Başbakan Erdoğan, Kanal 24 televizyonunun "Başbakan Erdoğan ile Özel" başlıklı canlı yayınında Star Medya Grubu Başkanı Mustafa Karaalioğlu'nun gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
AK Parti'deki 3 dönem konusuna ilişkin soru üzerine Erdoğan, "Biz faniyiz. Bir defa baki hareketler faniler üzerine bina edilmez. Faniler baki hareketlere sadece hizmetkar olur. Bu olayın aslı budur. Bugün varız yarın yokuz. Biz partimizi kurarken bu tüzüğü bu şekilde arkadaşlarımızla hazırladık. Arkadaşlarıma o zamanki teklifim 3 dönem milletvekilliği yapan bir kişi bir dönem ara versin. Siyasetten kopsun, ayrılsın demiyoruz. Bir dönem ara versin ondan sonra tekrar devam etme şansı olabilir. Tabii bu yaşıyla başıyla da alakalıdır" diye konuştu.
Bunun "taze hücrelerin" partilerde yer bulmasını sağladığını belirten Erdoğan, AK Parti'de bir çok kişinin değiştiğini, genç, dinamik kişilerin geldiğini söyledi. Bu yenilenmeyi alttan gelen güçlü tabanın tetiklediğini ifade eden Erdoğan, bu seçimde gerek belediye başkanları, gerek meclis üyeleri olarak yerel yönetimde kadınların yerinin çok fazla olacağını söyledi.
-"Çok farklı bir sıçrama başlayacak"
Yine de bu konuda istedikleri düzeyde olmadıklarını dile getiren Erdoğan, "Maalesef teşkilatımız bunu kıramadı. Bundan dolayı da çok üzgünüm. Nedense bayanlara karşı teşkilatın bakışında hala o tutuculuk var. Çünkü siz herşeyi A'dan Z'ye takip edemiyorsunuz. Takip ettiğim yerlerde çok müdahalelerim oldu ama teşkilat orada, hatta hatta bazı yerlerde kadın kollarımız bile tamam diyor. Ben tamam değil diyorum. Kadın noktasında hassasiyetimizi koruyoruz ve bu seçimde bayan belediye başkanlarıyla inşallah atacağımız adımlar ki özellikle Gaziantep'i çok önemsiyorum. İnşallah Fatma Hanımla bir büyükşehir belediye başkanını ilk defa Türkiye'ye biz getireceğiz. Bu bir farklılığı da inşallah ortaya koymuş olacak. Çok ilçelerde, büyük ilçelerde bayan belediye başkan adaylarımız var. İnşallah onlardan gelecek müjdeli haberlerle yerelde çok farklı bir sıçrama başlayacak" değerlendirmesinde bulundu.
"3 dönem kuralı konusunda şey değilsiniz diyebilir miyiz, değişmesi..." denilmesi üzerine Erdoğan, "Bunu birinci derecede biliyorsunuz MKYK'mız şeydir, ondan sonra da genel kuruldur" dedi.
Erdoğan, "2007'de Cumhurbaşkanlığı için adınız gündeme geldi fakat, dendi ki daha çok hizmet etmesi lazım Tayyip Erdoğan'ın, daha yolun başında, ikinci dönem başladı. İsabetli bir analizdi, şüphesiz siz de fedakarlık yaptınız. Bugün şartlar değişmiş görünüyor mu sizin için" sorusuna, "Benim şu anda bütün hafıza kaydımın içinde birici derecede 30 Mart var. 30 Mart'ı bir defa tam manasıyla herşeyiyle görmemiz lazım. Gördükten sonra oturacağız, konuşacağız ve bu konuyu gerekirse Cumhurbaşkanımızla da oturur değerlendiririz, ondan sonra da nihai kararımızı verir, adımımızı atarız" yanıtını verdi.
"Kafanızda tartıyor musunuz" sorusuna karşılık Erdoğan, "Şu anda 30 Mart'ı tartıyorum. 30 Mart benim için çok çok önemli. Arkadaşlarımla sürekli oturup, bunun değerlendirmesini yapıyoruz. 30 Mart'tan sonra da ona göre adımlarımızı atarız" diye konuştu.
-"Paralel medyadır"
"Şu beklenti 17 Aralık'tan sonra tekrar gündeme geldi. Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında gerilim potansiyeli işlendi, yazılar çıktı" sorusunun ardından Başbakan Erdoğan'ın "Nerede çıktı" sorusuna "medyada çıktı" denilmesi üzerine Erdoğan, "Paralel medyadır o" dedi.
"Böyle bir senaryoya prim verir misiniz" sorusu üzerine Erdoğan, "Ben bugüne kadar vermedim bundan sonra da kolay kolay vermem. Böyle birşey söz konusu değil. O özlem içerisinde olanların yazılarıdır onlar, o gayret içerisinde olanların yazılarıdır onlar. Bunu hep yazdılar. Eşlerimiz arasında sıkıntıdan bahsettiler. Biz bugüne kadar öyle zaman olmuş ki, asgari haftada bir bir defa görüşüyoruz. Seçim sebebiyle arazideyim, sabah çıkıyoruz gece geç saat geliyoruz. Buna rağmen gerekirse muhakkak hemen çıkar görüşürüz böyle bir şey asla söz konusu olamaz, zaten yok ama o özlem içinde olanlar var" ifadelerini kullandı.
"10 yıldır çok gündeme geldi ama çok gülüp geçme imkanınız oldu herhalde buna" denilmesi üzerine Erdoğan "aynen" karşılığını verdi.
