Koç, partisinin Samsun İl Teşkilatı'nda partililerle bir araya geldi. Koç, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, seçimlere iki hafta kala Türkiye'nin karanlık bir sürecin içine çekilmek istendiğini savundu.
Berkin Elvan'ın 269 gün yaşama tutunmak için direndikten sonra hayatını kaybettiğini hatırlatan Koç, şunları söyledi:
"Milyonlarca ortak yürek bu küçücük, günahsız yavruyu ebediyete uğurladı. Hemen akabinde 22 yaşındaki bir başka canımız, evladımız Burak Can, karanlık, ne idüğü belirsiz kirli ellerden çıkan bir kahpe kurşunla yaşamını yitirdi. Onu da Giresun'da ebediyete uğurluyoruz. Yine bir polisimiz rahatsızlığı dolayısıyla gazdan etkilenerek bu süreçte şehit oldu. Üç evladımıza da Allah'tan rahmet diliyorum. Bizler bu karanlık tezgahları yaşayan bir nesilden geliyoruz. Bizler bu kirli ellerin Türkiye'yi nasıl karıştırdığını bizzat yaşayarak gören bir dönemden geliyoruz."
"Aynı silahın sabah bir devrimciyi, akşam bir ülkücü kardeşimizi öldürdüğü günlerden geliyoruz" diyen Koç, "Acılar çekerek geldik. Bugün Türkiye'de kirli siyasetin aracı olarak maalesef yine bu tezgahlar, provokasyonlar sokaklara dökülmeye başladı. Tüm milletimize bir çağrıda bulunmak istiyorum, itidalinizi kaybetmeyin, sağduyunuzu kaybetmeyin, yaşadıklarımızdan ders çıkartacak kadar olgunlaşmış bir toplumuz düşüncesindeyim. Hiç kimsenin kirli emellerine hiçbir evladımızı bundan sonra kurban vermeyelim" ifadelerini kullandı.
Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Nefret dilini asla kullanmamalıyız. Siyasi eleştirilerimizi sınırlar içerisinde tutmalıyız. Farklı düşünenlere 'sizden, bizden' ayrımı yapmamalıyız. Şiddete davet eden her şeye kulak tıkamak zorundayız. Hepimiz birlikte güçlüyüz, hepimiz biriz, kardeşiz. Özünde hepimiz aynıyız. Bizleri ayrıştıran, 'bizden sizden' diye sınıflandıranlar bilin ki kendi kirli görüntülerini saklamak için, gizlemek için bu çabanın içine giriyorlar."
- Canikli'yi eleştirdi
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli'yi eleştiren Koç, şunları kaydetti:
"CHP'nin sayın Genel Başkanı'na, rahmetli evladımız Burak Can'ın kirli karanlık eller tarafından öldürülmesinden sonra söylediği söz affedilir bir söz değildir. Sayın Canikli sen değil misin telefon konuşmalarında yukarıdaki hırsızların suçlarının örtülmesi için devletin nasıl soyulduğunun belgelenmemesi için Sayıştay raporlarının üstünün örtülmesi, Meclis'e gelmemesi için konuşmalar yapan. Sen hırsızları koruyan bir kişisin. Sen yolsuzlukların üzerinin örtülmesi için çaba sarf eden bir siyasetçisin. Şimdi de provokatörlüğe soyundun. Allah seni ıslah etsin. Herkes akıllı olsun, haddini bilsin. Canikli'nin ifadesi kastını aşan, ayıplanacak, bir siyasetçiye yakışmayacak bir ifadedir. Karanlık, her türlü provokasyona açık, kirli ellerin değişik amaçlarla Türkiye'yi karıştırma riskinin yüksek olduğu günlerden geçiyoruz."
- "Dini gruplar da inanç temelinde dayanışma içinde bulunabilirler"
Haluk Koç, bir gazetecinin "Hükümet kanadının, CHP ve MHP'nin cemaatle işbirliği içinde olduğu yönünde eleştirilerine nasıl yanıt verirsiniz" sorusu üzerine, şunları kaydetti:
"Başbakan toplumun her kesimine karşı çok ağır ifadeler kullanarak saldırıyor, ötekileştiriyor. CHP olarak çok açıklıkla söylüyorum, dini gruplar da inanç temelinde dayanışma içinde bulunabilirler. Bu 1800'lerin başından itibaren İslam coğrafyasında görülen bir gerçektir. CHP olarak bizim konumumuz açık ve nettir. Bizim için hiç kimse ötekisi değil, kapının dışındaki değil. Tüm yurttaşlarımız eşit hak ve hukuku paylaşan eşit yurttaşlardır. Biz demokrasiyi tüm kurum ve kurallarıyla yerleştirmek istiyoruz. Kişiye özel hukuk, kişiye özel düzenleme... Bunlar yok bizim kitabımızda. Bu gruplar tabi ki birlikte dayanışma içerisinde bulunabilirler ama devletin düzeni bu taleplerin dışında tutulduğu sürece herkes saygıdeğerdir.
Herkes birinci sınıf eşit yurttaştır bizim gözümüzde. Şimdi bu işbirliği böyle bir olayın belgesi mi var? Türkiye'de herkes inanç özgürlüğü istiyor. Kişisel hak ve özgürlüklerin bir zümre tarafından, bir muktedir tarafından baskı altına alınmamasını istiyor. Türkiye'de insanlar demokrasi istiyor. Buna herkes dahil. Onun için CHP de tüm topluma, toplumun tüm kesimlerine bu vaadi veriyor; kurallı, kurumları çalışan, tam bağımsız yargısıyla, hakim teminatıyla hukuk devleti içselleştirilmiş bir Türkiye. CHP'nin mücadelesi bu. Onun için CHP için herkes oy alınabilecek bir hedeftir, herkes."