Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Yalçın, AA muhabirine, kent meydanındaki ihtişamlı tarihi yapının I. Alaaddin Keykubat'ın eşi Hunat Hatun adıyla bilinen Mahperi Hatun tarafından 1238 yılında yaptırıldığı söyledi.
Tarihi eserin cami, hamam, türbe ve medreseden oluştuğunu anlatan Yalçın, medresenin Selçuklu dönemindeki önemli 16 eğitim kurumundan biri olduğunu, Selçuklu devletinden sonra Osmanlı döneminde de hizmet verdiğini belirtti.
Cumhuriyetin ilk yıllarında medresenin etnografya müzesi olarak kullanıldığını belirten Yalçın, "Burası uzun yıllar hediyelik eşya çarşısı olarak kullanıldı. Bir dönem de vakıfların ve derneklerin kermesleri bu çatı altında yapıldı. Son olarak da Büyükşehir Belediyesi tarafından eserin Vakıflar Genel Müdürlüğünden tahsisi istendi. Yaptığımız yoğun çalışmalar sonucunda Hunat Hatun Medresesi, kültür ve sanat merkezi oldu" diye konuştu.
Bugün 800 yıllık medreseyi sanatseverlerin verimli kullandığını vurgulayan Yalçın, şöyle devam etti:
"Medresede 21 oda var. Her bir oda, kültür faaliyetinde kullanılıyor. Hüsnü hat, hat, ebru, ney, çini, mozaik, ahşap işleme, halı dokumacılığı, cam sanatları yapılıyor. Dini ve milli oturmalara, derslere ev sahipliği yapıyor. Konferans salonu var. Bu salonda Saltuk Nağme okumaları, sinema yorumlama günleri yapılıyor. Eyvan bölümünde fotoğraf ve ebru sergisi açılıyor. Orta bölümde ise aynı anda yüz kişinin oturabileceği kır kahvemiz yer alıyor. Bu tarihi mekan her gün dolup, taşıyor. Adeta şehrin nabzının tutulduğu mekanlardan biri. Medresede sanat eğitimleri verilmesi için bu mekanları sanatçılarımıza ücretsiz tahsis ettik. Yine ücretsiz eğitim almak isteyen vatandaşlarımıza kurs veriyorlar."