Yılmaz, partisinin Artvin İl Başkanlığında yaptığı konuşmada, her türlü doğal güzelliği fazlasıyla bulunan Artvin'de, Deriner Barajı'nı gezdiğini belirterek, "Deriner Barajı gurur duyulacak bir eser. Deriner Barajı'nı ziyaret eden herkes bu ülkenin vatandaşı olmaktan gurur duyar. Baraj, devletin ve hükumetin gücünü gösteriyor. Önümüzde bir seçim var. Bütün millet kabul ediyor ki merkezi hükümet çok iyi çalıştı. Hiç kimse 'bu hükümet çalışmadı' demiyor. 80 yılda hizmetlerin kat kat fazlası bizim hükumetimiz döneminde yapıldı" diye konuştu.
Koşmaları gerektiğini, koşan kadrolara ihtiyaçları olduğunu ifade eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Merkezi hüku bunu yaptık. Geçmiş iktidarların 80 yılda yapamadığını yaptık. Rahmetli Özal da bu milletin önünü, ufkunu açtı ama Özal, Demirel dönemi de dahil her dönemden daha fazla hizmet, bizim dönemimizde geldi. İktidarımız döneminde her yıl ortalama yüzde 5.1 büyüdük. Avrupa ortalama yüzde 0.4 küçüldü yani biz onlardan 10 kattan fazla büyüdük. Bu ülke bize miras değil, emanet. Onun için emanete ihanet olmaz. Aldığımız emaneti çok daha iyi bir durumda evlatlarımıza, torunlarımıza vermek gerekiyor. Bu düşünce ile yola çıktık. Görelim mevlam neyler, neylerse güzel eyler."
Yılmaz, 'barış kartalı' denilen erken ihbar ve kontrol uçağı olan AWACS uçaklarından 4 tane alındığını vurgulayarak, şunları dile getirdi:
"Yaklaşık bedeli 1, milyar dolar. Bir tanesini teslim aldık. Bu teslim töreninde eski Hava Kuvvetleri Komutanımız vardı, dedi ki 'bakanım bizim zamanımızda ihtiyaçları belirlerdik, en sona da AWACS uçağını koyardık. O zaman AWACS uçağı alacak mali gücümüz yoktu.' Cenabı Allah'a hamd olsun ki 1,4 milyar dolarlık bu uçağı aldığımız gibi füze için 3,5 milyar dolar, helikopter için 3,5 milyar dolar ayırıyoruz. Türkiye'nin kaynaklarını geçmiş dönemde olmadığı kadar milletin hizmetine aktarıyoruz. Uçağımız, helikopterimiz, insansız hava aracımız var. Tankımız, kendi piyade tüfeğimiz, füzelerimiz var. Çok iyi bir noktadayız. Bizim yaptığımız bu çalışmaları dünyada 5 veya 6 ülke yapıyor veya yapamıyor."
-Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ'un tahliyesi
Yılmaz, bir gazetecinin, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile "Ergenekon" davasında tutuklu olan kişilerin tahliye edilmesine ilişkin sorusu üzerine, şöyle devam etti:
"Kanunlar nesnel ve objektif çıkartılır. Herkes için çıkartılır. Bir kanun çıkartıldığında 'tutuklama en fazla 5 yıldır' denildiğinde, eğer bu kimse sevdiğimiz kişi ise çok güzel oldu, sevmediğimiz kişi ise çok kötü oldu denmez. Kanun çıkartılırken hem artısı, hem eksisi düşünülür. Eğer yaptığınız doğru ise onu çıkarmak lazım. Meclisten çıktığına göre, onun millet iradesini yansıttığı kabul edilir. Bir kanun çıkmış. Nedir bu kanun? Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi'ne gitmiş. Bir arkadaşımız karar almış, o karar diyor ki akşamda Resmi Gazete'de yayımlandı, gerekçeleri de orada tek tek yazıyor. Diyor ki herkesin kendisinin adil yargılanmasını talep etme hakkı var. Makul bir sürede yargılanmayı talep etme hakkı var. Suç isnadından sonra mahkeme karar vermişse mahkumiyete dayalı bir tutuklama var fakat mahkumiyete dayalı tutuklama gerekçelerine makul sürede Yargıtay'da itiraz hakkının verilmesi lazım.
Mahkeme karar vermiş ancak makul sürede karar yazılamadığından kişi itirazlarını Yargıtay incelemesine sunamamış. Diyor ki 'siz bir gecikmeye sebep oldunuz. Kişinin itirazlarının Yargıtay incelemesine makul sürede sunulamadığı için gerekçeli karar yazılamadığı için burada bir kişinin özgürlüğünden alıkonulmasına ilişkin Anayasal hakkını ihlal ettiniz.' Bu Sayın İlker Başbuğ için doğruysa, aynı durumda olan diğer insanlar için de geçerlidir. Kendi nefsiniz için ne istiyorsanız, başkaları için de onu isteyin. Hakkın yolu buradan geçer. Kim olursa olsun bizim hakkı teslim etmemiz lazım. Yapılan işler doğrudur. Kanun da koydun 15 günlük sürede gerekçeli karar yazılacak, bunu kat kat aştın o halde burada bir hak ihlali vardır diyorum."
Bakan Yılmaz'a konuşması sırasında Aşık Gülhani, beyit okudu.
Yılmaz, Aşık Gülhani'yi dinledikten sonra, "Seyhan, Ceyhan gibi coşmana gerek yok, burada Çoruh var ya" dedi.
Aşık Gülhani, "Çoruh'umuzu Deriner Barajı katletti Sayın Bakanım" diye yanıt verdi.
Yılmaz, Aşık Gülhani'nin sözü üzerine, "Ona gem vurmuş olduk. Burada büyük bir su gücü vardı, bu gücü kontrole aldık. Kontrol edilemeyen güç, senin değildir" ifadesini kullandı.
Yılmaz, Aşık Gülhani'nin yaptıracağı ev için yardım istemesi üzerine, kendisine yardımcı olunması için durumu Vali Kemal Cirit'e bildireceğini söyledi.
Partililerle bir süre görüşen Yılmaz, daha sonra şehir merkezinde esnafı ziyaret etti.
(Bitti)