Tezcan, Bilecik'te esnaf ziyaretlerinin ardından partisinin Tevfikbey Caddesi'ndeki seçim koordinasyon merkezi açılışında yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Bileciklilere selamını ileterek, "Hazır olun, yeni Türkiye'yi birlikte kuracağız" dediğini aktardı.
Türkiye'nin bir değişim ve dönüşüme hazırlandığını dile getiren Tezcan, şunları kaydetti:
"Türkiye, iktidarını yolsuzlukla tahkir edenlerin, Türkiye, kul hakkı yiyerek, iktidarı gasp eden casuslardan kurtulup, helal lokma yiyenlerin iktidar günlerine doğru hazırlanıyor. Bu değişim, hayırlı ve uğurlu olsun. Türkiye çok zengin bir ülke. Türkiye'nin toprakları çok zengin. Türkiye'nin toprakları gibi suyu, madeni, insanı çalışkan ve her şeyi bol ama bir şeye ihtiyacı var; kul hakkının ne olduğunu bilen, harama el uzatmaktan korkan, helalden sapmayan bir iktidara ihtiyacı var. 30 Mart'ta, inşallah o iktidarı hep birlikte kuracağız. Bakın, bir soygun ve talan düzeni hakim olmuş. Tek problemimiz bu. Bu soygun ve talan düzenini ortadan kaldırdığımızda, emeklinin geçim sıkıntısı, gencimizin işsizlik sorunu, çiftçinin para etmeyen malı kalmayacak, mahsulünü de ederinin üstünde satacak. Tek bir şeye ihtiyacı olacak. Kemal Kılıçdaroğlu'nu iktidara taşımaya, ihtiyacı olacak."
- "Siyaset, zenginleşme yolu değildir, hizmet etme yeridir"
Tezcan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirerek, şöyle devam etti:
"Bakın, neler yaşadığımızı görüyorsunuz. Tekrar tekrar anlatmaya gerek yok. Bir ülkenin başbakanı, sabaha karşı oğlunu arıyor, 'evdeki paraları sıfırla' diyor. Evdeki para helal para ise niye telefonu açıp 'paraları sıfırla' dersin evladına. Evdeki para helal para ise enişteni, kızını, damadını, yedi sülaleni birden 'topla' diye niye o telaşa düşersin. Hangi helal para, başbakanlık ya da belediye başkanlığı parasıyla 10 yıl, 15 yıl içerisinde bir milyar avro olur. Bir katrilyon, dile kolay. Bir günde kamyonlarla parayı taşıyorlar. Değerli arkadaşlar, böyle bir şey var mı? Bakın siyaset, zenginleşme yolu değildir. Siyasetle zenginleşilmez, siyaset, hizmet etme yeridir. Siyaset, soygun değildir. Hazreti Peygamber, Hadis-i Şerif'inde ne demiş; 'Rızkın 10'da 9'u ticarettedir' demiş. Bunlar dini, imanı nasıl şaşırttılarsa, dini, imanı nasıl bozdularsa, Peygamber Efendimizin Hadis-i Şerif'ini de bozmuşlar, şöyle anlamışlar; 'Rızkın 10'da 9'u siyasettedir' diye. Siyasette yolsuzlukla yedi sülalesini zengin etmişler."
"İşte Türkiye'de, Ankara'da 'Başçalan', beyt-ül mala el uzatıp zenginleşmeyi maharet edindi" diyen Tezcan, şu ifadelere yer verdi:
"Onun Anadolu'daki belediye başkanları da onu örnek aldılar. Hepsini söylemiyorum. Belki içinde tenzih edeceğimiz namuslu arkadaşlarımızda vardır. Ama genel bir siyaset, Türkiye'de soygun düzenini getirdiler, oturttular. Bakın, AKP milletvekili çıktı ne diyor? 'Yahu günah işleme özgürlüğü de mi yok? Günah işleme özgürlüğü yok mu?' diyor. Akıllara zarar. Senin günah işleme özgürlüğün olabilir. Ama ey milletim, bunların günahına ortak olmayın. Günahlarıyla baş başa bırakın bunları. Bunların demokrasiden anladıkları, hırsızlık yapma özgürlüğü. Dinden imandan anladıkları da günah işleme özgürlüğü. Günahınızla baş başa cehennemde hesaplaşacaksınız. Ama uhrevi adaletin yanı sıra bir de dünyevi adalet var. Bu dünyada da hukukun önünde, yargının önünde hesabını vereceksiniz, kaçamayacaksınız."
