Çavuşoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, 11 yıldır Türkiye ve TBMM'yi temsil ettiği, 2 yıl da başkanlık yaptığı Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde onursal başkan seçilmesinden dolayı gurur duyduğunu söyledi.
Görev yaptığı dönemde örgütün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin reform edilmesi, yeni üyelik statüleri konularında çalışma yaptığını belirten Çavuşoğlu, objektif tutum, barış ve arabuluculuk için çaba sarf ettiklerini anlattı.
Çalışmalarda gerek üye ülkelerle gerekse birlikte çalıştığı kurumlarla iyi dostluklar kurduklarını, iyi bir itibar bıraktıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, Türkiye'yi de en iyi şekilde temsil ettiklerini dile getirdi.
Bu çalışmaların Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecine olumlu yansımaları olacağını ifade eden Çavuşoğlu, "Avrupa Birliği Bakanı olarak görevimiz, Türkiye'nin AB sürecini hızlandırmak ve kolaylaştırmak. Gerek içerideki reformların yapılması gerekse AB'nin öneminin anlatılması, içinde bulunduğumuz kıtanın dünyadaki rolünün anlatılması, Avrupalı dostlarımıza Türkiye'nin üyeliği nasıl hak ettiğinin anlatılması, engellerin kaldırılması yönünde çalışmalarımız hız kazanacak" diye konuştu.
Avrupa kıtasında bulunan Türkiye'nin Asya'ya, Ortadoğu'ya, Orta Asya'ya açılan pencere konumunda olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, bu açıdan bir siyasetçi olarak görevinin sadece Türkiye'nin AB üyeliğiyle sınırlandırılamayacağını kaydetti.
- Avrupa'nın durumu
Çavuşoğlu, Avrupa'nın geleceği ve istikrarı için Türkiye'nin aktif rol oynaması gerektiğini vurgulayarak, ekonomik olarak kalkınmış, en istikrarlı ve en güvenilir bölge olarak görülen Avrupa'da her şeyin güllük gülistanlık olmadığını söyledi. İtilafların, sorunların olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Avrupa karşıtı değiliz ama Avrupa'nın da bugün politikalarını, vizyonlarını gözden geçirmesi lazım. Batı ülkelerinin de aynı şekilde doğuya bakışında değişiklikler yapması lazım. Çünkü her ülkeye aynı yaklaşım tutmaz. IMF'nin standart politikaları her ülkede işlemez, başarılı olmaz. Büyük Avrupa Ukrayna'sız olmaz, Türkiye'siz hiç olmaz, Rusya'sız da olmaz. Rusya yanlısı değilim ama gerçekleri söylüyorum. Bugün Rusya dahil edilmeden büyük Avrupa olmayacağını, Avrupa Birliği ve batı Avrupa'nın anlaması lazım. Hala Rusya'ya komünist dönemindeki gibi muamele ederseniz bir mesafe katedemezsiniz. Rusya'da her şey mükemmel mi? Hayır. Sorunlar var mı? Evet, var. AB standartlarının gerisinde, bizde de hala ulaşılmış değil. Daha atmamız gereken birçok adım, reformlar var. Bu farklılıklar var diye düşman olmamız gerekir mi? Tarihten dolayı hala nefret söylemi içinde ya da kin hissiyatı içinde yaklaşmamız da doğru değil. Bugün Rusya'ya hala böyle yaklaşılıyor. Rusya, böyle etrafını kuşatılmış hissettikçe kendine alan yaratmaya çalışıyor. Bu da Avrupa'da gerginliğe neden oluyor. Yavaş yavaş duvarlar örülüyor ve iki kutuplu Avrupa'ya gidiliyor."
Irkçılık, ekonomi, enerji gibi sorunların olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, böylesine sorunların olduğu bir dönemde yeni yeni problemlere ihtiyaç olmadığını, Türkiye'nin bu konularda aktif rol üstleneceğini bildirdi.
Çavuşoğlu, Ukrayna'da yaşanan olayları yaklaşık 2 yıl önce öngördüğünü, her fırsatta görüştüğü liderlere de bunları aktardığına dikkati çekerek, Ukrayna gibi bir ülkeye yaklaşım politikalarının değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
