Kocaeli Valiliği tarafından onuruna verilen yemekte konuşan Babacan, Çin ziyaretinde yaptığı görüşmeyi katılımcılara aktararak, markalaşma konusundaki önemi anlattı.
"Sanayicimizin de artık 'efendi' olma zamanı geldi ve geçiyor" diyen Babacan, pek çok bakanlığın bu konuda önemli destekler verdiğini kaydetti.
Babacan, katma değer üretebilmek için sanayi kuruluşlarının da gayret göstermesi gerektiğini vurgulayarak, "O heyecanı içimizde bulundurmamız gerekiyor. Enerji bizim için önemli bir konu. Bu alanda daha fazla yerli kaynak kullanmamız, yenilenebilir kaynak kullanmamız olmazsa olmaz bir konu artık. Kendi linyit ve kömür kaynaklarımızı daha çok kullanabilmek, yenilenebilir enerjiye toplam kompozisyonda daha fazla yer alması önemli. Nükleer enerji, çok kritik konu ama 2 ayrı tesisin startını verdik. Biri Sinop, diğeri Mersin. Bunu da mutlaka 3. ve 4. tesislerin takip etmesi gerekiyor ki dışarıya bağımlılığımız azalsın" şeklinde konuştu.
- "Bir verim ve üretim ekonomisi olmak temel hedefimiz"
Enerjiyi daha verimli kullanabilmenin önemine vurgulayan Babacan, bununla ilgili olarak bir strateji belgesi oluşturduklarını bildirdi.
Babacan, "Özellikle sanayi tesislerinin enerji verimliliğiyle ilgili yaptığı yatırımları, 5. bölge teşvik kapsamına alıyoruz" ifadesini kullanarak, şöyle konuştu:
"Türkiye artık dışa açık bir ülke. Ticaret, finansman, kültürel ilişki, ziyaretçi sayısıyla dünyaya çok açık ve entegre bir ülke. Öte yandan finansman ve yatırım konusunda da bir bağımlılığımız var. İthal etmek zorunda olduğumuz için Türkiye sürekli olarak yatırım ve finansman gelmesi böylece döviz dengemizin tutturulması son derece önemli bir husus. Bu, dış finansman konusunda bağımlılığımızın arttırılmasından ve tasarruflarımızın arttırılmasından geçiyor. Tasarruflarımızın ve birikimlerimizin arttırılmasıyla mümkün. İsraf ekonomisi olmamak, bir verim ve üretim ekonomisi olmak temel hedefimiz. Bunun için aldığımız tedbirlerle ve tüketici kredileri üzerinde sınırlama getiren bir yaklaşım uygularken, üretim, yatırım ve ihracat için kredilerde bankaların daha rahat teşvik edici kuralları uygulamaları başlattık. Üretim ve ihracat temel konularımız. Ekonomimizin çıkış yolu, üretmeden tüketmek. Bu, sürdürülebilir bir yapı değil. Burada sanayi çok önemli."
- "Türkiye'nin önü açık"
Babacan, Afrika'da 2008'de 12 büyükelçilik varken bugün sayının 35'e yükseldiğini ifade ederek, kriz nedeniyle Avrupa ülkelerinin kapattığı pek çok büyükelçilik binasını satın alarak buralara Türk bayrağını çekildiğini kaydetti.
Ticaret müşavirlerinin sayısını 3 katına çıkardıklarını belirten Babacan, pek çok ülkede TİKA ofisleri açtıklarını söyledi.
Babacan, THY'nin 104 ülkeye sefer yaptığı dile getirerek, şunları söyledi:
"Dünyada bu konuda 1 numara. Bu da iş dünyamız için büyük bir şans. Bu konula Türkiye'nin dışarıya açılması ve ihracat için önemli pazarlar oluşturacak. Sadece Afrika'da değil, Latin Amerika'da son birkaç yılda 5 tane yeni büyükelçilik açtık. Burada sayı 9'a çıktı. Bugün İstanbul dünyada Newyork'tan sonra en çok başkonsolosluğun olduğu şehir. Newyork'ta Birleşmiş Milletler merkezi var, dolayısıyla Birleşmiş Milletler üyesi her ülkenin orada temsilcisi var, mecbur. Bütün bunlar Türkiye'nin potansiyelini gösteriyor. Kendi içimizde Türkiye için gerekeni yaptığımız zaman Türkiye'nin önü açık. Ekonomide yapacaklarımız kuşkusuz önemli ama 2 önemli alan var, bunlar da hukuk ve eğitim. Türkiye kendi içinde birlik ve beraberliğini koruduktan sonra Türkiye siyasi istikrarına ve güven ortamına sahip çıktıktan sonra, kendi kendine zarar vermedikten sonra inanın önümüz açık. Kendi kendimize zarar vermedikten sonra dışarıdan gelecek her türlü tehlikeyi ve riski bertaraf edecek güce ve birikime Türkiye sahip. Yeterki kendi kendimize zarar vermeyelim. Son aylarda yaşadıklarımızın ayrı boyutları var. Hangi boyutuyla bakarsanız bakın, gerçekten ülkeye zarar veriyordu. İstikrara zarar veriyor, güven ortamını bunlar bozuyor. Dolayısıyla toplum olarak siyasi istikrara ve güven ortamına sahip çıkmamız gerekiyor."
Türkiye'nin demokrasisini ilerletmek için çaba gösterilmesi gerektiğini belirten Babacan, vesayetin ne tür olursa olsun bunların geride bırakılması gerektiğini vurguladı.
- "Bu sıkıntılı ortamı aşacak gücümüz var"
Babacan, bilinç seviyesi yüksek, sağduyusu kuvvetli bir toplum haline gelindiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Buna güveneceğiz. Önümüzde seçimler var. 3 ayrı ayrı seçim, her biri bir demokrasi sınavı Türkiye için. İnşallah her bir demokrasi sınavını başarıyla vereceğine gönülden inanıyorum. Yeterki, iyi izlesin ve gözlesin, kanaatini vicdanında sıhhatli şekilde oluştursun. Bunun için birlik ve beraberlik son derece önemli. Bize bizden daha fazla zarar verebilecek başka dış etken yok. Geçen sene Mayıs'a kadar uluslararası basın, pek çok ülke Türkiye'yi yere göğe sığdıramıyordu. Ama Mayıs'tan bu yana yaşananlar 17 Aralık süreci, şuydu derken bunların çoğu içimizden kaynaklanan konular dışarıdan da kuşkusuz Türkiye'nin ilerlemesinden rahatsız olanlar var. Bu sıkıntılı ortamı aşacak gücümüz var. Her bir seçim rahatlama getirecektir. Türkiye, bir yandan daha güçlü bir demokrasiyle, daha güçlü bir hukuk sistemiyle temel hak ve hürriyetleri konusunda dünyanın en ileri örnekleri baz alıp o yöne doğru ilerleyerek, ekonomide uzun vadede Türkiye'yi kalkındırıp güçlendirecek politikaları uygulayarak inşallah bunları aşarız. Önümüzdeki dönem Türkiye'nin parlak bir dönemi olacaktır. Türkiye, yükselmeye devam edecektir. Türkiye, dünyada örnek gösterilen bi ülke olmaya devam edecektir. Olanların hepsi gelip geçicidir inşallah."
Konuşmanın ardından Kocaeli Valisi Ercan Topaca, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a Hereke Halısı hediye etti.
(Bitti)