- "İhalede teklifler, gizlidir. Verilen teklifi açıklamak suçtur"
MİLGEM ihalesine de değinen Tezcan, Başbakan Erdoğan'ın "ihaleye fesat karıştırma suçu"nu işlediğini ileri sürerek, "Arkasından gemi ihalesiyle ilgili bir iş adamını arıyor telefonla. Kalkavanı. Diyor ki, 'bakın dikkat edin'. Diyor ki, 'Git o ihaleye itiraz et'. İtiraz makamı kendisi. Bir de kodluyor. 'Konya, Ankara, Bursa, Giresun' diye. Telefonda anlasın diye. 'Git oraya itiraz et' diyor, sonra diyor ki, 'En yüksek teklifi sen vermişsin. Teklifini biraz aşağıya çek'. Arkadaşlar, ihalede teklifler, gizlidir. İhalede verilen teklifi açıklamak suçtur. Bir başbakan, milyon dolar gemi ihalesinde iş adamını arıyor, ihalenin bütün detaylarını veriyor. Öbürkülerle karşılaştırma yapma imkanı veriyor. Yolsuzluğun ve usulsüzlüğün başında, fesadın başında, 'ihaleye fesat karıştırma suçunu' işliyor. Başbakan, senin danışmanların, avukatların bilir mi bilmez mi, bilmem. Ama Türk Ceza Kanunu'nun 235. maddesi açık şekilde, 'ihaleye fesat karıştırmak suçtur' diyor. Yakanı, paçanı kurtaramayacaksın. Bunun da gideceksin hesabını vereceksin" diye konuştu.
- "Yeni bir Türkiye'yi birlikte kuracağız"
AK Parti iktidarının milleti birbirine düşürmeye ve bölmeye başladığını savunan Tezcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biliyoruz ki, Türkiye bir değişime hazırlanıyor, tohum çatladı, toprak yarıldı, yeni bir gün başlıyor. 30 Mart'tan sonra Türkiye'nin kaderi değişecek. Biliyoruz ki, o yeni dönemde Türkiye'nin imara ihtiyacı var, toparlanmaya ihtiy var, Türkiye'nin bayındırlığa ihtiyacı var, hizmete ihtiyacı var. İnsanın da imar olmaya ihtiyacı var, kentlerin de imar olmaya ihtiyacı var. Sevgiyi büyütmeye ihtiyaç var. Türkiye'yi bölen iktidarın tahribatını gidermeye, kardeşliği tesis etmeye, sosyal adaleti tahsis etmeye ihtiyaç var. Bunların hepsini hep beraber yapacağız. Vatandaş sandıkta gidecek görevini yerine getirecek. Hiç şüphe duymuyorum ama ben iki kesime özel olarak bir çağrı yapmak istiyorum. Bir okul öğretmenlerine, iki imamlara. Niye? Çünkü, memlekette sevgisizlik, kavga ve çatışma ortamını yıllardan bu yana körükleyen bir iktidar var. Hırsızlığı ve yolsuzluğu yerleştirmiş bir iktidar var. Soygunculuğu mübah gören bir iktidar var. Utanmadan, bunun adına, rüşvetle topladıkları paranın adına dinimizi de kullanarak, 'zekat' diyebilecek kadar alçalmış bir iktidar anlayışı var. Şimdi bütün bu tahribatları ortadan kaldırmamız lazım. Namusun, alın teriyle çalışmanın, emeğiyle çalışmanın kutsal olduğunu anlatacak öğretmenlere ihtiyacımız var. Okullarda çocuklarımıza diyecek ki, 'Dayanışma içinde olun, el ele tutuşun, tıpkı Mustafa Kemal Atatürk'ün bu ülkeyi yeniden kurarken yaptığı gibi, 'el ele verin' diyecek. 'El ele verin ve yeni bir Türkiye'yi birlikte yaratacağız. Namuslu insanların hakim olduğu, dürüst insanların hakim olduğu, çalışkan insanların ve sevginin hakim olduğu Türkiye'yi kuracağız, gelin' diyecek. Öğretmenlerimiz okulda her gün çocuklarımıza bunları anlatacak. İkincisi, imamlarımız Cuma hutbelerinde dinimizde hırsızlığın karşılığının ne olduğunu anlatacak. Soygunculuğun karşılığının ne olduğunu anlatacak, beyt-ül mala el uzatmanın ne olduğunu anlatacak, haramla helalin farkını anlatacak, harama, zekat demenin zinhar cehennemlik olduğunu anlatacak. İnşallah yeni bir Türkiye'yi birlikte kuracağız. 30 Mart'tan sonra Bilecik'te daha aydınlık bir Bilecik'e, Türkiye'de daha aydınlık bir Türkiye'ye uyanacağız."
CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum ve CHP Bilecik İl Başkanı Çağatay Karaahmet'in de birer konuşma yaptığı program seçim koordinasyon merkezinin açılış töreniyle devam etti.
Daha sonra vatandaşlarla bir süre sohbet eden Tezcan, Bilecik'ten ayrıldı.