Kılıçdaroğlu, partisinin il başkanlığınca Erzincan Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, İstanbul merkezli operasyonları hatırlatarak hükümeti eleştirdi.
Kılıçdaroğlu, "Hangi Başbakan'ın oğlunun evinde 1 milyar dolar nakit para olur. Hangi bakanın oğlunun evinde 1 trilyon lira olur. Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, sabahın köründe oğluna telefon ediyor. 'Oğlum ne var' diyor. 'Babacığım, polisler bastı' diyor. 'Evde ne var?' diyor. 'Sen biliyorsun babacığım' diyor. 'Oğlum kaç lira var evde?' diyor. 'Birkaç kuruş var' diyor. 'Evladım kaç lira var' diyor. '1 trilyon civarında babacığım' diyor. Erzincan'dan AKP'ye oy veren saygı değer yurttaşlarıma sesleniyorum, bir bakanın oğlunun evinde 7 para kasası neden olur? Bakanların çocuklarının evlerinde para sayma makinesi neden olur? O bakanların çocuklarının evlerinde milyon dolarlar, trilyonlar neden olur? Bu helal midir, haram mıdır?" diye konuştu.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, temiz ve düzgün siyasetten yana olduklarını, ülkede barış ve huzur istediklerini dile getirdi.
Her evde sıcak tencere kaynamasını, her annenin çocuğunu güler yüzle sabah okula göndermesini, hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesini istediklerini aktaran Kılıçdaroğlu, "İstiyoruzki, kul hakkı yiyenler siyasetten dışlansın. İstiyoruz ki başbakanlık koltuğunda namuslu bir adam otursun" ifadelerini kullandı.
- Tarım politikalarını eleştirdi
Hükumetin tarım politikalarına da değinen Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin artık saman ithal eder konuma geldiğini, çiftçinin perişan halde olduğunu, hayvancılığın öldürüldüğünü savundu.
Litresi 5 liradan satılan mazotun faturasının millete çıkarıldığını belirten Kılıçdaroğlu, "Her mazot aldığınızda unutmayın onlar cebini doldurdular, faturayı siz ödediniz" dedi.
Kırşehir'de çevik kuvvet otobüsünün devrilmesi sonucu meydana gelen trafik kazasına değinen Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu zat, Muş'a giderken Orta Anadolu'dan polisleri gönderiyor buraya, kendi güvenliğini sağlasın diye. Yolda polis kardeşlerimiz şehit oldular. Bütün polis camiasına başsağlığı diliyorum. Onlara Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralılara da acil şifalar diliyorum. Polis arkadaşlarım unutmasınlar iktidarın değil, halkın polisidir onlar. İktidarın polisi olanları asla affetmeyeceğiz" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, ülke insanına güvendiğini belirterek, "Kimseden korkumuz yok, kimseden çekindiğimiz yok çünkü alnımız temiz. Daha düne kadar kadının başörtüsü üzerinden siyaset yapıyorlardı. İster başı açık ister başı kapalı olsun bütün kadınların benim başımın üstünde yeri vardır" ifadesini kullandı.
- "Sen kimsin?"
Kalabalığa, "Erzincan'da işsizlik var mı?" diye soran Kılıçdaroğlu, "var" cevabını alması üzerine, şöyle konuştu:
"Onların çocukları işsiz değil ama para içinde boğulacaklar neredeyse. Ceplerinden dolar fışkırıyor, her taraflarından. İşsizliğin sebebi bunlardır. Çiftçi kardeşim ürettiğinin karşılığını alamıyorsan sebebi bunlar. Bunları iyi tanıyın. Bunlar din, iman edebiyatı yapıp malı götürenlerdir. Ne diyordu bu başçalan 'ben yürütmenin başıyım' diyordu. Biz de onu söylüyoruz zaten sen yürütmenin başısın, çetenin başısın, soygunu yapan çetenin başısın. Beni mahkemeye vermiş sanıyor ki ben ondan korkacağım. Ya sen kimsin ben senden korkacağım. Sen kimsin? Sen hiç meraklanma seni o koltuktan indireceğim, namuslu bir adam oraya oturacak. Gün birlik olma günüdür. Gün ayrışma, kavga etme günü değil. O milleti ayrıştırıyor, milleti karşı karşıya getirmek istiyor. Yalan söylüyor. Birinci yalanı camide içki içildiğiydi. Allah aşkına böyle bir yalan olabilir mi? Caminin imamı dedi ki 'ben din adamıyım nasıl yalan söyleyim. 'Kalktı, 'Kabataş iskelesinde 50-100 kişi başörtülü bir kadına saldırdı' dediler. Sonra MOBESE kayıtlarında kimsenin saldırdığı yok. Neden bu yalan söyleniyor? 'İnsanlar birbirine girsin, kavga etsin' diye."
- "Kul hakkı yiyenle neyi tartışacağım"
Daha önceki seçimlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a televizyonlarda tartışma davetinde bulunduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, "Ama 17 Aralık'tan sonra emin olun gelip ayaklarıma dahi kapansa onunla televizyona çıkmayacağım. Niye çıkmayacağım. Allah aşkına hırsızla, yolsuzluk yapanla, kul hakkı yiyenle neyi tartışacağım" dedi.
Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında emekli aylıklarından hiçbir şekilde kesinti olmayacağını, çiftçinin, esnafın yüzünün güleceğini söyledi.
Barış için, huzurlu bir toplum için çalışmak, herkesin inancına, kimliğine saygı göstermek amacında olduklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Bir hedefim, inancım var. Herkesin ayağının turabı olmak. Ben herkes için çalışacağım. Bana oy versin vermesin herkes için çalışacağım. Herkes için temiz siyaseti getirmek için mücadele edeceğim" diye konuştu.
Hükümetin dış politikasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Biliyorsunuz bu başçalan Türkiye'nin sanki bütün dertleri bitmiş kalkmış Suriye ile Mısır ile uğraşıyor. Cumhuriyet tarihinde Müslüman'ın, Müslüman'ı öldürmesi için hiçbir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı silah göndermedi. Tam tersine 'Müslüman, Müslüman'ı öldürmesin' diye çabaladılar. İlk kez bizim tarihimizde böyle bir felaketin altına imza atıldı."
- Rabia işareti
Konuşması sorısanda Rabia işareti yapan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Ne demek bu işaret, 4 bakan, bir başçalan. 4 bakanın fezlekesi geldi mi Meclis'e? Geldi, takip edeceğiz. Başçalan için de fezleke düzenleyecek cesur ve namuslu bir savcı arıyorum. Savcı, cumhuriyetin savcısıysa, savcı cumhuriyeti koruyacaksa, savcı yolsuzluklarla mücadele edecekse, savcı tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlerle mücadele edecekse, savcı kul hakkı yiyenlerle mücadele edecekse başçalanla ilgili fezlekeyi Meclis'e bekliyorum. Bu adam, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı koltuğunda oturamaz. Nokta."
Kılıçdaroğlu, şair Nazım Hikmet'in, "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine" dizelerindeki gibi bir Türkiye'yi istediklerini dile getirdi.
Konuşmasının ardından platforma çağrılan CHP il ve ilçe belediye başkan adaylarıyla partilileri selamlayan Kılıçdaroğlu, miting alanındakilere karanfil attı.
(Bitti)