Ankaralı turizmcilere göre, dokunduğu her şeyi altına çevirmesiyle efsaneleşmiş Frigya Kralı Midas'ın şehri Gordion, piramitleriyle ünlü Mısır'a rakip olabilir.
Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı Seçim Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Anadolu'nun sahip olduğu zengin ve kültürel birikimle daha fazla turisti çekebileceğini söyledi.
Türkiye'de kıyı şeritlerde deniz, kum ve güneş turizmine uygun alanların yanı sıra iç bölgelerde de kültür, tarih, inanç, gastronomi ve sağlık turizmi için büyük imkanların var olduğunu belirten Aydın, Ankara'nın Polatlı ilçesi yakınlarındaki Yassıhöyük'te yer alan tümülüslerin, dünya tarihi açısından çok önemli olduğunu vurguladı.
-Seçimden seçime değil tüm yıl turist gelebilir
Ankara'da bir önceki yıla göre otel doluluk oranlarında seçim nedeniyle önemli artışların yaşandığına da dikkat çeken Aydın, artışın yaklaşan yerel seçimlerden kaynaklandığını ifade etti.
Aydın, seçimden seçime değil tüm yıl ziyaretçileri ağırlamayı hedeflediklerini vurgulayarak, "Artışın yüzde 90, yüzde yüzlere çıktığı günler oluyor ama bunlar gün bazında. Yıl ortalamasını aldığımızda ise otellerin doluluk oranları yüzde 50-60'ın üzerine çıkmıyor. O zaman da Ankara'da otel ücretleri çok aşağılarda seyrediyor ve maliyetini kurtarmıyor" dedi.
-Mısır'a rakip "3 K" modeli
Aydın, turizmde öne çıkan deniz, güneş ve kum gibi özelliklerin Ankara'da olmadığını, bu nedenle başkente uygun projelerin üretilmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Ankara'nın bir turizm master planına ve bu plan çerçevesinde de yeni projelere ihtiyacı var. Sahillerimizde, deniz-kum-güneş anlamına gelen '3 S' modeli öne çıkıyor. Buna orantılı olarak da Ankara'da kültür, kongre ve kaplıca turizminin öne çıkacağı '3 K' modeline yönelmemiz gerekiyor. Bunlar yapılmıyor mu? Yapılıyor ama küçük ölçekli girişimciler tarafından ve bunlar da potansiyelin tamamıyla kullanılması için yeterli değil. Yassıhöyük, Gordion tümülüsler vadisi turizmde acilen kullanılması gereken bir zenginlik. Burada 110 tümülüs var. Şu ana kadar sadece birinde kazılar yapıldı ve açıldı. O da Frigya Kralı Midas'ın mezarı.
O mezar bile dünya tarihini etkileyen bir isme ait ve çok önemli ancak diğer tümülüslerdeki kazıların da tamamlanmasıyla bu bölge Mısır'daki piramitlere rakip olabilir, turizm için bir rota haline getirilebilir. Bu alanın dışında da inanç turizmi, sağlık ve kongre turizmi için de Ankara'da çok fazla imkan var. Bunlar da değerlendirilmeli. Özel idarelerin kapatılmasıyla belediyelere önemli bir kaynak aktarılacak. Bu kaynak, başkent turizmi için kullanılırsa Ankara turizmde uçar."
-Dünya Frigya'lıları yakından tanıyor
Frigya uygarlığının kralı Midas ve Frigya, dünya ticaret hayatında birçok ticari işletme ve düşünceyi etkilemiş, sayısız kuruluş, şirket ismi ve ürün adı olarak "Midas" ismini seçmiştir. Botanik ve zooloji alanındaki bilim insanları da, keşfettikleri bitki ve hayvanlara Midas'ın "altın dokunuş" mitolojisinden esinlenerek "Midas" adını vermiştir.
-Soyluların mezarları: tümülüsler
Gordion Müzesi, 1963'te bugün Yassıhöyük olarak tanınan 500 nüfusa sahip bir küçük köyün yanında kuruldu. Müzede her dönem, karakteristik örneklerle temsil ediliyor. Üç vitrinde Eski Tunç Devri eserleri, bunu takiben Kral Midas ile son bulan Erken Frig Dönemine ait eserler yer alıyor.
Son yıllarda ziyaretçi sayısındaki büyük artış, burada yeni düzenlemeler yapılmasını da gündeme getirdi. Gordion çevresi geniş bir alan üzerinde M.Ö. 8. asrın son çeyreği ile M.Ö. 6. asrın ortalarına kadar uzanan bir zaman dilimine tarihlenen çeşitli ölçülerdeki tümülüslerle kaplı.
Tümülüsler, Frig soyluları ve ileri gelen kişilerin mezarlarına verilen isim. Tümülüslerin içinde "Midas Tümülüsü" olarak tanınanı ise görünümüyle ilgi çekiyor. Kazısı 1957'de gerçekleştirilen Midas Tümülüsü, 1960'lı yılların başlarında Türk mühendislerince beton destek konstrüksiyonunun tamamlanmasıyla halkın ziyaretine açıldı.
Frigya Krallığı'nın başkenti, ünlü Gordion şehrinin kalıntıları; Ankara-Eskişehir karayolunun yakınında, Sakarya (Sangarios) ve Porsuk nehirlerinin birbirlerine yaklaştıkları yerde, Polatlı'nın 18 kilometre kuzeybatısında yer alıyor.
Alman ve Amerikan kazıları süresince buradan çıkan ve çeşitli yayınlarda tanıtılan buluntular, bu yerleşimin tarihini Erken Bronz Çağına kadar götürüyor.
Tarihçilere göre Gordion, M.Ö. 7. yüzyılın başlarında Kimmerler tarafından tahrip edilmesine rağmen, en parlak dönemlerini M.Ö. 750-700 tarihleri arasında yaşadı. Gordion, Büyük İskender'in burayı yeniden onarıp bağımsızlığının kendilerine geri verilmesine kadar Persler tarafından yönetildi.
Kral Gordios tarafından bağlanan meşhur düğüm, Büyük İskender tarafından M.Ö. 333 yılında kışı geçirdiği Gordion'da kesildi. Gordion'da Helenistik dönem Büyük İskender'in burayı fethinden sonra başladı. Sonra Roma Dönemi daha sonra Selçuklu dönemi başladı.