Erdoğan, partisince Kent Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, dün İstanbul'da, Berkin Elvan'ın cenazesi sırasında bir itfaiye aracına saldırıldığını ve itfaiyecinin dövüldüğünü anımsatarak, "Bunların insanlıktan nasibi yok" ifadesini kullandı.
İstanbul'da dün akşam saatlerinde ise askerden yeni gelmiş olan Burak Can Karamanoğlu'nun öldürüldüğünü belirten Erdoğan, "Peki, dün bu kadar yazı yazan, bu kadar televizyonlarda söyleşiler, bu kadar üzüntüler belirtenler, acaba Giresun'un Alucra'sından o Burak yavrumuz için ne diyecekler söylerler mi? Hiçbir şey duydunuz mu?" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunlar dükkanlara saldırdılar, esnafa saldırdılar. O Burak yavrumuzun ne günahı var? Ne yaptı? Elinde silah mı vardı? Ne vardı? Dün, DHKP-C bakın olayı üstlendi. Olay bu. Bütün bunlara karşı biz her zaman için uyanık kalmaya mecburuz. Bunlara karşı dimdik duruyoruz, dimdik durmaya mecburuz.
Belediye otobüslerine saldırıyorlar. Bu belediye otobüsleri ne iş yapar? Halkı taşır. Bunlar halkın yanında değil ki. Halkı taşıyan belediye otobüsüne saldırıyorlar, bu belediye otobüslerimizi yakıyorlar. Bu ihanet değil de nedir? Soruyorum sizlere. Dün güya cenazedeler. Ne cenazesi, ne cenazesi. İşte buyurun, bizim 10 tane seçim koordinasyon merkezini yaktılar. Ne alakası var bununla onun? Aynı şekilde seçim propagandası yapan aracımızı yaktılar. Ne alakası var bununla? Bunların derdi başka. Şu hale bakın. Filistin'in çocukları için, Mısır'ın çocukları için, Suriye'nin çocukları için, Mavi Marmara şehitleri için, hatta Türkiye'deki terör kurbanları için vicdanı bir kez bile sızlamayan Pensilvanya sokakları tahrik etmek için mesaj yayınlıyor. Yazıklar olsun. Bu millet neyin ne olduğunu çok net görüyor, çok net izliyor."
"CHP, 160 bin insanın katili olan Esed'le yan yana, yandaş" değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, CHP'nin, Mısır'da da Mursi'yi darbe ile deviren Sisi ile yandaş olduğunu söyledi.
Erdoğan, "Bu Pensilvanya montaj konusunda da biliyorsunuz çok usta. Bunlar sadece kaset montajı yapmıyorlar. Bunların aslında şu andaki durumları çok berbat. İşte şimdi siyasete montaj yapmaya çalışıyorlar. Bu montaj tutmaz. Bu montajdan bir şey çıkmaz. Bu montaj, işte Aksaray haykırıyor, 30 Mart'ta dağılır. İşte bu montajı siz dağıtacaksınız. Siz bu montaj siyasetine, bu kaset siyasetine, bu tahrik siyasetine 30 Mart'ta son noktayı koyacaksınız" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, seçimlere 17 gün kaldığını belirterek, kapı kapı dolaşılıp sandıkların AK Parti ile aydınlatılmasını istedi.
-"Onlar laf milliyetçisi, biz icraat milliyetçisi"
Erdoğan, 2013 yılının Mayıs ayının, Türkiye için rekorlarla dolu olduğunu belirterek, "Ekonomide rekorlar kırdık. On yıllar sonra, MHP'nin 23,5 milyar dolar borçla bize devrettiği IMF, ödedik, ödedik, ödedik, geçen yılın 14 Mayıs'ında bitirdik. Şimdi IMF bizden borç istiyor. Ey MHP, hani sen milliyetçiydin? Lafla milliyetçilik olmaz. Hani IMF'ye karşıydın?" ifadesini kullandı.
Merkez Bankası'nın döviz rezervinin 27,5 milyar dolar olduğunu anımsatan Erdoğan, şimdi ise Merkez Bankası'nın kasasında 128 milyar dolar olduğunu aktardı.
"Kim milliyetçi? Onlar mı bizler mi? Onlar laf milliyetçisi, biz icraat milliyetçisi. Olay bu. Vatanı sevmek bu. Çalışacaksın. Lafla değil" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Sakarya'da deprem oldu. Yolsuzluklarla, bilmem ne ile yarıda bıraktılar, yürütemediler. Düzce'de, Bolu'da, Kocaeli'nde depremler oldu. Yapamadılar. Biz geldik, onları biz tamamladık, biz yaptık. Van'da deprem oldu, bir yanda biz yeni Van inşa ettik. Simav'da deprem oldu, bir yılda Simav'ı inşa ettik. Bingöl'de deprem oldu, bir yılda yeni Bingöl'ü inşa ettik. Vatanı sevmek bu. Vatandaşını sevmek bu.
