ERÜ Tıp Fakültesi, İl Sağlık Müdürlüğü ve Kayseri Tabip Odası tarafından 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Sabancı Kültür Merkezi'nde program düzenlendi.
Prof. Dr. Güven, burada yaptığı konuşmada, sağlık çalışanlarının son dönemde şiddete maruz kaldığını söyledi.
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin azaltılması için farkındalık oluşturulması gerektiğini dile getiren Güven, şöyle devam etti:
"İnsanlar, bedeni üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi olduğu için tarih boyunca hekimlere hem saygı göstermiş hem de en mahrem sırlarına vakıf oldukları için içten içe kızmışlardır. Saygının ön planda olduğu dönemlerde baş tacı olan hekimler, saygı azalıp kızgınlık nefrete dönüştüğünde ise katledilecek kadar ileri gidilmiştir. Günümüzde hekimin kolay ulaşılabilir hale gelmesi, sosyo-kültürel değişim, giderek çoğalan fakültelerden yetişen yetersiz hekimler gibi faktörler, hekime duyulan saygıyı azaltmıştır. Bunun yerine sanki kişi bedeni üzerinde zorla tasarrufta bulunuyormuş gibi nefret edilmeye başlanmıştır. Hastasının hayatını kurtaran hekim, 'tırnağımı kaybettirdin' diye dava edilir olmuştur. Bunun sonucu olarak tüm dünyada hekimliğin temel felsefesi olan 'önce zarar verme' karinesinin yerini, 'önce zarar görme' anlayışı almaya başlamıştır. Artık hekimler defansif tıbba yönelmektedir. Bugün hasta ile en az muhatap olan, dava edilme, şiddet görme ihtimali en az olan bölümler daha fazla tercih edilmektedir. Bir çok ülkede vatandaşlar hekim olmak istemediklerinden sağlık hizmeti, yabancılar tarafından verilmeye başlanmıştır."
- "Bugün herkesten rica ediyoruz, şiir yazmasın kimse bize"
Sağlık çalışanlarının diğer meslek gruplarından daha az ilgi gördüğünü savunan Güven, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ülkemizde de giderek hekimlik mesleği değersizleşmektedir. İnsanlar, sağlığına hizmet veren hekime, arabasına bakan servise, televizyonunu tamir eden ustaya veya parasıyla alışveriş yaptığı mağaza görevlisine verdiği kadar değer vermemektedir. En ufak bir iş için insanlara teşekkür edenler, hekime bir teşekkürü çok görmektedir. Bunda elbet bizim de katkımız vardır. Gazetelere, internet sayfalarına manşet olmayı bile beceremiyoruz. Bir gün affedilmez büyük hatalara manşet oluyoruz, 'Doktor hastasını öldürdü'. Evet, tüm ölen hastaları önceden tanıyoruz, aramızda kan davası var ve bunların elimize düşmesini bekleyip, öldürmüşüzdür. Çünkü biz vicdansız insanlarız. Ertesi gün büyük başarılarımız manşeti süsler. 5 bininci kez kansere çare bulan Türk doktor olmuşuzdur. Hiç normal günümüz yoktur. Ya yanlış yaparız ya da mucizelere imza atarız. Hatalarımızın üzerini örttüğü söylenen toprak, sıklıkla bizim üzerimizi örtmeye başlamıştır. Çoğu zaman hakaretler döşenir, nadiren ise bir teşekkür ilanı. Bugün herkesten rica ediyoruz, şiir yazmasın kimse bize. Lütfen bir bayram müjdesi de vermesin. Manşete de almasınlar bizi. Hatta mümkünse hiç hatırlanmayalım. Sadece hekime verilen değerin, kendisine verilen değer olduğunu unutmasın kimse."
Program, çeşitli alanlarda başarı elde eden sağlık çalışanlarına plaket verilmesiyle sona erdi.
Törene, Vali Orhan Düzgün, Garnizon Komutanı Tümgeneral Ali Demiral, AK Parti Kayseri Milletvekili İsmail Tamer, ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, Kayseri Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Suat Öktem, öğretim üyeleri, öğrenciler ve davetliler katıldı.
