Casusluğun üssü Kanada

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ve daire başkanlıklarına yapılan atamalar sonrası paralel medyanın başlattığı "MİT'çi başkan", "TİB'e MİT ayarı", "TİB'de kıyım" şeklindeki yaygaranın nedeni anlaşıldı. 5 daire başkanlığı ve alt birimlerinde yapılan incelemeler TİB'in resmen paralel örgüt tarafından ele geçirildiğini ortaya koydu. Yeni atanan personel tarafından yapılan araştırmada hedef telefonların koordinatları ve yapılan görüşmelere ilişkin çözümlemelerle internet verilerinin özel bir uydu düzeneği üzerinden anlık olarak yurtdışına servis edildiği belirlendi. TİB çatısında bulunan ve yönü yabancı bir iletişim uydusuna bakan anten üzerinden 100'lerce terabayt verinin Kanada'da bir noktaya gönderildiği tespit edildi.

AKİT TİB ÜZERİNDEN KURULAN TEZGÂHI DEŞİFRE EDİYOR
17 Aralık ve 25 Aralık kirli komplosu ile meşru hükümeti yıkmaya çalışan paralel örgütün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel'in de arasında olduğu birçok devlet büyüğünü çeşitli yöntemlerle dinlediği ortaya çıkmıştı. Yeni Akit'ten Murat Alan'ın haberine göre; Emniyet ve yargıda yapılan yeni görevlendirmelerle dinlemelerin sadece devlet erkanına yönelik olmadığı, aralarında STK temsilcileri, aktivistler, işadamları ve gazetecilerin de bulunduğu binlerce kişinin düzmece örgüt iddiaları ile dinleme havuzuna alındığı tespit edilmişti. İletişim ağının toplandığı Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında yapılan inceleme ise skandal bir gerçeği ortaya çıkardı. Akit, önceki gün darbe karşıtı medyada yer alan 'TİB çatısında üç çanak tespit edildi'ği yönündeki iddianın iç yüzüne ilişkin önemli bilgilere ulaştı.

YÜZLERCE TERABAYT TEKNİK TAKİP VE ERİŞİM BİLGİSİ KANADA'YA SERVİS
Yapılan araştırmalarda paralel çetenin dinleme kayıtlarını kurum dışına dahi çıkarmaya gerek görmeden kurdukları sistem vasıtasıyla yabancı bir ülkeye gönderdiği tespit edildi. Gerekli işlemler yapıldıktan sonra sökülen uydu düzeneğinin Eurosat uydusuna baktığı, sistemin gerektiğinde "Uni-directional" ve "Bi-directional" özelliklerine sahip olduğu vurgulandı. Uydudan kiralanan bir frekansla TİB'deki verilerin Kanada'da bir noktaya gönderildiği tespit edilirken, kurulan ihanet sistemi üzerinden yüzlerce terabayt verinin aktarıldığı düşünülüyor.

Çetenin kontrol altında tuttuğu sistem vasıtasıyla 10 binlerce kişinin görüşme kayıtları, sms ve e-posta bilgileri ile ziyaret ettikleri sitelere ilişkin içeriksel dataların aktarıldığı kaydediliyor.

PERSONELE TEHDİT: HEPİNİZ ERGENEKONCULAR GİBİ OLACAKSINIZ
İncelemelerde görev alan bürokratlar ve bu bürokratlarla uyumlu çalışan TİB personelinin de paralel yapılanma tarafından tehdit edildiği, "Hükümet devrildiğinde hepinizin sonu Ergenekoncular gibi olacak. Hapse gireceksiniz" şeklinde e-postalar gönderildiği belirlendi.

FİRMA ÇALIŞANINA TİB GİRİŞ KARTI
TİB'de bilgi güvenliğini tehlikeye atan diğer bir konu, yine aynı firma çalışanlarının hizmet alma yoluyla TİB'de çalıştırılmış olması. Hizmet alınan firma çalışanlarına TİB giriş kartı tahsis edildiği tespit edildi. 'TİB'in mahremiyeti kalmamış' değerlendirmesi yapıldı.

YENİ KURULAN ŞİRKETE 9.5 MİLYON LİRALIK İŞ
TİB'in hizmet alma yoluyla çalıştığı firmalar da mercek altına alındı. NGİNE isimli firmanın sözleşmesi feshedildi. Bu firmanın yeni kurulduğu, kurulur kurulmaz bu firmayla 9,5 milyon TL'lik sözleşme imzalandığı ortaya çıktı. TİB'in altyapısıyla ilgili çalışan ve cemaate yakınlığıyla bilinen Kaynak Holding'e ait Sürat AŞ. de mercek altına alındı. Gülen grubuna ait Fatih Üniversitesi'nin Rektörü Şerif Ali Tekalan'ın oğlunun da kurumsal bir görevle TİB'e alındığı ve personel üzerinde etkinliği olduğu ortaya çıktı. TİB'in dinleme, izleme, kayıt cihazları ile bunların yazılımlarının çoğunun da, yine aynı grupla bağlantılı özel teknoloji/bilişim şirketlerinden satın alındığı tespit edildi."

TİB BAŞKANLIĞINA ATANAN ÇELİK HEDEF TAHTASINA KONULMUŞTU
Darbe amaçlı 17 Aralık komplosu sonrası TİB'e yapılan atamalar Gülen cemaati yayın organları ve işbirlikçisi 28 Şubatçı medya tarafından hedefe konulmuştu. TİB Başkanlığına getirilen Ahmet Cemaleddin Çelik ve yeni atanan Hukuk Daire Başkanı, Teknik İşletme Daire Başkanı, Bilgi Sistemleri Daire Başkanı, İdari Daire Başkanı ile İnternet Daire Başkanı hakkında karalama kampanyası başlatılmıştı.

TİB'İ BÖYLE ELE GEÇİRDİLER
TİB'in darbeci örgütün kontrolüne girdiğini ortaya koyan önemli bir haber önceki gün Yeni Şafak gazetesinde yayınlanmıştı. Gazetede yer alan haberde, cemaatle bağlantılı şirketlerin TİB'e yazılım ve personel desteği sağladığı, çok sıkı güvenlikle korunması gereken kuruma, bu personelin elini kolunu sallaya sallaya girdiği belirtilmişti. Haberde şu ifadeler yer almıştı: "Personelin yazılım ve donanıma ilişkin teknik bilgisi istenilen düzeyde değil. Her konuda cemaate yakın şirketlerden yardım alınıyor. TİB'in birkaç şirkete bağımlı kılındığı tespiti yapılıyor. Alım-satımlar da müfettişler tarafından incelenirken, tüm dinleme ve kodlamalarda o şirketlere bağımlı olunduğu, bunu bilgi güvenliği açısından risk oluşturduğu belirtiliyor.

Casusluğun üssü Kanada

TİB ve daire başkanlıklarına yapılan atamalar sonrası paralel medyanın başlattığı “MİT'çi başkan”, “TİB'e MİT ayarı”, “TİB'de kıyım” şeklindeki yaygaranın sebebi anlaşıldı.