Nami, Washington'daki Woodrow Wilson düşünce kuruluşunda yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununun müzakere süreci hakkında bilgi verdi.
Adadaki şartların çözüm için olgunlaştığını anlatan Nami, artık iki bölgeli iki toplumlu bir çözüm için son aşamaya geldiklerine inandığını söyledi.
Adada her iki tarafça ayrı ayrı yürütülen petrol ve gaz araştırmalarının ancak iki toplumun anlaşması durumunda hukuki ve siyasi olarak sorunsuz şekilde devam edebileceğini ifade eden Nami, anlaşma olduğunda bulunan her türlü hidrokarbon ürününden elde edilecek gelirin federal hükümete ait olması gerektiğini dile getirdi.
Konuşma sonrası AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Nami, iki toplum arasındaki görüşmelerden ümitli olmaları için sebepler bulunduğunu kaydederek, önemli bir fırsat penceresinin önlerinde olduğuna inandığına vurgu yaptı.
Nami, adadaki her iki liderin çok önemli bir ortak açıklamanın altına imza attıklarını hatırlatarak, böylece taraflar arasında yıllarca tartışılan egemenlik, uluslararası kimlik, vatandaşlık, kurucu devletlerin siyasi hakları gibi konularda anlayış birliği sağlandığını ve bu durumun ümit verici olduğunu aktardı.
Geriye kalan mülkiyet, toprak, güvenlik, garantiler gibi konuların zor olduğunu ve çözülmesi için çetin müzakereler gerekeceğini ifade eden Nami, Kıbrıs sorununun 50. yılını doldurduğuna dikkat çekerek, bu konuların 50 yıldır zaten gündemde bulunduğuna işaret etti.
Özdil Nami, aylarla ifade edilen bir süreçte yeni bir kapsamlı çözüm planının çıkabileceğini düşündüklerine dikkati çekerek, hızlı, iyi yapılandırılmış bir sürecin hayata geçmesini istediklerini sözlerine ekledi.