Derikli Yarar, baba mesleği olan dokumacılığı yaşatmak için büyük bir uğraş veriyor. Eskisi gibi rağbet görmemesine rağmen kilim, seccade, namazlık ve semer dokuyan Yarar, dokumacılık için dedelerden kalma tahta tezgahı kullanıyor.
Yarar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, el emeği, göz nuru olan kilim, seccade, namazlık, çuval, semer dokumacılığını babadan kalma meslek olarak sürdürdüğünü belirtti.
Kilim, seccade, namazlık, semerin eskisi gibi rağbet görmediğini anlatan Yarar, şu an kullandığı tahtadan kilim dokuma tezgahının neredeyse 140 yıllık olduğunu bildirdi.
"Daha önce dedemle babam ayda 5-6 halı yapıyordu. Şimdi ise 2 ayda ancak bir halı yapabiliyorum. Yaptığım halıları 200 ile 300 lira arasında satıyorum. Ancak gelişen teknolojiden dolayı piyasası olmuyor, satamıyorum. Dedelerimizden kalan mesleğin kaybolmaması için uğraşıyorum. Torunlarıma da öğretmeye kararlıyım" diyen Yarar, bu mesleğin yaşatılması için Halk Eğitim Merkezinde açılan kursta da 15 öğrenciye kurs verdiğini kaydetti.
Kilim dokumasında en önemli noktalardan birinin kenarların düzgün örülmesi olduğuna dikkati çeken Yarar, desenin doğru yerleştirilmesinin buna bağlı olduğunu anlattı.
Dokumacılığın inceliklerini de anlatan Yarar, şöyle konuştu:
"Dokumaya başladığımız semer, kilim, namazlıkların alt ve üst başların genişliği arasındaki farkın belli santimleri olur, az ya da çok olursa hatalı sayılacağı için çok itinalı çalışmak lazım. Tamamı tahtadan yapılmış tezgahta dokumacılık, özveri ve yetenek isteyen bir iş. Fakat el emeği ile yaptığımız bu çalışma tarihi kadar eski olan kilim, semer, çuval, namazlık dokuma sanatı ailemizin meslek yadigarı olarak nesilden nesile geçmektedir. Ama eskisi gibi rağbet görmüyor. Günlük ortalama 15-20 lira kazanıyoruz."
Dokumacılık için dağlarda beslenen koyunların yünlerinin kırpıldıktan sonra kadınlar tarafından eğirilip, ip haline getirildiğini, iplerin dağlardan toplanan bitkilerden elde edilen kök boyalarla boyandığını anlatan Yarar, kök boya ile boyanan iplerden dokunan halıların renginin solmadığını söyledi.
Dokumacılıkta her ilmeğinde alın terinin, emek ve sevginin bulunduğunu anlatan Yarar, "Günümüzde bunlar pek kalmadı. Teknoloji gelişti, fabrika halıları çoğaldı. İşçilik ucuzladı. Halıcılık can çekişiyor. Firmalar ucuz iş gücü nedeniyle halıları artık Çin'de dokutuyor. Yöremizde halı dokuyan da kalmadı" diye konuştu.