Faizleri gerilettik. Faizde bunlar sömürdüler vatandaşımı, milletimi sömürdüler. Düşünebiliyor musunuz, yüzde 63 faizle devlet borçlanıyordu. Şimdi tek haneli rakamdayız. Benim çiftçi kardeşim, Ziraat Bankası'ndan yüzde 59 faizle kredi alıyordu. Şimdi yüzde 5. Nereden nereye. Benim esnaf kardeşim, Halkbankası'ndan yüzde 46 ile faiz alıyordu. Şimdi yüzde 5. Peki bunlar mı milletini seviyor, biz mi seviyoruz? Hesap ortada. Halep oradaysa arşın Aksaray'da. Enflasyon yüzde 30'du. Şimdi yüzde 8. Fark kimin cebinde? Aksaraylı kardeşimin cebinde."
MHP'lilerin, Türkiye'nin çok borçlu olduğunu söylediklerini hatırlatan Erdoğan, "Neresi borçlu? Biz göreve geldiğimizde, MHP, senden bu görevi aldığımızda Bahçeli, hesap kitap bilmez ki senden bunu aldığımızda 100 liranın 73 lirası borçtu. Şimdi 100 liranın 35 lirası borç. Nereden nereye geldik. Göreve geldik, MHP'den devraldık. İhracatımız ne idi biliyor musunuz? 36 milyar dolar. Şimdi ne biliyor musunuz? 152 milyar dolar. Nereden nereye. İş yapacaksın iş. Laf değil" değerlendirmesinde bulundu.
Borsanın tarihinin yüksek seviyelerini iktidarları döneminde gördüğüne dikkati çeken Erdoğan, kredi derecelendirme kuruluşlarının, Türkiye'ye tarihinde görmediği seviyeleri verdiğini anlattı.
-"AK Parti iktidarına kimse çevrecilikte yaklaşamaz"
Üçüncü köprüyle ilgili olarak devletin cebinden bir kuruş çıkmadan 46 milyar dolara ihale yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, "20 yıl işletecekler, ondan sonra bize devredecekler. Buyrun. İş bilenin, kılıç kuşananın" dedi.
Sultan Abdülmecit'in rüyası olan Marmaray'ı 153 yıldır kimsenin yapamadığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Ama biz bunu, 'Ecdadımızın böyle bir rüyası vardı' dedik ve boğazın 62 metre derinliğinden Marmaray'ı inşa ettik. Çok enteresan, İstanbul'da 2 gün sis oldu, araçlar hepsi durdu. Günde 300 bin yolcu taşıdı Marmaray. İki gün 600 bin kişi. Düşünebiliyor musunuz? Şimdi onun güneyinden iki katlı bir tüp geçit daha yapıyoruz, yine denizin altından. Allah'tan bu CHP'liler, MHP'liler bunları görmüyor da biz bu arada bunları bitiriyoruz. Onlar hala yalan yanlış kalkıp sağda solda yolsuzluk, molsuzluk... Yolsuzluğun olduğu bir iktidar bunları yapabilir miydi?
Ey Bahçeli, 230 milyar dolarla bize milli geliri devrettin. Ama şu anda bizim milli gelirimiz 820 milyar dolar. Yolsuzluğun olduğu bir ülkede siz 230 milyar dolardan, 820 milyar dolara nasıl çıkaracaksınız milli geliri?"
"Bunların hepsi 3 şeyi iyi başarıyorlar. Takiye, yalan, iftira ve fitne-fesat. Bunlarda her yol bu noktada meşru" ifadesini kullanan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"İşte mayısta çevrecilik, tutturdular, 12 tane ağaç bir yerden söküldü, bir başka yere dikildi. Neymiş, bunlar çevreciymiş. Elinize, dilinize dursun. Ne çevrecisi? AK Parti iktidarına kimse çevrecilikte yaklaşamaz. Üç milyar ağaç ve fidanı Türkiye'ye diken AK Parti iktidarına kimse bununla yaklaşamaz. Onların derdi oradaki 12 ağaç değil. Neymiş, samimi niyetlerle oraya gelmişler. Geçin o işleri. Ne samimi niyeti? Onlar samimiyetsiz. Bunları artık yutmuyoruz. Bunlara karşı uyanık olacağız ve uyanık olarak da biz ülkemizi daha ileri nasıl taşıyacağız buna bakacağız. Bunların gençlerinin elinde molotoflar var, taş var, sopa var. Palalar var. AK Parti gençliğinin elinde de bilgisayar, tablet bilgisayar, kalemi, kitabı var. Farkımız bu. Yaktılar, yıktılar ondan sonra utanmadan, sıkılmadan 'AK Parti yıkıyor' diyor. Kim söylüyor bunu? Kılıçdaroğlu. Ya Kılıçdaroğlu, senin bu ülkede dikili ağacın var mı? Hangi eserin var?"
(Sürecek)