-"Mücadelemizi geri çekme anlamında böyle bir şey düşünülemez"
Tutukluluğun 5 yılla sınırlandırılması ve Ergenekon Davası'nda bazı sanıkların tahliyesi hatırlatılarak, "Bu tahliyeler sizin darbelerle çetelerle Ergenekon'la mücadele perspektifinizde bir değişiklik ifade eder mi" sorusu üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bir defa bu mücadelemizi geri çekme anlamında böyle bir şey düşünülemez. Bizim burada önce tutukluluk süresinden olaya girersek. Bir defa haksız yere insanların içeride 5-10 yıl gibi tutuklu kalmasının adil olmadığı, olmayacağını, kaldı ki 5 yıl bile bu noktada sıkıntılı. Burada yargının bana göre suçu var. Niye? Sen 5 yılda niye karar vermiyorsun. 5 yılda kararını ver, işi bitir ve ona göre o da mahkum olacaksa mahkum olur, tahliye olacaksa veya beraat edecekse beraat eder. Siz bir taraftan diyelim ki 5 yıl yatırdınız, 6 yıl, 7 yıl, 8 yıl yatırdınız, o insan beraat etti. Peki bunun hakkını neyle vereceksiniz. Bu zulüm değil mi. Biz bu zulmü hiç olmazsa minimize edelim dedik. Bu cezaevlerinde çünkü 10 yılı bile bulan bu şekilde yatan insanlar var. Bunu nasıl minimize ederiz, hiç olmazsa 5 yıla indirelim dedik. Hükümet olarak biz yaptık. Aramızda ilgili arkadaşlarımızı topladık onlarla beraber bu kararı verdik."
Bireysel başvuru hakkını da AK Parti iktidarının getirdiğini anımsatan Erdoğan, "Bu referanduma karşı olanlar o haktan istifade etti" denilmesi üzerine, şöyle konuştu:
"Ona geleceğim, şu anda bireysel başvurudan istifade ederek çıkanların hiçbirisinin AK Parti Hükümeti'ne teşekkürünü duymadım. Önemli değil, biz insani görevimizi yaptık. CHP buna karşı çıktı, MHP buna karşı çıktı, BDP buna karşı çıktı. Yüzde 58 ile gerçi meydanlarda koşturduk, dağ taş demeden o 26 maddelik değişimi hallettik ve bunu çıkardık. Şimdi bu bireysel başvurudan istifadeyle 5 yıl altında olduğu halde Sayın Başbuğ çıkmış oldu. Benzer olaylar da olabilir. Bunlar arkası gelebilir, buna mani bir hal yok. Ama şu anda bu bir defa şu anlama gelmiyor, 'artık işleri bitti beraat ettiler' hayır beraat diye bir şey yok. Tutuksuz olarak yargılanma süreci içindeler."
İlker Başbuğ ile başından beri düşüncesinin bilindiğini ifade eden Erdoğan, "Bu ülkede Genelkurmay Başkanlığı yapmış bir insanın ki kaçma maçma böyle bir şeyi olmayacak bir insan tutuksuz yargılanma yerine tutuklanmasının yanlış olduğunu, hatta Yüce Divan'da yargılanması gerektiğini savundum. Hatta konuyla ilgili Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu mealde bir açıklaması oldu. Biz bunları savunmuş insanız. Dolayısıyla buradan çıkan netice benim için geç de olsa gecikmiş adalet oldu ama gecikmiş adalet de tabii adalet değil" dedi.
-"7 ay niçin gerekçeli kararı yazmıyorsun"
"İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararı yazmış olsaydı içeride kalmaya devam edeceklerdi aslında, ağır bir ihmal" denilmesi üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
"7 ay bir defa kararı yazmıyorsun, 7 ay bu gecikiyor, zaten Anayasa Mahkemesi ona atıfta bulunmak suretiyle bu kararını verdi. Sen şimdi 7 ay niçin bu gerekçeli kararı yazmıyorsun? İşte paralel yapı. Geçenlerde bir televizyon programında da söyledim, maalesef kusura bakmasınlar adeta intikam timleri oluştu. Devletin kurumları içinde intikam timleri. Bunu kendileri için yapıyorlar. Böyle bir şey olamaz. İçeride bu denli yatanlar veya yatırılanlar ne yazık ki hep bunun neticesinde oldu. Tabii bunca insan burada günahsız olarak içeride kalanlar var. Gerçekten, hakikaten suçu işlemişse ver kararını, geciktirme bu işi, ver kararını, herkes önünü görsün. Ama kimse önünü göremiyor. Böyle bir şey var. Bir savcı, bir hakim bu tür kararları verirken şunu sormalı, niye bekliyoruz, niye bekletiyoruz. Bu insanlar sıradan insan değil, emekli de olsa bunlar bu ülkede kuvvet komutanlığı yapmış, general olmuşlar buralara boşuna gelmedi. Bir kısmı muvazzaf onlar da general, onlar da kuvvet komutanlığı yapmış olanlar var. Bunlar niye bu kadar bekletiliyor demediler. 'Kalsın ya bir gün olur onları da yargılarız.' Bu mantıkla gitti. Çünkü hayatlarında bunların böyle bir şey yok. Orada yatmanın ne anlama geldiğini bunlar bugüne kadar görmediler."
"Sayın Başbuğ'dan bir teşekkür beklediniz gibi anladım" denilmesi üzerine Erdoğan, "Hayır ben genelleme yaptım. Ben kendisini telefonla aradım, hanımefendiyi aradım kendileriyle görüştüm, kendilerine 'geçmiş olsun' dedim. 'İnşallah ileride şu seçimi atlatalım bir araya da gelir dertleşiriz' dedim" ifadelerini kullandı.
(Sürecek)