaşmalarını engelleyen sonuçlar doğurmuştur. Ama ne zaman ki devlet merkezli bir anlayıştan vatandaş merkezli anlayışa geçilmiştir, ne zaman ki bürokratik cumhuriyetten ülke demokratik cumhuriyete doğru evrilmiştir, o zaman vatandaşın daha çok özne olduğu, müteşebbisin daha çok merkeze geldiği bir anlayış yükselmiştir ve neticede bu ülke ekonomisine doğrudan katkıda bulunmuştur. Geçmişin küçük oyuncuları bugün büyük işler yaratan, bölgelerinde büyük oyuncular haline gelen büyük yapılara dönüşmeye başlamıştır. İşin esası budur. Bir ülkede demokrasi yoksa oradaki müteşebbislerin o ülke için katma değer üreten oyuncular olması mümkün değildir."
Demokrasinin o ülkenin müteşebbisinin, vatandaşının önünün açılması için toprağa atılan tohum gibi olduğunu vurgulayan Çelik, "Demokrasinin olmadığı yerde ekonominin büyümesi, ekonominin dünya sistemine entegre olarak iyi oyuncular üretmesi mümkün olmuyor. Bu ikisi bir araya geldiği zaman da dış dünyada itibarınız artıyor, dış politikada önemli bir oyucu haline geliyorsunuz" dedi.
Sağlam bir demokrasinin, güçlü ekonomi ve dış dünyada itibarı artan bir dış politika, devletten önce vatandaş merkezli bir anlayışla mümkün olacağını ifade eden Bakan Çelik, şöyle devam etti:
"Yani devletin bu değerleri üretebilmesi için vatandaşın merkeze alındığı bir sistemin meydana gelmesi gerekir. Bu işletmelerin ekonomik tarihi ülkenin demokrasi tarihiyle de birebir özdeş. Bu bakımdan MÜSİAD'ın da çok önem bir rolü olduğunu kaydetmek gerekir. Çünkü MÜSİAD da geçmişte öz güveni kırılmış, bir kenara itilmiş müteşebbislerin bir çatı altında toplanmasını sağlayarak onların hem bölgesel, hem şehirler, hem ülkeler düzeyinde ve son yıllarda küresel düzeyde itibarlı ve etkili oyuncular olmasını sağlayacak girişimlerde bulunmuş, bunları bir çatı altında toplayarak bu öz güven merkezli anlayışın yerleşmesine katkıda bulunmuştur. Dolayısıyla bugün burada bir tek bir işletmeyi açıyor gibi gözükebiliriz ama tek tek bu işletmelerin tarihi ülkemizin demokrasi tarihi ile ülkemizde öz güvenin öne çıkması ile küçük müteşebbislerin nasıl önemli oyunculara, aktörlere dönüşebileceğinin tarihi ile ülkemizin ekonomik gelişmesini tarihi ile birebir özdeştir. O nedenle bu işletmelerin sayısını artmasını diliyorum."
Adana Valisi Hüseyin Avni Coş ise kente hizmet edecek güzel bir işletmenin açılışını yaptıklarını belirterek işletmenin hayırlı olmasını diledi. Adana'nın hizmet ve ticaret sektöründe tarihten bu yana süregelen bölgesel merkez olma konumunun daha da güçlenmesini istediklerini anlatan Vali Coş, bu kapsamda hükümetin talimatları doğrultusunda çalıştıklarını kaydetti.
Bakan Çelik ve beraberindekiler daha sonra açılışı yapılan işletmeyi gezdi.